öncelikle derhal üzerine 2 beden bol kazağın kollarını avuç içlerine kadar çekmiş ve elinde kahve fincanı ile cam kenarında poz veren kız fotoğrafı sosyal medyada paylaşılır, sonra yağmurun güzelliklerinden ötürü aşırı duygusallaşan kızımız sktiriboktan bir aşk cümlesi bularak paylaşır -ki bu cümlenin görselinin altında nejat işler yazması olmazsa olmazıdır.- akabinde kızımız gider ve fasülye kırar.
birçok yazarın söylediği gibi çamaşır toplar evet. ama keyiften değil tabii. bir örnekle açıklayalım;
az önce yağmurun yağmaya başladığını fark edince koştur koştur mutfağa gidip anneme "tam kahve içmelik yağmur yağıyor." dedim ("tam kahve içmelik yağmur" gibi iğrenç bir tanımlama kullandığım için üzgünüm). annem "eyvaah çamaşırlar var!" dedi ve balkona doğru depar attık. hemen çamaşırları topladık falan. çamaşır önemli. buna rağmen şu an yanımda kahvem karşımda yağmur... kitaba da kaldığım yerden devam edeceğim.
yağmur-kitap-kahve klasiktir fakat asla klişe değil.
1) hemen kosar kahvesini, -okumadigi- kitabini alir, fotografini ceker tumblr, twitter allah ne verdiyse atar.
2) sen sev yagmurlari, yagmurlar yagsin uzerime gibi gayet hos bir sarki sozunu whatsapp durumu yapar, sanki yuce rabbim sen berkecani seviyorsun diye yagdirdi yagmuru!
3) annesine oflar, atarlanir, zira birkac dk once kalk kiz camasirlari topla! tepkisi almistir.
4) aaay saclarim bozoldoo diyerek etrafta kosar. bizim is versen on saatte yapamaz dedigimiz kiz -annem gibi konustum- usain bolt oluvermistir.
5) benim gibi pencereyi acar ulen bu sey ne guzel kokuyor, nasil bir sey bu? diye beyin firtinasi yapar kendince, amacsizca, gereksizce.