ömür törpüsüdür başka bir şey değil. inşaat, kimya-metalurji ve fen-edebiyat fakülteleri ile yabancı dil yüksekokulu burda bulunur. fen-edebiyat fakültesinde bir koridorlar vardır ki bir ucundan bakınca diğer ucu görünmez.
Yıldız kampüsünde bölümleri olan mühendislik öğrencilerinin kesinlikle ve kesinlikle servis derslerini 1.sınıfta verip geçmeleri gereken üniversitedir.
Ben 1.sınıfta vermedim servis derslerinin birisi hariç, nerden baksanız mat 1den 4x3 12 kredi, mat2den 4x3 12 kredi, fizik2den 4x2 8 kredi, kimyadan 4x2 8 kredime mal oldu. bir dönemde 27 kredi alabildiğiniz okulda nerden yaklaşık 1 yıllık süreçtir.
oysaki anasını sattımın dersleri yıldızda olsa, nasıl yıldızda derse giriyorsak daha doğrusu arada bir de uğrasak dersleri geçiyorsak gitsek uğrayabilip geçsek ne güzel olurdu.
Nerdee. 2.sınıfa bıraktığınız an bu derslerden birini yıldız, davutpaşa arasında otobüslerde, servislerde heba olursunuz ki büyük ihtimal ders aralarında en fazla 1 saat boşluk olur bu yüzden de siz 2. öğretimden alırsınız bu dersi ve sabah 9 da başlayan okul serüveniniz saat 22ye kadar sürer haliyle gitmezsiniz derslere falan. üstüste de 50 kere alırsınız dersleri.
yıldız teknigin köpekli kampusudur.
bugün son anda derse girmekten vazgecip, yagmur nedeniyle binamın önünde 500esi beklemeye koyulmusken salak köpegin teki pesime takıldı. bir sürü ögrenci varken iyiler hoşlar da, yalnız basına kalmıs savunmasız * beni görünce degişti havyanlar. bi yandan otobüse küfrederken bi yandan da allahım sen koru diye sölendim bi süre. binanın önündeki taksi soforü ne kadar yardımıma kostuysa da köpek gitmedi. sonunda 41at ile asagı kadar inip 500esi beklemeye basladım fakat daha kötüsü gelmişti basıma asagıdaki sürü halindeki köpekler üstüme dogru gelmeye basladı, yoldan gecen cocugun teki korkma bişe yapmaz diyerekten gecti fakat rahatlayamadım tabi. o arada da 500es göründü.
ben, senin kadar küfrettigim bir seyi böyle özlememiştim 500esim dedim ve güvenli güvenli evimin yolunu tuttum.
kampüsteki ormanlardan birinde erik aramaya girdiğimizde kaybolduğumuz ve hiç ummadığımız biryerden şans eseri çıkabildiğimiz kampüs..Şimdiye kadar 3 yılan ve bir kaç papağan ve bilimum hayvan çeşitlerini görebildiğim kampüs...
okulu 8 senede bitirmeme sebep olmuş olan kampustur. insanın içinden okula gitmek gelmezdi. Hele 1 sene Beşiktaş kampüsünde okumuş ve Davutpaşa kampüsüne zorla taşınmak durumunda kalmışsanız. Şimdi biraz daha düzenli olabilir ama biz ne günlerini gördük o kampusun...
yeşil alanı bol olan bir kampüs. oraya giden öğrenciler bol oksijen aldığından kafaları iyi çalışır. temiz hava soluyan öğrencilerin de yanakları al al, dudakları bal bal olur.
balkanlarin en buyuk kampüsüdür!
ayrica içinde piknik yapılabilen ender kampüslerdendir. inşaatın başlamamış olduğu yerlerde karşınıza çıkan hayvanlardan korunma tekniklerini öğrenebileceğiniz en iyi ortamdır.
doğayla mücadeleyi ve küfretme tekniklerini en iyi öğreten merkezidr!
üniversite sınavını atlatmış tercih aşamasına gelmiş genç kardeşlerimizin gözüne gözüne sokulması gereken kampüstür.
güzel güzel "yıldız teknik üniversitesi' ne gidicem ulan ehehe" biçiminde ortada dolaşan bünyelere iyice anlatılması gereken, yeri haritata veya gugıl ört' te gösterilmesi gerekmektedir.
şu anki haliyle son derece tırt bir haldedir. birkaç yurt yapılır çevre düzenlemesi tatmin edici hale getirilir biraz daha kalabalıklaşır vs.. o zaman nasıl olur bilemem...
bu kampüse bir de öğrencisi olmadığın halde gitmenin tek sebebi olabilir. o da sevdiceği görme isteği...
"Bilgi işlem Merkezi tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda üniversitemiz Davutpaşa yerleşkesi Fen-Edebiyat Fakültesi'nde 20.07.2007 tarihinden itibaren telsiz internet erişim hizmeti sunulmaya başlanmıştır."
kampüs girişi ile fakülte binası arası yaklaşık 2 km dir hatta arada 2 otobüs durağı bulunur.bu kampüsteki en büyük bina fen edebiyat fakültesinin u şeklinde 450 600 450 metre uzunluğundaki koridorlara sahip binasıdır. ayrıca ytü mimarları tarafından tasarlanan yabancı diller fakültesi de bu kampüste bulunur. metroyu tercih edenler için ulaşımı kolay, anadolu yakasında oturanlar için zordur. kampüse giren en popüler otobüs 500es tir.
4 yılımı geçireceğim (inş daha uzun sürmez) büyük umutlarla geldiğim yer. su anda boş, sevimsiz gibi görünsede kısa zamanda aranılacak bi kampüs olcak vasıflara sahip olan yer. yuzme havuzu inşaatı devam ediyor;)
şehire olan ilgisini yitiren, halkla bütünleşmişliğini kaybeden genci yaratmanın en denenmiş ve onaylanmış yönemi olan "kampüs üniversiteciliği" nin güzel bir tecellisi.
amerika çok yaşa, sayende çatır çatır sevişiyor, hiç düşünmüyoruz vatan / millet / sakarya!