mehmet topuz'a 11 milyon euro bonservis ödemeyi göze almış başkandır. türkiye'de yerli futbolcu transfer piyasasının içine etmeye kararlı görünmektedir. anlaşılmaktadır ki kulübün içerisine para sokarak, yani kulübü kendisine sürekli borçlu tutarak kulüp yönetmekte, bunun da bedelini, kulüpten alacaklı olduğu için başkanlık koltuğunu bırakmayarak, beşiktaş'a ödetmektedir.Olası Mehmet Topuz transferi için şunu demiştir. "Bu fiyata Avrupa'da aynı seviyede bir oyuncu alamayız". bu kulüp idaresinde başarısız ve vizyon yoksunu kişi güldürürken düşündürmektedir.
ne kadar iyi bir i$ adami olursa olsun; ticari zeka ile futbol klubu yonetilemeyeceginin acik ispati $ahis.
keza bir klup yonetmek ticari zekayi da gerektirse de her$eyden once vizyon, duru$, liderlik gerektirir.yildirim demiroren ise o cok dovundugu duru$uyla polemikler, yerli yersiz ciki$lardan ba$ka pek bir$ey katmami$tir turk futboluna. bir 'sivas macina paf takim'la cikicaz' olayi var ki evlere $enlik..
yildirim demiroren ilk secildigi gun 'gerekirse cebimden 20 milyon dolar veririm' demi$; sozunu tutarak klube para vermi$; verdigi bu parayi da senet yoluyla catir catir tahsil etme yoluna gitmi$tir ki klubun daha kendisi doneminde herhangi kayda deger bir ba$arisi da yoktur.
ustelik fulya projesi kapsaminda daha bir gelir elde etmeden ilk 10 yilin gelirlerini kirdirmi$; bir bakima be$ikta$'i di$a bagimli bir hale getirmi$tir.
sanirim be$ikta$ taraftari suleyman seba'yi daha cok uzun yillar arayacaktir.
bundan 1 sene öncesindeki aziz yıldırım'ın yaptığı yanlışları yapıp antipati toplayan başkan. sürekli diyor ki: "beşiktaş'ı kimseye ezdirmem."
tamam da başkanım, kim beşiktaş'ı ezebilir? beşiktaş'ın bundan seneler evvel şikeyle elinden şampiyonluklar bile alındı. beşiktaş ezildi mi? küçüldü mü? peki ya biz şampiyonluk için mi sevdik beşiktaş'ı? beşiktaş her zaman yönetimiyle, oyuncusuyla, camiasıyla mahallenin efendi delikanlısı imajı çizdi. ne kimseye laf yetiştirme peşinde koştu, ne de popülist tavırlarla gündeme oturmak istedi.
trabzon'u 7-1 yendiğimiz maçta galibiyete sevinmeyen kaptan rıza'yı hatırlar mısın başkan? hani 2 yıl evvel kapının önüne koyduğun? baba hakkı'yı hiç mi duymadın? hani kötü oynuyor diye rakibi azarlayan, hakeme küfür etti diye seyirciye kızan? süleyman seba'yı kesin bilirsin; hani ali şen'e küfür edilince gidip kapalıda maçı izleyen, "beşiktaş başkanının olduğu yerde küfür edilmez!" diyen, her daim beşiktaş karakterinden ödün vermeden kulübü yöneten.
beşiktaş'ın eşsizliği burada yatar başkanım(bak hâlâ başkanım diyorum sana). biz bu takımı sevinmek için sevmedik ve eminim sen de sevmemişsindir. biz sadece beşiktaş ruhunu, karakterini, yüreğini sahada, tribünde, yönetimde görmek istedik. çok mu şey istedik? ronaldinho'yu, adriano'yu değil beşiktaş'a yakışan topçuları istedik. çok mu şey istedik? senden kulübe para akıtmanı değil, yakışır şekilde bu kulübü yönetmeni istedik. çok zor bir şey mi istedik? bir düşün be başkan. salim kafayla bir düşün. en azından bundan sonra dile düşme, takımımızı da dile düşürme. bir adım atarken bile önce ölç, biç, tart, sonra at. hepimiz üzülüyoruz sonra.
