hanifenin nam vermesiyle iyice kibirlenen ve kibiri yüzünden timur gibi tehlikeli bir padişaha ülkeni ele geçiricem haremini alıcam kudurmuş köpek gibi mektuplar yollayarak adeta gel saldır demiştir timurda baska bir türk padişahından gelen bu hakaretlere karşın ankaraya saldırıya geçmiş beyazıt büyük bir yenilgiye uğratmış ve en büyük oğlunu esir almış ve son olarak yildirim beyazit ın haremini almıştí ancak ülkeyi ele geçirmeye gerek duymamıştır.
Bre Doğan! Bre Doğan!!! Nicesün!
(Nigbolu Savaşı'nın hemen öncesinde 10 günde Diyarbakır'dan Niğbolu'ya yetiştikten sonra, kale önünde kale kumandanı Doğan Bey'e sesleniyor.)
babası ve dedesinin aksine anadoludaki beylikleri evlilik yoluyla çeyiz ve miras olarak değil, kılıç zoruyla almış, timura gelince tokadı yemiş Osmanlı sultanıdır.
Şanlı türk sultanı. Topraklarına sığınan 2 türk beyini koruması altına almış, ihtiyar timur'un tehditlerine rağmen o iki türk beyini vermemiş, son ana kadar savaşmıştır. Korkaklık edip verseydi bazıları daha çok severdi.
en büyük türkler' den biri olan yıldırım bayazıd'ın anası türk değildir. hangi türkçü onu türklük kadrosundan çıkarmıstır veya çıkarabilir?
(nihal atsız - türk ülküsü s.20)
Ömrü at sırtında geçen komutandır. Yenildiği ankara savaşında bile yanında ki askerlerin kaçmasına rağmen son ana kadar savaşmaktan vazgeçmemiştir ayrıca bir gözü kördür. Timur ise o savaşta savaş alanının çok ötesinde çadırında oyun oynuyordu.
timura karşı düştüğü hezimeti saymaz isek aslında çok büyük bir mareşaldir. kendisi bu konuda fatih ve yavuzun çok yakınındadır. sonucu ne olursa olsun bir hezimet üstünden tüm askeri ve siyasi itibarı değersizleştirilemez. burda geri zekalıya tarih anlatır gibi anlatmak da bana düşmez, işim olmaz. merak eden başarılarını açar okur.
timur ile yaşadığı olayı ve savaş sırasındaki durumu bilmeyen dangalakların ahkâm kesmeye cüret ettiği padişah. tarih okuyacaksanız objektif olun ve öyle yayınları okuyun. gerçi burada ahkâm kesmeye çalışan müptezeller okumayan tipler.
oğulları kendisini bırakıp savaştan kaçan tek padişahtır. haşmetli bir padişahtır lakin emir timur efendimiz kadar deyildir. emir timur yıldırımdan çok daha daşşaklı olduğunu ankarada kanıtlamıştır.
osmanlı imparatorluğu'nun 4'üncü padişahı. babası murad hüdavendigar, annesi gülçiçek hatun'dur. 1389 yılında babasının vasiyeti üzerine tahtta çıkan padişah birinci bayezid'a, girdiği savaşlarda gösterdiği cesaretten ve hızlı hareket etmesinden dolayı ona ‘Yıldırım’ lakabı takıldı.
yıldırım Bayezid, 1402 yılında Timur’la yaptığı Ankara Savaşı’nda yenildi ve esir düştü. esaretinin başlamasından 7 ay 12 gün sonra vefat etti.
vefatından sonra tam 11 yıl fetret devri sürdü. bu dönemde Anadolu’da Türk birliği bozulmuş ve Osmanlı Devleti dağılma tehlikesi ile karşılaşmıştı. Yıldırım Bayezid’in oğulları, babalarının ölümünden sonra taht mücadelesine başladılar. Osmanlı tarihindeki en büyük kargaşa dönemi bu sebeple başlamış oldu.
Fetret Devri adı verilen bu dönemdeki taht mücadeleleri, Timur’un Anadolu’da kuvvetli bir devlet bırakmak istememesi ve Bizans’ın entrikalarıyla daha da arttı.
Süleyman Çelebi Edirne’de, isa Çelebi Bursa’da, Mehmed Çelebi Amasya’da, Musa Çelebi Balıkesir’de padişahlıklarını ilan ettiler.
bu dönemde mehmet çelebi akıllıca bir politika izleyerek 1413 yılında fetret devrine son vererek osmanlı tahttının sahibi oldu.
osmanlıda sınırları çok fazla genişletmiş bir padişahtır. gerçekten de savaşlarda üst düzey bir başarı gösterip, çok iyi gürz kullanarak düşmanı hızla dağıttığı için yıldırım namını almıştır. ne var ki bir diğer türkün gazabına uğramıştır.
başlık ne, yıldırım beyazıd. bir üstte girilen entrynin ne alakası var. bi sikim alakası yok.
Yıldırım lakabını atını çok hızlı sürmesiyle almış. Hatta atını öyle hızla sürüyormuş ki yerden havalanan taş toprağın gözüne girmesi neticesinde gözünde görme kaybı oluşmuş.
Sonralarda aksak timur ile olan savaşında 'Dünya bir kör ile bir topala kaldı' gibi laflar edilmiş tabi.
yiğitliği, atılganlığı ve savaşçılığı dillere destandır. gençlik yılları duraklama devrine kadarki olan bütün padişahlardan daha hırçın daha agresif geçmiştir(kafes sistemine kadar diyorum çünkü sancağa gitmeyen şehzadeler ne hırçınlık yapabilirler ki ?). despina hatun ile evlendikten sonra yavaş yavaş kendisini şaraba verip saraya kapatarak zevk-i sefa alemleri yapmış ve devlet işlerini baş veziri kara timurtaş paşaya bırakmıştır(cenk meydanları hariç zira ne durumda olursa olsun cenk etmeyi seven bir padişahtır.) bu sebeple etrafında olup bitenlere pek vakıf olamamış karakoyunlu ve celayirli beylerinin gazına gelip hiç düşünmeden savaşa tutuşmuş akabinde beyleri tarafından ihanete uğramıştır. despina hatunun onu şaraba ve zevk-i sefaya alıştırdığı söylenmektedir. bu arada ilk eşi devlet hatun mevlana celaleddin-i rum'nin torununun kızıdır.
