yılbaşı sadece yılın başı süre gelen ömrün başı doğmak, batmak hergün belki bir güneş gibi yine de yarını hatırlayarak mutlu olmak, sönmedi güneşin ışığı açma lambaları, ay tepedeyken karanlık kalbin sokakları, zamansızların zamanında bir umut olmalı.
sevgilim dun gece arkadaslariyla sadece birer kadeh sarap iceceklerini soyledi, tam 12de olmasa da saat 2 gibi yeni yilimi kutladi ve bir kadeh daha icmek icin iznimi istedi, tabi ki icebilirsin dedim, sanirim o bir kadeh ona fazla geldi ve sızdı. hala kendisinden haber alamiyorum, arkadaslarini da ariyorum fakat ulasamiyorum. sanirim yakinlarinda bir yerlerde jammer var. onun beni aramasini bekliyorum.
işte yine aynı terane, aynı vasat kavrayış ve aynı tescilli yanlış: Noel, eşittir, yılbaşı…
Hâlbuki defalarca değindik ki öyle değil. Bize doğum günü diye 25 Aralık yutturulan isa’nın ne zaman doğduğunun bilinmediği klişe bilgisini geçelim! “1 Ocak”ın Hristiyanlıkla tarihsel bir bağını kurmak da mümkün değil.
Yılbaşı günü olarak 1 Ocak, ilk kez milattan (yani “isa’dan”) 100 küsur yıl önce Roma’da çıkmış. Ondan önce 25 Mart’mış Roma’da yılbaşı. Gerçi Roma, Hristiyanlığı benimsedikten sonra Katolik Kilisesi 1 Ocak’ı da “isa’nın sünnet günü” kabul edip (tıpkı pagan ya da “Mitraizm” kökenli 25 Aralık’ı yaptığı gibi) içselleştirmek istemiş ama bunu pek takan olmamış. Yılbaşı, Ortaçağ Hristiyanlığında farklı farklı günlerde kutlana gelmiş; ingiltere’de 25 Mart’ta, Fransa’da Paskalya yortusunda (Mart-Nisan arası), italya’da 15 Aralık’ta, iber Yarımadası’nda 1 Ocak’ta…
Yani 1 Ocak Yılbaşı’sı için Hristiyanlıkla sabit bir bağlantı yok.
Bunun sabitleşmesi, modern zamanlarla ilgili bir uygulama ve yılbaşı bugünkü hayatımızın ortak küresel akışının sonucu olarak her yerde dini değil dünyevi bir motivasyonla kutlanıyor. Budhist-Şintoist Japon da, Taoist-Konfüçyanist Çinli de, Animist Afrikalı da, Hinduist Hintli de hiçbir dini takıntıya kapılmadan, “gâvur icadı” falan demeden insanlığın ortak esenliği yolunda umutlarla bu kutlamaya katılıyor. Ve bu, Müslüman Türkler, Kürtler, Lazlar, Araplar, Çerkezler, Gürcüler için de böyle, ama işte birileri ha bire çıkıp şu bir gecelik keyfi dinbazca kaçırmadan edemiyor!..
mantıklı düşününce diğer günlerden hiçbir farkı yok aslında, ama yine de "temiz bi sayfa açmak" derler ya, onun için ideal bir gün. hayaller için motive ediyor çünkü insanı bir şeye sıfırdan başlamak, sanki diğer tüm başarısızlıklar artık geride kalıyor gibi. umarım saçma sapan insanlara değer verip üzülmem artık, üzüleceksem de bunun sebebi daha mantıklı şeyler olsun. bunun dışında 20 maddelik somut dilek listem var, yine 3-4 tanesi tutacak ama olsun, gerçekleştiklerini düşünmek bile güzeldi.
son 2 senedir hak ettiğini veremediğimdir. sevdiğim lavuklarla beraber bende evde arda turan'ın burak yılmaz'ın detone sesini dinleyip portakal mandalina soyuyorum. ah be sevdiğim.
bu yeni yıl için verebileceğim size tek tavsiye var. herkesi sevin ama kimseyi herşeyiniz yapmayın. birazda onlar üzülsün onlar peşinizden koşsun amına koyim.