16 subat 2008 besiktas ankaraspor macindaki 3.gol sonrası sevincini beşiktaşlıya ve beşiktaş takımına yakışmayacak şekilde göstererek bir kez daha beşiktaş taraftarının tepkisini ve nefretini kazanmış başkanımsı.
sonunda del bosque davasını elmizde patlatmış olan maalesef beşiktaş başkanı şahıs.
uefa'dan gelen resmi yazıyla, 31 mart 2008'e kadar bu para ödenmezse, beşiktaşımızın bir alt lige düşürüleceği bilgisi net olarak verilmiştir, bunun üzerine de büyük başkan(!) yıldo parayı ödemeye razı olmuştur. ilginçtir bu para, beşiktaş'ın şampiyonlar ligi gelirlerinden ve yetmediği noktada da kulübün kasasından ödeneceği sızan bilgiler arasında. bu 7,5 milyon euroluk borç büyük başkan(!) yıldo'nun şahsi borcudur bu sebeple, bunu beşiktaş'a yüklemeye hakkı yoktur. bir de açıklama yayınlamışlar;
"ilgili haberde konu edilen Del Bosque ve yardımcılarının tazminatlarının mart ayı sonuna kadar ödenmemesi halinde kulübümüzün UEFA'nın lisans kriterleri sebebiyle lisans alamayacağı iddiası yer almaktadır. UEFA lisans sistemi içerisinde kulüplerin 31.03.2008 tarihi itibariyle vadesi geçmiş ve ödenmemiş borçlarının olmaması gerektiği herkesin malumudur. Bahse konu Del Bosque ve yardımcı antrenörlerin 6.706.430,89 avro anapara alacakları artı faiz ve masrafın ödenmesi konusunda BJK gerekli mali yapı ve mali kaynak açısından hazırlıklıdır. Bu ödemeler gerçekleştirilip, hukuki süreç devam ettirilecektir.
Gelişmeler kamuoyu ile paylaşılacaktır."
"bu parayı ödemeyeceğiz, biz haklıyız" naraları atarken, şimdi de "ödeyeceğiz ama hukuki süreç devam edecek"
ey büyük başkan(!) yıldo, hala kabullenememekte bazı şeyler, daha imza attığın sözleşmeyi bilmiyorsun, ayrıca bu adamla anlaşma yoluna gitseydin en fazla 2,5 milyon euro bir para ödeyecektin... ha, 2,5 yine beşiktaş'ın kasasından çıksın lafım yok, ama üzeri senin ve hukuk danışmanı süper(!) yöneticin levent erdoğan'ın eseridir. ortaklaşa da ödeyebilirisiniz o parayı.
yıldırım demirören'in amacı, kulübü ısrarla kendisine borçlandırarak, başkanılığını babadan oğula geçer bir hale getirmektir, başka bir başkan adayı çıkıp kazanırsa, "cebimden verdim" dediği aslında kendi hatalarının eseri olan parayı, anında isteyecektir.
takımın havasını bozmamak adına sezon bitsin ve sonunda istifa et yıldırım demirören. bu kulübün sırtındaki en büyük kambursun.
neymiş oturduğu koltuğu değiştirince, ya da maça kızı ve oğlunu da götürünce, beşiktaş kazanıyormuş. neymiş 100. yıl forması hep uğurlu gelirmiş de, o formayla çıkılan maçlar hep kazanılırmış. te allah' ım ya! adam komik resmen. geçen hafta belediye maçında, belediye başkanıyla beraber maçı izlerken oturduğu yerden kalktı, en arkaya bir yerlere geçti kendi başına oturuyor! flipper' a can veren rabbim! bu insan nasıl beşiktaş başkanı olabiliyor ya!
zengin olabilirsin, beşiktaşlı ve iyi bir insan da olabilirsin! ama yeteneğin yok, duruşun yok! hedeflerin yok! ideallerin yok! ağırlığın yok! ciddiye alınmıyorsun!..
gerçek yaşamda fm oynayan ve inanılmaz kötü bir oyuncu olan kişi.
kendisine tavsiyemiz, ilhan cavcav oftaşspor'u satmaya her daim hazır beklerken, bastır paranı hem "borç vermemiş" olursun, yatırıyorsan kendi malına yatırıyorsun. yap takımın adını da "gençlerbirliği demirörenspor" diye, mis. besle büyüt, şampiyon yap, avrupa kupaları kaldır. geleceğin takımını kur, kolej takımı havası yarat. ama bunları kendine ait bir takımda yap.
büyük başkan(!) yıldo daha ne diyelim sana, yüzsüzlüğün de bu kadarı hani.
