Eski sevgiliden gelen mesaj bildirimi. Telefon her titrediğinde, ondan mesaj geldi umuduyla bildirim çubuğuna bakıyorum. Ondan gelen her mesaj bildiriminde dünyam âdeta aydınlanıyor.
27 yaşındayım, hissettiklerime inanamıyorum; 17 yaşındaki gibiyim sanki.
bugünler ve şahsım için;
bahçeye attığım bezelye tohumlarının çıkmasını beklemek
tsm kurtarmayaı deneme benden onu boş yere şarkısı
ve çaaaaaaaaaaaaaaaaay. buruk buruk.
o sevinci istiyorsan zaten en ufak şeyler bile sana verecektir. maddeleştirmek lazım ise mesela ; sevmek ve sevilmek, daha çok sevmek ve sevilmek, sağlıklı olmak, fırından yeni çıkmış pizza, türk kahvesi ve uzaklardan buram buram gelen kokusu, fırına yaklaştıkça gelen sıcak ekmek kokusu, paranın olması, bir insanın içten gülümsemesi, demli bir çay, insanlar hariç diğer canlılara faydanın dokunduğu anlar ve getirdiği mutluluk, ailenin sağ ve sağlıklı olması, paranın olması, çok sevdiğin bir filmi izlemek, çok sevdiğin konudaki bir kitabı/makaleyi okumak, mesai bitimi eve gidiş anları + eve varış ve o rahatlama anı, paranın olması, dilediğince nefes alabiliyor olmak, paranın olması vs vs vs. gibi binlerce şeyler.
bir de paranın olması demiş miydim ? bu tencere götlü dünyada maddi imkanların ortalama ve üzeri değilse birçok şeyden mahrum kalıyorsun. fak dı sistım ama yapacak bir şey yok maalesef..
bu gün daha iyi anladım ki;
yasam sevincinin karşılığı “dost” tur.
hani sevincini, neşeni, ilk onunla paylaştığın,
hani derdinde, kederinde, üzüntünde yanına koştuğun,
çaresizliğinde çareyi bulduğun,
onunla güldüğün, onunla ağladığın,
arkadaş değil, kardeş değil, senden öte sen olduğunu bildiğin,
yadırgamadan, yargılamadan, gözünün içine bakan,
seninle bütün olan biri varsa hayatında, ne yaşarsan yaşa,
“o” yaşama sevinci olur sana...