emin olduğum şeydir.
çünkü dediklerinin
1)bütün insanlığa yönelik,
2)dünya'nın yok oluşuna kadar geçerli,
3)herkes için mutlak bi kurtuluş/mutluluk yolu olması gerekecekti.
kurallar nasıl akılda kalabilir?
ve o da 32 yani bildiğimiz sayıyla otuz iki farzı falan mı konuştu? önce el sonra ağız falan mı dedi. yapmayalım. kuralları, şartları değil; özü verdi. gitti. gerçek bi insan gibi. bi melek gibi değil. sıkıntı da tam burda zaten. kendini şartlamanın bi lüzumu yok. günümüzde onun getirdiğine inanılan bi tek şey gösterebilir misiniz aşık olunabilecek? ama aşktan bahsediyoruz değil mi?
kesinlikle her bireyin her konuyu kendi mantığıyla olduğu kadar evrensel konularda bilgi edinerek yorumlaması gerekmektedir. üstelik bu konuyu "son zamanların en büyük sorusu, sorunsalı..." olmadan yapmalıydı. ama revaçta olduğu için bireyin irdeleyip yorumlaması gerekmektedir. vicdan da bir dindir, unutulmamalıdır. ayrıca islamiyette allah adı altında nice katliamlar yapıldı.
ne bileyim sözlük ya millet çok yanlış anlaşıldıysa, senaryoyu o öldükten sonra yazdılarsa?
çünkü putperest araplar inanmak için din tanrı arıyorlar o zaman. dürüst, güvenilir iyi ve sadık bir adamı bulduklarında düşündükleri şey bu üstün bir insan olmalı olmuştur muhtemelen.