Mayıs 2004'ten beri Beşiktaş başkanlığı yapan Yıldırım Demirören'in bitmez tükenmez incileri:
- Bir aksilik çıkmaması halinde kendisi (Lothar Matthäus) 2 gün içinde gelecek. Kendisiyle sözleşme imzalayacağız. Teknik direktörümüz şu anda Macaristan Milli Takımıyla birlikte Çin'de bulunuyor. 6 Haziran'da Macaristan'ın başında son maçına çıkacak. Daha sonra takımımızın başına geçecek. Ayrıca kendisi için düşük bir tazminat ödedik. (31 Mayıs 2004)
- Del Bosque Türkiye'ye gelmiş kariyeri en büyük yabancı teknik direktördür. (Haziran 2004)
- Kendisiyle 2 yıllık sözleşme yaptık. Beşiktaş'a ve Türk futboluna hayırlı olsun. Büyük hocalar, büyük kulüplere gelir. Büyük futbolcular da büyük hocaların çalıştırdığı büyük takımlara gelirler. Bu transfer ile Beşiktaş'ın Avrupa ve dünya kulübü olduğunu gösterdik. Kendisi ile büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum. (Haziran 2004)
- Futbol dünyasında alınması gereken ne kadar boşta futbolcu varsa hemen hemen hepsini aldık. Hedefimiz Beşiktaş'ı dünya takımı yapmak. (Ağustos 2004, CNNTURK Özel röportajı)
- Carew, hayranı olduğum, Avrupa'nın sayılı yıldızlarından bir futbolcuydu ama tutmadı. Herkes Juanfran, Türkiye'ye gelmez dedi, getirdik, o da tutmadı.(Mart 2005)
- Bu takım 100. yılda bize şampiyonluk kazandıran kadrodan çok daha güçlü. Kelle istiyorlar ama Rıza Çalımbay hocamızın kellesini vermeyeceğiz. Rıza Çalımbay'ın sonuna kadar arkasındayız. Üç maç kaybetti diye kellesini vermeyiz. Son Fenerbahçe maçını herkes seyretti. Kaleci Volkan'ın kurtarışlarında Rıza Hoca mı topa vuracaktı? Beşiktaş Kulübü de Rıza'ya sahip çıkmalıdır.(Eylül 2005)
- Del Bosque'yi kovmakla büyük hata yaptım!(Eylül 2005)
- Sayın Aziz Yıldırım, çeşitli vesilelerle ve şüpheci bir üslupla (şu kişi şurada şunu yapmış mıdır, bu kişi burada şunu söylemiş midir?) gibi ifadeler kullanarak sorular sormaktadır. Ben de şimdi net bir şekilde soruyorum. Geçen sezon Fenerbahçe'nin Beşiktaş'a 4-3 yenildiği maçtan bir gece önce, gecenin bir yarısı Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nun hangi üst düzey yöneticisiyle, nerede birlikteydi?(Ekim 2005, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın Galatasaray Başkanı'na sorduğu sorulara Yıldırım Demirören'in basın açıklamasıyla verdiği cevap)
- Bir hafta Antalya'da kafamı dinleyip, sonra yönetim kurulu ve arkadaşlarımla konuşacağım. Bırakma kararımı bir iki yönetici arkadaşım ve siz biliyorsunuz. Üzgünüm. Bu camiaya yazık oluyor. Haftaya Sivas maçından sonra yönetim kurulu yapacağız. Normalde pazartesi yönetim kurulu var, ama iptal edeceğim.(18 Kasım 2005, Tuğrul Yenidoğan'a verdiği röportaj)
- Kamera kapalıyken sıkıntılarımı anlattım. Gizli kayıt yapıp yayınladılar. (20 Kasım 2005)
- Bir Beşiktaşlı olarak tamamlanması gereken birçok görevimiz var. Bunlardan birincisi, Beşiktaş için önemli olan Fulya Projesi'ni, Beşiktaş Belediyesi'nin bütün engellemelerine rağmen, bitirmektir. ikinci vazifemiz, kirlenmiş üyelik yapısından Beşiktaşımızı kurtarmaktır. Üçüncü vazifemiz, 2003-2004 sezonunda kaybedilen şampiyonluğu araştırmaktır. Dördüncü vazifemiz ise menfaatleri için kirlenmiş kalemlerini kullanan genel kurul üyesi yazarlardan Beşiktaşımız'ı kurtarmaktır. Ben ve sağduyulu Beşiktaşlılar bunun için 2007'ye kadar görevimizin başındayız.(25 Kasım 2005, kimilerine göre 52, kimilerine göre 46 saniye süren basın toplantısı)
