güneşe tilt olan insandır. şöyle sağanaklar, tsunamiler işte nebleyim fırtınalar gibi elverişsiz meteorolojik şartları sever. romantiksiz ve reel. bira da atmak lazım yanında, sağanakla aynı debide neyin. charmander gibi.
yagmur yagarken disarda olmaktan ve islanmaktan hic hoslanmam.
siddetli yagmurlarda evde olmayi severim.ama hic evde olmuslugum yoktur amele oldugum icin calismak zorundayim.
ha evde olmus olmak banyo yapmis olmak butun pencere ve perdeleri kapayip temiz yatagimda uyumak isterim.
mumkunse yagmur siddetli olup butun gun sursun.
Ürpert bizi soğuğunla. Umutsuzluğumuza yenilerini ekle. Arası boşa düşmüş kaldırımlara doldur sularını, basalım, keyifsizliğimiz paçamızdan akan çamurlu su ile taçlansın.
Bazı psikologlara göre, bunun arkasında "amniyotik ses" olabilir: Gök gürültüsünün yavaş gürlemelerini, uzaklarda oluşan şimşeklerin fışırdayıp kesik kesik çakmasını dinlemenin verdiği bir rahatlık yaşanabilir. (Karanlık ve sesin boğuk olduğu) Rahimde dış dünyanın haşin ve parlak netliğinden korunarak sallanıp rehavete kapılan bebekler gibi; belki biz insanlar da kapalı bir alanda, (şanslıysak) sağlam tuğla ve harçların koruması altında uzaklarda bir yerdeki fırtınanın sesini dinlerken, rahimde olmaya benzer bir hissi yaşıyoruzdur.
"Gök gürültüsünün gürlemesiyle ilişkilendirdiğimiz ses gibi düşük frekanslı çevre sesi, yoğun bir korku veya panik hissine neden olabilir. Bu da adrenalin patlamasına yol açar. Buna örnek olarak savanada aslan kükremesini verebiliriz. Dışarıda gök gürültülü bir fırtına varken insanlar olarak başımızın üzerindeki çatıların sağladığı, bizi yakındaki tehlikeden koruyan göreli kutsallıktan etkileniyoruz. Gök gürültülü fırtınaları bu kadar sevmemizin sebeplerinden biri de bu. ironik bir şekilde kendimizi güvende hissetmemizi sağlıyorlar."
Ayrı bir havası vardır ayrıca. Topraktan gelen o koku, yağmurun akarken ki verdiği o ses ile görüntü ve daha birçok şey... Keyif veren nadir şeylerdendir.
yağmurlu havalarda pencere önüne oturup çay kahve içmeyi ya da anneanneme telefon açmayı severdim, alışkanlık olmuştu bende.
lakin anneannem şu anda çok yaşlı ve alzheimer, arasam beni tanımaz ki.