yılan

entry211 galeri217 video12
    74.
  1. Yılandan korkmam yalandan korktuğum kadar.
    0 ...
  2. 75.
  3. Merhameti olmayan tek canlıymış
    Tabii bazı insanları saymazsak.
    0 ...
  4. 76.
  5. nokia telefonlarda bulunan da bir oyunnnnnnnn.
    0 ...
  6. 77.
  7. karizma sahibi bir sürüngen çeşidi olmakla beraber allaha yakın bana uzak olsun dediğim bir hayvan.
    0 ...
  8. 78.
  9. deri değiştirme yeteneklerinden ötürü, eski zamanlarda ölümsüzlüğü ya da ebedi gençliği simgelemişlerdir.
    0 ...
  10. 79.
  11. 155.
  12. Herkesin negatif sıfatlarla nitelediği bir hayvandır. Oysa ki, bilinenlerin aksine yılan ; asil, güçlü ve kurnazdır. Küçüklüğümde izlediğim samanyolu dizilerinin etkisi nedeniyle korkmuş ve ön yargılı yaklaşmış olsam da ; yılan bence mükemmel bir hayvandır ve de çok severim.
    0 ...
  13. 156.
  14. Beslenmesi gereken bir hayvandır. Ben denedim ama yumurtadan çıkmadı.
    10 ...
  15. 157.
  16. yılan ile ilgili sadece şunu söyleyebilirim. insanın kötü bir özelliği ele alınarak ona benzetilmesi çok saçma, yılanda diğer hayvanlar gibi avlanma, beslenme ve uyku üçlüsünden ibarettir. esas konu insanın ne bok olduğunun belli olmamasıdır.
    0 ...
  17. 158.
  18. Kendilerinden Hiç bir şekilde korkmamamız. Endişe etmememiz ve öldürmememiz gereken hayvanlar. Çünkü Bildiğimizi sandığımız şeyler tamamen yanlış. Yılanlar zararsız. Hatta insanlar için yararlı. Profesör Doktor Kurtuluş Olgun ile yapılan röportajdan özetliyorum:

    (…) “Yılanların kendilerine saldırıldığı zaman ısırdığını belirten Prof. Olgun, “Her yılan zehirli değildir. Zehirleri avlanmak için kullandıklarından her ısırışta zehirlerini boşaltmazlar” dedi.

    Yılanların evlere girmek istemediğini, insanlar için zararlı olan hastalık taşıyıcı fareleri avlamak için girebildiğini belirten Prof. Olgun, yılan zehri tıpta ilaç yapımında özellikle kanser hastalıklarının tedavisinde kullanıldığını söyledi.” (…)

    Prof. Dr. Kurtuluş Olgun:
    “insanların yılanlardan korkma nedeni tamamen küçükken veya daha sonra yaşamının bir yerinde duyduğu yanlış bilgilerden kaynaklanmaktadır. Yoksa özellikle yılanlardan çok korkan kişilerin yaşamlarında yılanla hiç teması olmamıştır. Maalesef yanlış anlatılan kulaktan duyma bilgiler insanların hep bu hayvanlara karşı gereksiz tepki göstermesine neden olmuştur. Oysa yılanlarla ilgili özellikle çocuklara doğru bilgiler verildiğinde doğrudan bir sempati duymasalar da en azından yılanların da doğada doğal dengenin korunması yönünde önemli bir hayvan grubu olduğunu kabul etmektedirler.”
    (…)
    “Öncelikle belirtmem gerekir ki yılanların sokması diye bir olay yoktur. Bunun doğru tarifi yılan ısırmasıdır. Hayvanların büyük bir çoğunluğunda olduğu gibi yılanlarda da dişler vardır. Kendilerine karşı bir saldırı olduğunda savunmak amacıyla ısırırlar. Ama bu arada zehirli yılanlarda, zehirsiz yılanlardan farklı ve ilave olarak genellikle üst çenenin ön tarafında sayısı 2-4 arasında değişen zehir dişleri vardır. Ama tüm dünyadaki yılanların ancak 1/3’ü bu zehir dişlerine sahiptir. 15 Ağustos 2015 verilerine göre tüm dünyadaki yılan türü sayısı 3567’dir. Böylece zehirli yılan türü sayısı yaklaşık 1180 kadardır. Türkiye’de ise son verilere göre 56 yılan türü bulunmaktadır. Yine bunların 19-20 tanesi az veya çok zehire sahiptir.”
    (…)
    “Fakat zehirli yılanlarda zehir dişleri beslenmek amacıyla ortaya çıkmıştır. Çünkü zehirli yılanlar avlarını yiyebilmek için önce onları öldürürler. Sonra av tamamen hareketsiz kaldıktan sonra avlarını bütün halinde yutarlar. Bu durumda yılanlardan korkmamıza gerek yoktur ve her yılan öldürmez. Biz yılanın üzerine yanlışlıkla basarsak kendini korumak amacıyla ısırabilir. Ama bu zehrini boşaltacağı anlamına gelmez. Zehir bir yılan için hayatta kalabilmek amacıyla çok önemlidir. Bundan dolayı avlanmada ve dolayısıyla beslenmede kullanacağı silahını gereksiz yere bitirmek istemeyecektir.”
    (…)
    “Yazlıklarda yapılması gereken normal yaşama devam etmektir. Çünkü yılanlar özellikle bahçe, tarla veya diğer yerlerdeki insanlar açısından oldukça zararlı farelerle beslenirler. Hiçbir yılan eve girmez veya girmek istemez ama özellikle yazlıklarda fareler evlere girerek bize oldukça fazla zararlar verebilirler. Yapılması gereken yılanlara bu açıdan bize yarar sağladıkları için daha sevecen yaklaşılmasıdır.”
    (…)
    “Isırma olayları için ısırılan kişiye tedavi uygulayabilmek için yılan çiftliği kurmak ve onlardan zehir sağmak doğru bir yaklaşımdır. Fakat bunun Sağlık Bakanlığı’na bağlı birimlerce yapılması daha doğrudur. Maalesef bildiğim kadarıyla Sağlık Bakanlığı’nın yılan zehri üretimi ve serum elde etme konusunda bir faaliyetinin olmadığını biliyorum. Bu serumların yurt dışından ithal edilmesi nedeniyle ciddi döviz kayıplarına neden olmaktadır. Devletin böyle bir organizasyon içerisinde bulunması döviz kaybını önleme açısından elbette karlı bir iştir.”

