bunu bilerek yaşamak gerekir. ama bunu bilmek yılmak, pes etmek anlamına gelmemeli bence. hayatla mücadele içindeyiz aslında. o bizim sonumuza yaklaşmaya çalışsa da biz direniriz sonun gelmemesi için. o yüzden her gün son günmüş gibi inadına tutunup istediğini yapmak, içinden geleni söylemek, keşke... dememek lazım. her günü son günmüş gibi değerlendirmek, hakkını vermek gerek.
insanlarda türlü türlü etkiler yapabilecek gerçektir. lan madem yarına çıkacağımın garantisi yok, koyayım da rahvan gitsin deyip gününü gün de edebilirsin, allah yarabbi diyerek kendini dine imana da verebilirsin. olur ama bunlar hep yani bir varmışın bir yokmuşun dünya böyle şeker abicim, hadi sıhhatine o zaman hatta.
her gün düşündüğüm, düşündüğümde de yüzüme kaynar su gibi çarpan gerçektir. Kendinizden yola çıkıp sevdikleriniz için son gün olduğunu düşününce kaynayan suyun sıcaklığı daha da artıyor.
insanın annesine, babasına, kardeşine, sevgilisine saat sabah 4 buçukta koşup sarılası geliyor.
ölüm her aklına geldiğinde, ah edip,vah edip inleme, bu halinle tanrıyı incitmiş olcaksın, ecel kapını çaldığı zaman, evi telaşa verme,o geldiği zaman sen gitmiş olacaksın..