"...bir uzun bardaklarımız vardı. herkes birbirinden artardı
bulanık, bungun artardı
kuru gök, kuru bir yağmur bırakırdı sesimize
çok uzaklarda çok düşündüğümüz bir şey solar solar solardı..."
--spoiler--
kur masayı madam despina,
kirli beyaz muşamba örtüleri ser...
çek sediri asmanın altına;
yanında bir ince müzeyyen abla.... (ooof of)
yine mi güzeliz, yine mi çiçek?
hamdolsun,
taze mi bitti topik?
canın sağolsun...
amanın yine mi güzeliz, yine mi çiçek?
hamdolsun,
altınbaş kadehe yağ gibi dolsun...
gece çok genç, arzular şelale!
haber etsek o yare,
gelse bomonti'den;
şereflendirse bizi,
olsak teyyare....
--spoiler--
--spoiler--
...
Sarhoşsan kapını çaldığım anda
Fahişeler gibi açık saçıksan
Bir de ufak rakı varsa masanda
içim ürperiyor ya evde yoksan
...
--spoiler--
kalem gibi ince kadehlerden icilen rakinin bardakta biraktigi iz ; alçak tavanlı, basık, yalnızlık ve mutsuzluk kokan mekanların, sigara kokusundan daha da ağırlaşmış havasının camlarda bıraktığı ve yoldan geçen takım elbiselilerin, iğrenerek baktığı o sarı rengin hakim olduğu mekanlarda, bambaşka, takım elbiseli o abilerin göremeyeceği henüz yaratılmamış, renkbilimcilerin adını koymadığı renkler hakimdir. onu , o rengi taşıyan bedenler bile farketmezler. yalnızlığın ölüm sarısı ve kefen beyazı karşımı rengi, ölümün toprak kahverengisi ve çimen yeşili karışımı rengi, efkarın karanlık lacivert karışımı rengi, belanın kırmızı kan ve gümüş tabanca rengi karışımı bu mekanların her yerini kaplamıştır. ancak bu mekanlara takılan bitirimlerin, kolpacıların, kulağı kesiklerin, gafticilerin, torbacıların, ağır abilerin, oğlancıların, cepcilerin, aşıkların, terkedilmişlerin ortak rengi, kalem gibi ince kadehlerden icilen rakinin bardakta biraktigi iz'in rengidir. kaliteli rakının, kıvamında damıtılmış alkolün belirtisi bu yarı beyaz yarı gri iz, kadehleri gırtlaklarına boşaltanlar için bir tür ayrıcalıktır. belki de tek göz odalardaki sararmış yatak örtülerini unutmalarını sağlayan yegane renk olduğu içindir.