    (…)
    “Maalesef anlamsız korkulardan dolayı yılanlar öldürülmektedir. Ama bu toplumdaki çevre bilincinin gelişmesi ve korumacılık anlayışının olumlu yönde değişmesiyle biraz olsun ortadan kalkmıştır. Şimdi asıl tehlike tarımda kullanılan kimyasal ilaçların yılanlara verdiği zararlardır. Bilinçsiz bir şekilde doğaya salınan bu ilaçlar toprağa ve suya karışmakta, tüm besin zincirinde yer alan hayvanlara zarar vermektedir. Ayrıca bu ilaçların kutularının doğaya gelişigüzel bırakılması yine yılanlara ve diğer hayvanlara zarar vermektedir.”
    (…)
    “Sürüngenler ve en fazla da yılanlar insanlara zararı olmayan aslında bizler için özellikle hastalık taşıyıcısı ve tarımın en önemli düşmanı fareleri yiyip yok etmeleri nedeniyle faydalı canlılardır. Onlara öncelikle bu gözle bakmamız gerekmektedir. Kesinlikle kendilerine bir saldırı olmadıkça savunmaya geçmezler bizleri ısırmazlar. Ayrıca şunu önemle belirtmem gerekir. Yılanlar sağır olan hayvanlardır. Yani havadaki titreşimleri algılayan duyu organları gelişmemiştir. Bununla beraber yerdeki titreşimleri algılayan özellikle başlarının altında ve tüm derilerinde özel duyu reseptörleri bulunmaktadır. Bu reseptörler sayesinde yaklaşmakta olan ve kendisinden oldukça kuvvetli ve bazen acımasız insanları hemen fark etmekte daha biz onu görmeden bizden uzaklaşmakta, bizden kaçmaktadırlar. Bununla beraber onların yaşam alanlarına yapılan müdahaleler her geçen gün onların evlerinden uzaklaşmalarına neden olmaktadır. Unutmayalım yılanlar bu dünyada 150 milyon yıldır vardır. Oysa dünyada insana benzer canlıların ortaya çıkışı 28 milyon yıl, ilk insan Homo sapiens’in ortaya çıkışı da sadece 500 bin yıl öncedir. Bu durumda bulunduğumuz çevrede yılanlar ev sahibi bizler daha sonra geldiğimiz için kiracı durumundayız. Bu nedenle bu gerçeği unutmadan ev sahiplerini evlerinden kovmak yerine onlarla birlikte yaşamaya alışmamız en doğrusudur.”

    Link: https://www.haberhurriyeti.com/170218/

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1857295/+
    1 ...
  19. 159.
  20. korktun mu?

    pardon bu akim gecti dimi. cok pardon..
    0 ...
  21. 160.
  22. Bugün ikindi saatlerinde Tırpan işi için bulunduğumuz fındık tarlamazında gördüm. yakın benzinlikten tarlaya 2 bardak çay getirirken fark ettim. hiç korkmadım ve irkilmedim ama. kör yılan denilen cinsten. dereye doğru yol alıp kayboldu.
    0 ...
  23. 161.
  24. Usta o kör yilan dedikleri oluklu kertenkele oluyor. Yılan degil. Ve hicbir zararı yok.zehirsiz.

    Gördüğün bu muydu ? Buysa eger, oluklu kertenkele.

    Edit: gördüğümüzde öldürmeyelim.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1861139/+
    2 ...
  25. 162.
  26. isterse 3 yıl uyuyabilen hayvan. evet.
    0 ...
  27. 163.
  28. Aşk biter yalan olur sonra sokar yılan olur
    0 ...
  29. 164.
  30. 165.
  31. Şu sarı şeyler bonibon mu lan.
    1 ...
  32. 166.
  33. en zeki hayvan, kimi sokacağını iyi biliyor.
    0 ...
  34. 167.
  35. 168.
  36. Kedi kadar sevilmeyen hayvan. Yilanlar bunu hak etmiyor. insanlarin sevmemesini de anliyorum ama. o evrim surecimizde pek de dost canlisi bir konumda yer almiyor. ic gudusel bir tepki soz konusu yani.
    0 ...
  37. 169.
  38. Centaur kheiron'dan hekimlik öğrenen tıbbın tanrısı asklepios'un asasına sarılı figürdür; hem hastalığın hem de sağlık ve şifanın sembolüdür.
    1 ...
  39. 170.
  40. 171.
  41. 172.
  42. yaklaşık 500 cins ve 3000 farklı türü olan hayvan.
    1 ...
  43. 173.
  44. 0 ...
© 2025 uludağ sözlük