akpli ve fethullahçıların çamur atmak için dedesine yahudi bile dedikleri komutan.büyük ihtimalle cia ve fethullahçı emniyetçiler tarafından en az 2002 den beri dinlenmiş ve dosyaları rteye teslim edilmiştir . muhtırayı döşedikten sonra bu malzeme sayesindedolmabahçede rte nin karşısında esas duruşa geçmesi karizmasını yerin dibine sokmuştur. .
gelmiş geçmiş en rezil genelkurmay başkanıdır. makamına saygısızlık ve terbiyesizlik yapmıştır.
sen koskoca tsk'nın komutanı, türkiye cumhuriyeti'nin genelkurmay başkanısın, amuda kalkarım ne demek? hadi onu söyledin emekli olurken ben artık "hür general" oldum ne demek? (hür general lafı bir er terhis olduğunda söylenen bir espiridir.)
yazılar olsun sana.
sanırım yılmaz özdil'in anlatmak istediği büyükanıt'ın patavatsızlığı. tıpkı aktif görevdeyken kırdığı sürüyle pot gibi. daha düne kadar en üst makamını işgal ettiği kurum gün aşırı şehit üstüne şehit verirken, memleketin her köşesinde insanlar birbirlerini yakıp öldürürken adamın dertler sırasındaki önceliğine bak demek istiyor. bu adam değil miydi e-muhtıra veren, bu paşa değil miydi selam verirken amuda kalkmaktan söz eden.
yılmaz özdilin diline doladığı eski genelkurmay başkanı.
bu yılmazında ne istediği belli değil. darbe mi istiyor acep? neymiş büyükanıt ülke kaostayken fener muhabbeti yapmış. lan napacak ordunun başına gerçip başkumandanlık apoletinide takım küffarın üstüne mi yürücek? bu kadar sığ olamazsın yılmaz. kafatasının içinde olan et parçasının sağını solunu bi çalıştır hiç olmazsa bi dene lütfen!
emekli genel kurmay başkanı. çok üzüntülüymüş bugünlerde. fenerbahçe'nin form durumundan kaynaklanıyormuş bu üzüntüsü. kasımpaşa maçını stadta izlemiş ( nasıl oluyor bu, seyirci cezası yok muydu ?) çıkıp gitmesi lazımmış ama fenerbahçeliliğine yakıştıramamış, maçı sonuna dek seyretmiş,kahrolmuş. allah başka keder vermesin diyoruz paşamıza, nasılsa ülkede her şey güllük gülistanlık. elbet düzelir işler yakında, yani fenerbahçe tekrar forma girer, üzülecek bir şey kalmaz.
Türkiye Cumhuriyeti'nin 86'ncı yıldönümü manasebetiyle istanbul Dolmabahçe'de verilen resepsiyonda Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Ergenekon savcıları Zekeriya Öz ve Fikret Seçen biraraya geldi.
televizyondaki görüntülerde oldukça samimi gözüküyorlardı. *
32. gün programında 27 nisan e muhtırasını kendisinin yazdığını itiraf etti. ardından "türkiye'de derin devlet yoktur, olsa 53 yılda ben görürdüm" gibi saçma ötesi bir açıklama yaptı. ergenekon sorularına, "benim de kulağıma bir şeyler çalındı ama emin değilim" dedi. darbe günlükleri ve balbay günlüklerindeki bazı metinleri (konuşmaların olduğu mekanlarda bulunduğu için) teyit etti "ama eklemeler de yapılmış" dedi. bana göre en önemli açıklamayı ise cumhuriyet'in demokrasi tarihine düşülen kara leke olan "genç subaylar rahatsız" haberini kurmaca olarak niteledi, "bu haber enjekte edilmiştir" dedi.
birand ile olan hasbihalinde "darbeler sizce iyi midir" sualine : "aslında darbeler iyi değildir ama ekmek yoktu, yağ yoktu millet darbeden sonra karnını doyurdu" kabilinden bir yorum getirmiştir.
ayçiçeği tarlalarını g3 le hasat etsek sizce yağ rekoltesi artar mı paşam ? ekmeğinden mermi çıktı hamdolsun !
