din-dil-ırk vb. kavramları bir kenara bırakıp, hepimizin insan olduğu gerçeğini hatırlatayım önce.
Bu yüzdendir ki; her ne sebeple olursa olsun masum bir insanın siyasi çıkarlar uğruna katledilmesi kabullenilemez bir durum tabi ki. Bunu yapanların savunulacak bir tarafı olamaz ve olmamalı da.
Ama bir yandan da düşünüyorum ki; acaba o gün hrant dink'in cansız bedeninin üstüne gazete örtülmüş ve sadece altı yarılmış olan ayakkabılarının göründüğü görüntüler
ekranlara yansımasa kendisi bu kadar büyük bir masumiyet simgesi haline gelebilecek miydi?
kendisini öldüren ogün samast' ın annesi bile evlerine giden basın mensuplarına: benim oğlum öyle iş yapamaz. o adamcağızı televizyonda gördüm, ayakkabısının altı yırtıktı, içim yandı." demişti...
orjinal başlık: ya hrant dink in ayak(k)abısının altı yarık olmasaydı
(bkz: 50 karakter)
Hiçbirşey değimeyecekti. Türkiye'de öldürülen yazar ve aydınlar;
Aydın Taner Kışlalı
Uğur Mumcu
Çetin Emeç
Ferhat Tepe
Mehmet Topaloğlu
Hüseyin Deniz
Sami Başaran
diye uzayıp giden listedeki tüm gazeteci, aydın ve yazarlar mesleklerinde başarılı, para kazanmaya başlamış yazarlardı.Ölümlerine faşizme karşı çıkan tüm sağcı-solcu, dindar-laik insanlar üzülmüştür.Hrant Dink'in bizim çocuklarımıza benzeyen, bize benzeyen yanı belki biraz daha üzülmemize sebep olmuştur. Anne-babası ayrıldığı için yetimhanede büyüyen acıları,yoksulluğu bize benzeyen birinin ölümüne biraz daha duygusal yaklaşmak bundan olsa gerektir.