sözde gücünü ''halk''tan alan akp iktidarı icraatidir.
halkın yaşam alanlarına yapılan tecavüzün belgesidir.
bu insanları topraktan koparamazsınız. ultra lüks rezidans daireler sizin için çok önemli olabilir ama bu insanları koysanız kendilerini hapishanede hisseder. onlar topkrakla haşır neşir olmayı sever.
kerpiç evlerde oturmak, bahçesinde meyve sebzesini yetiştirmek, karnını topraktan elde ettikleriyle doyurmaktır mutluluk kaynakları.
yazık, 3 kuruş çıkar için bunları palazlandırıp, geleceğini satanlardır bunların asıl sorumlusu.
yakında 'biz yırca köyüne onyüzmilyon ağaç diktik' açıklaması gelmesi muhtemel, doğaya, çevreye ve insana saygısı olmayan insanlar çıkar nedeniyle yaptıkları büyük ayıp.
bugun çıkarları için , rant için 6000 ağacı kesen şeref yoksunu insanlar , yarın kendi çıkarları için kendilerine oy veren insanlarıda kesecek. bir gün bu şerefsizlere oy attığınıza o kadar pişman olacaksınız ki. bunu zaman gösterdiğinde umarım çok geç olmuş olmaz.
kışın tişörtle otur, ısıtıcıyı sonuna kadar aç,
evin bütün ışıklarını 7/24 yak,
her gün çamaşır/bulaşık makinesi çalıştır,
buzdolabını ağzına kadar doldur sonra soğutmak için yırtınsın,
bilgisayar/monitör/tv sürekli açık sosyal medyada santral istemiyoruz diye zırla.
ondan sonra zeytin ağaçları niye kesildi.
bunların çoğu az elektrik harcıyor olsa da milyonlarca kişi aynı anda yaptığında sarfiyat ciddi şekilde artıyor.
o zeytin ağaçları sen instagram'da yediğin yemeği paylaştığın için kesildi. dekolteleri mini etekleri giyip üşüyorum diye ufoları sonuna kadar açtığın için kesildi. her seferinde farklı bardaktan su içtiğin için kesildi.
tasarrufu öğrenin artık. elektriğe talep oldukça ağaçlarınızı kesip santral yapmaya devam edecekler.
bilinçlenin.
aşırı sarfiyatı olan fabrikaların ürünlerini aldıkça dereler baraj olacak. çevre örgütleri bu konuda çalışsın. hangi ürün ne kadar elektrikle üretiliyor, kim bunu kısmak için yatırım yapıyor buna bakın.
Bu olanlar, akıllara yaşam şartlarının kısıtlanması ve kapitalizmi getiriyor. Tıpkı Prototipli filmlerdeki gibi elit kesim ve mistik kesim ayrımı yapılıp heryerin yapıtlarla dolu olması ve ağaçların günden güne az olması...
Tabi kesilen ağaçların katı kadar dikilen ağaçlar da var fakat ağaçların kesilmesinin verdiği hüzün dikilmesinin verdiği sevinçten daha fazladır.
oturup iyice düşünmeden nasıl böyle karar alırlar anlamış değilim.
6000 değil 6 tane zeytin ağacı bile kesilmemeli. bunu yapanlar ağır o.ç dir.
o değilde boş beleş balta ile sap bir araya gelmemiş gezici zihniyet nasıl oldu da orada kamp falan kurmadı anlamış değilim. istanbl dışı zaar ondan uzak geldi.
tam olarak 'söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil ' mevzusu.
elimdeki tek hakkım oyum onun da ederi yok. ben Allah a havale etmekten öteye geçemedim artık. çarkının kırılacağı günü bekliyorum.
o ağaçlara da yazık günah ! o çiftçiye yazık günah. Doğaya bunu yapmayın artık, insana bunu yapmayın!
Evet akplilerin uğramadığı başlıklar bunlar ama ugrasalar nolacak ki ? Kesecek tabi, devletin ağacını devlet kesiyo sana ne oluyo amk tarzında Gerzekçe savunacaklar şu olayı. Yani kafalar değişmedikçe bizden bi bok olmaz amk.
Akplilerin Gerzek savunmalarla meşrulaştırmaya çalışacağı ve bu güzel ülkeden de adamı tiksindiriyosunuz ya helal olsun denilesi olay.
intikaminin alinmayacagi agaclardir. her zaman baştaki kazanir. halk sadece bir aractir. ne seçmede, ne seçilmede, ne yönetmede hic bir söz hakki yoktur.
Herkes farkinda. Herkesin gozune girdi daha milyonlarca guzelim agac. Ne yapabildik? Hicbir sey. O agaclar kesildi, yerine yapilmak istenenler yapildi ve yapilmaya devam edecek. Daha guclu insanlar uyanana dek.
mesele santral bile değildir yer mi kalmadı lan termik santral yapacak zeytinden başka ağaçlık alan mı yok illa ağaç kesecem diyorsan git başka ağaç kes sen niye zeytin niye fındık onlar olacak tabi ihraç ettiğimiz neler var ki doğru dürüst onlarıda alın elimizden dahada dışa bağımlı hale gelelim.
yazıklar olsun. köy muhtarının konuşmasını dinleyip ağlamayan insanım demesin. insanların hem emeklerini, hem geçimlerini bir hamlede katledenler utansın artık, bir kere utandıklarını ve yüzlerinin kızardığını görelim.