Türkiye'de bir döneme damgasını vuran 27 Nisan e - muhtırası olarak bilinen bildiri için; " O bir muhtıra değil. Bir durum tespitidir. Bildiriyi ben yazdım. Türkiye'de gözlemlediğimiz şeyleri ortaya koyduk." açıklamasında bulunan eski paşa.
"elde tüfek çatışmaya gitse daha az şehit verirdik" cümlesiyle eleştiriliyor.
eleştirilecek bin tane başka şey varken, insan ölümlerini zerre azaltmayacak, o ölümlerin ilelebet sürmesini sağlayacak bi fikriyatın mahsulü bi eleştiri getirilmesi ne garip. çünkü bu fikrin asıl doğduğu görüş şudur,
tsk ya da terörle silahlı mücadele daha kararlı, daha sert, daha savaşçıl olsa daha az insan ölür..
işte bu fikri savunan insanları "asıl bu dediğinizle daha fazla insan ölür" diye ikna edemiyorsun sorun orda. ikna edememek ne kelime, oturup şu lafı "demek terörle daha sert mücadele etmemizi istemiyorsun, yani aslında pkk'ya saldırmayalım istiyorsun, demek ki pkk'lısın" şekline çeviriyorlar.
kendi hallerinde istedikleri kadar saçmalasalar sorun değil de bu düşünce ülkeyi yönetince binlerce çocuk kaybediyoruz.. ve daha yirmi sene daha kaybedeceğimiz garanti. bahse var mısın..
genelkurmay başkanı olduğu vakit çok şeyler yapacağı söylenen, iddalı açıklamalar yapan, fakat diğer genelkurmay başkanlarından pek bir farkı olmamış olan eski genelkurmay başkanı.
aragones kadar olmasa da yaşı ilerlemiş olan paşa, dağlara yıllarını vermiştir..
bu amca komandodur.. sözlüğün yaş ortalamasına yakın bir süre doğuda görev yapmıştır..
gittiği üç beş maçın ona çok görülmesi, insanın sözlüğünden utanmasına sebep olmaktadır..
acizliğin doruk noktasıdır.. sanki adamın kombinesi var.. yazık lan..
zannedersem son 3-4 yılda güneydoğu'da geçirdiği sürenin çok daha fazlasını şükrü saraçoğlu stadında geçiren ve hala geçirmeye (süreyi lan) devam eden paşamız. bu da marco paşa gibi stadlarda aldı paşa lakabını.
edit: hiçbir yorum yok sadece tvlerden, gazetelerden bir gözlem. yani güneydoğu'da menzildeki askerlerle beraber tek karesi gelmiyor gözümün önüne kendisinin varsa yoksa fener. sorun bizdede olabilir evet. bak dahi anlamında ki de'leri bile yanlış yazar oldum. anaa ki'de yanlış!
fenerbahce maclarina ayirdigi zamani genelkurmay baskani oldugu dönemdeki görevine ayirsaydi belkide bukadar cok sehit vermezdik diye düsündügüm eski genelkurmay baskani.
16 eylül 1980 günü darbeci komuta kademesi kenan evren, nurettin ersin, tahsin şahinkaya ve sedat celasun ilk kez medya karşısına çıkmıştır. evren paşa konuşurken, türk bayrağı ile cumhurbaşkanlığı forsu arasında uzun boylu bir subay yer alır. bu subay, cumhurbaşkanlığı muhafız alay komutanı albay yaşar büyükanıt'tır. abd'li eski diplomat paul henze, faşist darbeyi, dönemin başkanı jimmy carter'a, "sayın başkan, bizim çocuklar becerdi" cümlesi ile duyurur. o ise, genelkurmay başkanı olmadan önce, şemdinli'de halkın üzerine bomba atarken suçüstü yakalanan jitem'ci astsubaylarına "iyi çocuklar" diye kol kanat gerer.
büyük-kanıt, şimdi kenan evren gibi emekli. ondan da 1980 ve sonrasının darbeci rejimdeki payı için hesap sorulmayacak mı?