Varlığını kabul etmiş olmasına rağmen, cennete girebilecek kadar iyi bir insan olamayacağı ümitsizliği ile, kurduğu karmaşık cümlelerin içinde "inanmak istiyorum sizin gibi, inanmak istiyorum diz çöküp yalvardığımda Allah'ın içime doluverip anacığımın ilk emzirdiğinde hissettiğim tarifi imkansız saadetin varlığına, inanmak istiyorum garip ve çirkin görünüşlü uzun etekli kızlar gibi yana yakıla camii köşelerinde başkaları için dua edenler kadar mutlu olabileceğime, inanmak istiyorum barlara uğramadan hanımıyla el ele tutuşup emanetim diyen düz bıyıklı adamların çocuklarını Allah aşkıyla tertemiz yetiştirdiklerine, inanmak istiyorum Allah beni sevsin diye evlenmeden önce hiçbir hanıma elimi sürmem diyen beş vakit namazlı çocuğun diğer tarafta özel kapılardan cennete alınacağına, inanmak istiyorum beni yakacak bile olsa beni sevecek Yaratan kudretin varlığına, inanmak istiyorum mükemmel yaratılmışlığımın bir sebebi olduğuna" yalvarışlarını görünmeyeceğini zannederek ağlamaklı uyuyan, cennetin "inanmak, inanabilmek" olduğu gerçeğini göstermeleri için insanların yardımını bekleyen şahsın "ben de sizin gibi inanabilsem, ciğerimi verirdim" mealindeki ahiret yorumu.
Ya dünya yoksa, cennet ve cehennem buradaysa, hiçbir aklı baştan alıcı içecekte var olmayan, hiçbir taze aşk heyecanının yanına bile yaklaşamayacağı Allah sevgisi'ni hisseden, burda cenneti yaşıyorsa, hissetmek için çaba göstermeyen barların, meyhanelerin, izbe evlerin ahlak kokuşmuşluğu birliktelikleri içinde özgürlük safsatasıyla heba olmuş gençlik cehennemde yanıp duruyorsa? sorusunun muhatabı olan cevabın sorusu.