Tanrıya veya tanrılara inanan bütün insanlar yanlıştadır.
Biz müslümanlar bir olan,ezelde olan,ebedde olacak olan,yarattıklarına benzemeyen,yaratan,yaşatan,öldüren,dirilten,ol deyince murad ettiği olan noksan sıfatlardan münezzeh olan allah(cc) a iman eder,ibadet eder,yanlızca ondan yardım dileriz.
bütün insanlar aynı tanrıya inanmıyor ki. o zaman gerçek tanrı'yı kimse bilmiyordur. gerçek tanrı varsa ki var, illa ki inanan da olur. nelere nelere inanan var.
bencilliğimize, açgözlülüğümüze, şehvetimize her yenik düştüğümüzde yapacağımız dua ve ibadetlerle varlığını daha baskın biçimde hissettiğimiz varoluşumuzun karanlık yönü diyelim, yani bedenimiz, ve onu milyonlarca yıldır bu haliyle var kılan evrensel kötücül kudret.
ya buna dair mesajlarla rüyalarımızda bile karşılaşıyorsak, sevdiğimizi zannettiğimiz dünya, inandığımızı ve doğru olduğunu zannettiğimiz inançlara dair uyarıcı mesajlar içeriyorsa her bir uykumuz. ki çoğu kabus, inandığımız ve güvendiğimiz şeylere dair korkunç gerçeklerle yüzleştiriyor ve birçoğumuz gün boyu onları düşünüyoruz:
müslüman, hristiyan, yahudi, hindu, pagan, satanist fark etmez, ya birçok ibadetimizle (belki tefekkür, meditasyon, rabıta, oruç ve dua hariç ) tamamen maddi dünyayla müktesebatlı bir tanrının tesiri altındaysak, ya şeytani bir gücün tesiriyle hareket ediyorsak çoğu zaman, hemen hemen her eylemimizde.
o zaman, nasıl kurtulabiliriz?
kendimizi nasıl kurtarabiliriz?
imkanı olduğu halde, hiçbir şeye müdahale etmeyen iyi bir tanrının kurtuluşundan bahsetmiyorum...
ya şeytani bir güce karşı her şeyi başlatan o ilk kıvılcımla, her birimize genlerle, beyinle yüklenen ilahi sese kulak veremiyorsak.