- Her şeyden önce bu seçimde futbol kazandı. Haluk Ulusoy akrabam. Ancak kendisinin bu işi en iyi şekilde yürüteceğine inandık, mücadele ettik. Artık kaybeden ve kazanan birleşip Türk futbolunu ileriye götürmek için çalışmalı. (Ocak 2006)
- istiyorum ki bu sene biz kupayı alalım, Galatasaray da şampiyon olsun. Fenerbahçe'nin 100. yılında şampiyon olalım. (Nisan 2006)
- Artık Fenerbahçe'nin dediği olmayacak. Yumruğumuzu masaya vuracağız. (14 Nisan 2006)
- Maalesef kendisinin (Sinan Engin) bir davası var. O dava bitene kadar Beşiktaş'a gelme şansı yok. Bittikten sonra konuşuruz.(28 Nisan 2006)
- Eşimin amcası. Babası vefat ettiği için biz onu amca ve baba olarak gördük. Kendisine bu kupayı ailesi olarak getirdik. Buradan da kupayı babama götüreceğim. Onların bizim üzerimizde emeği çok büyük.(Mayıs 2006)
- Yabancı futbolcu transferinde önemli hazırlıklarımız var. Taraftarımız mutlu olacak diye düşünüyorum. Daha isimleri açıklamak için erken ama Kluivert (dt. 10 Mart 1976) olmaz. Çok yaşlandı. Wiltord (dt. 10 Mayıs 1974) ile ilgileniyoruz. Başka isimler de var. (Mayıs 2006)
- isteseydik Roberto Carlos'u iki saatte Türkiye'ye getirirdik. Ama yönetim ve teknik direktörümüz ile hep birlikte konuşup, Ricardinho'nun Beşiktaş'a daha yararlı olacağına karar verdik.(Ağustos 2006)
- Amatör şubelere yaptığımız yatırımların geri dönüşleri bizleri heyecanlandırıyor. (Ocak 2007)
- Futbol dâhil bu sezon tüm branşlarda şampiyonluk hedefliyoruz. (Şubat 2007 - Sezon sonu Beşiktaş Erkek Voleybol Takımı küme düştü)
- Bu aşamadan sonra da bahse konu uyuşmazlık (Del Bosque davası) ve uyuşmazlığın neticeleri sadece Beşiktaş'ı ilgilendirmemektedir. Çünkü haklı olduğumuz bu hukuki mücadele, ulusal bir dava haline dönüşmüştür. Bu nedenle Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Sayın Haluk Ulusoy, UEFA Asbaşkanı Sayın Erzik başta olmak üzere tüm kulüplerimizi, spor kamuoyunu ve medyamızı Beşiktaş'ın yanında yer almaya davet ediyoruz. (Temmuz 2007)
- Şu anda futbol şubesi tamamen bana bağlı. Celattin Kolot da benim sağ kolum olarak yönetim kurulundaki görevine devam edecek. Maç 90 dakika ve kamuoyu 1-0 önde ama biz maça devam ediyoruz.(1 Ağustos 2007)
- Masaya yumruğumuzu vurursak, ne federasyon ne de hakemler kalır. (20 Eylül 2007)
- Bu kesin kararımızdır. Taraftarımızdan da Sivasspor maçına gelmemelerini rica ediyoruz. Beşiktaş'ın sponsorları da isterlerse desteklerini çekebilirler. Eğer Sayın ismet Arzuman ve Affan Keçeci istifa etmezlerse, Milli Takım arasından sonra tekrar değerlendireceğiz ve sezon sonuna kadar PAF takımıyla maçlara çıkacağız. Biz ne kadar büyüğüz ki, bizi saha içi değil, saha dışı oyunlarla yenebiliyorlar. Beşiktaş'la oynamaya kimsenin gücü yetmez. Beşiktaş Yönetim Kurulu olarak bunu söylüyoruz. Camiamızı sakin olmaya çağırıyoruz, aldığımız kararın sonuna kadar arkasında dururlarsa bizi kimse ezemez.
(Kasım 2007)
(#3218630)nolu entry'de de bahsettiğim gibi; beşiktaş düşmanı biri beşiktaş'a zarar vermek isteseydi, yapacagı tüm kötülüklerden daha fazlasını düşman olarak degil kulübün başkanı olarak yapan kişidir.
bir kulübün başına gelebilecek en kötü şey,insan, hadise her neyse o işte. okuyabilsin diye babası zamanında ata kolejini açmış ona. büyüyüp adam sırasına girdiği varsayılan yaşlarda da kulübün başına tebelleş etti. orada oturduğu her gün beşiktaş için çok geç olmakta.
adını sol frame de görünce, bir fenerbahçe'li olarak istifa mı etti diye korktuğum daha sonra etmediğini görünce rahatladığım, beşiktaş'ın hali hazırdaki süper başkanı.