yılbaşı kutlamıyoruz

entry55 galeri8
    5.
  1. 4.
  2. 3.
  3. Biz kutlamıyoruz zaten. O bizi kutluyor.
    2 ...
  4. 2.
  5. Öyle de bir kutluycam ki çatır çatır, kar da yağdı zaten mis gibi.
    12 ...
  6. 1.
  7. Şüphesiz her dinin ve milletin kendisine mahsus bir medeniyeti ve kendisini diğerlerinden farklı kılan, ayırıcı vasıfları vardır. Milletler, varlıklarını ancak bu hususi vasıflarıyla muhafaza ederler. Bir milleti yok etmenin en kestirme yolu: O milleti meydana getiren insanları, kendi dini inançlarından, cemiyetleri ayakta tutan ahlâk ve fazilet duygularından uzaklaştırmaktır. Bir milleti en büyük çöküntüye uğratan şey, manevi düşüştür. Kendi öz, manevi değerlerini yitirerek başkalarını taklit etmek ve şahsiyetsizlik, fertler ve toplumlar için en büyük manevi sefalet ve alçalıştır. Manevi sefalete mahkûm olmuş milletleri bu bataklığın çukurundan çıkarmaya imkân yoktur.
    Bir Müslüman hiçbir zaman kendi dininden başka bir dinin ayinini ve törenini taklit edemez. Bu açık hakikatten dolayı Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, ümmetinin kendi varlığını muhafaza etmesini emredip, taklitçilikle aşağılık mertebesine düşmelerini menetmiştir. Fakat bütün bunlara rağmen bu hastalık yüz göstermiştir. Zaten Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kendi ümmetinin şirkten, kâfirlikten başka, eski ümmetleri örf-adet, fitne-fesat ve isyan gibi bütün kötü yollarda takip edeceklerini bir mucize olarak haber vermiştir.
    Ebû Saîd Allah ondan razı olsun rivayetine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
    “Sizler, kendinizden önce geçen milletlerin yoluna karış karış, arşın arşın tıpa tıp muhakkak uyacaksınız. (Onlara uyarak oraya gireceksiniz, onlara tabi olacaksınız.)” Ebû Saîd diyor ki:
    Ya Rasûlallah! Bu ümmetler Yahudilerle Hıristiyanlar mı?” diye sorduk. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
    “Onlardan başka kim olacak!” buyurdu.
    Rabbimiz Kur’anî Kerim de birçok ayeti kerime ile bizleri Yahudi ve Hristiyanlardan sakındırmış ve onlarla ilgili hakikatleri bizlere bildirmiştir. Bu hususta Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
    “Dinlerine uymadıkça Yahudiler de, Hıristiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır…”
    “Ehli Kitaptan çoğu hakikat kendilerine apaçık belli olduktan sonra sırf içlerindeki kıskançlıktan ötürü sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek isterler…”
    “Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirlerinin dostudurlar. içinizden kim onları dost tutarsa o da onlardandır…”
    “işte siz öyle kimselersiniz ki, onları (kâfirleri) seversiniz; onlar ise, bütün kitaplara iman ettiğiniz hâlde, sizi sevmezler. Onlar sizinle karşılaştıkları zaman “inandık” derler. Ama kendi başlarına kaldıklarında, size karşı kinlerinden dolayı parmaklarını ısırırlar. De ki: “Öfkenizden ölün!” Şüphesiz Allah, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) bilir.”
    Peygamber efendimiz de bu gerçeğe şöyle değinmektedir:
    “Ehl-i kitaba hiçbir şey sormayın. Onlar delâlet içinde ola ola, asla size doğruyu gösteremezler. Siz eğer onlara bir şey sorarsanız, ya bâtılı tasdik etmek, ya hakkı yalanlamak mecburiyetinde kalırsınız. Şu gerçeği aklınızdan çıkarmayın. Eğer Musa aramızda yaşıyor olsaydı, vallahi yalnızca bana tâbi olması meşrû olurdu.”

    K: iman ve hayat
    10 ...
© 2025 uludağ sözlük