boy kısalığından şikayet eden kişilerin muhakkak yapması gereken spordur. vucüt gelişiminde önemli bir etkendir. imkan varsa kahvaltıda yenilen her dilim ekmek için 50 kulaç atılması önerilir.
boya kusurlarından biridir. birden çok renk bileşeni içeren bazı boyalarda renklerin ambalaj içinde ayrışması şeklinde ortaya çıkar. bazen karıştırma işlemi bu sorunu halletmek için yeterli olmayabilir.
kaç insan suya atladığı an yüzmeye başlar bilmiyorum. yüzmeyi nerede nasıl öğrendiğim konusunda hiçbir bilgim yok. önce ki hayatımda balık olma ihtimalim çok yüksek.
havuza göre, denizde zorlanmadan ve yorulmadan yapılan spordur.
ciddi olarak yapılıyorsa ağır bir spordur. antreman sıklığına göre beslenme, uyku düzeni gerektirir. Yüzme merkezli bir spor hayatınız varsa, yüzmeye programlı yaşamanız gerekir.
an itibariyle yüzme ve boksu bir arada pek yoğun iş temposu arasına sıkıştırmayı becermeye çalışan ben, dün sabahki boks antremanından kocaman, patlak bir göz ile döndükten sonra sanırım yüzmenin naifliğini tekrar anladım.
47 yaşına kadar hiç yüzme bilmiyordum. gençlik ve spor bakanlığına bağlı bir havuza gittim. hiç yüzme bilmiyorum bana öğretebilirmisiniz? dedim. kan, idrar tahlili falan yaptılar. kart çıkartıldı. sonra 1.gün kalktım gittim. havuzun içine birazda korkarak girdiğimi hatırlıyorum. 20 kişilik gruptu. diğer arkadaşlar az çok yüzebiliyorlardı. hoca 3 ay sırf benimle uğraştı. zaman zaman paniğe kapıldım. hocayı nerdeyse boğuyordum. sonra yüzmeye başladım. şimdi 54 yaşındayım yüzmeye devam ediyorum. ben öğrendikten sonra herkes öğrenir. yeterki çaba gösterilsin.
profesyonel olarak sürdürmeyi 4 yıl önce bıraktığım spor dalı. keşke diyorum o günlerdeki halimle karşılaşıp o çocuğu eşek sudan gelene kadar bir güzel dövsem.
dünyanın en iyi sporudur efendiler. fiziki açıdan insanı forma ve sağlığa kavuşturur, kalıcıdır da. psikolojik açıdan faydalarına gelecek olursak; o depar taşından kendinizi havuza attığınız andan itibaren apayrı bir krallığa girersiniz, sadece size aittir orası, düşüncelerinize yoğunlaştığınız, kendinizle konuştuğunuz, yeri gelip kavga ettiğiniz. ama en saf halde özünüze ulaşırsınız.
bırakmayı düşünen varsa öneri; o krallığınızdan vazgeçmeyin.
vücuttaki tüm kasları çalıştırmasından dolayı çok yararlı bir spordur. doğru yapıldığı takdirde(bu önemli!) kaslara, eklemlere, kemiklere oldukça yararlıdır, bünyeyi geliştirir. nefes alışverişlerinizin de düzenlenmesine yardımcı olur(akciğere yarar), ayrıca tüm vücudun hareket etmesinden dolayı kalp ve kan dolaşımına iyi gelir.
ruhsal olarak suyun dinlendirme özelliğinden dolayı sinirleri yumuşatır, üzerinizdeki baskıyı alır.
hem birgün bindiğiniz gemi batarsa boğulmazsınız. gülücük
hayatımın sporu... 14 yil pro sekilde yaptim , 4-18yaşlar arası... 3 sınıftayken kara antraminana bi at gibi sokuldugum zamanlari bilirim aq. ama tam yarislara cikilabilecek senedeyken, lisansım iptal oldu, sigaraya basladim falan filan...
ama o "take your max" sesi kadar hiçbir sesi ve tonlamayi sevemedim sonra.
şimdi içimde derin bir bosluk var... o speedo mayolari arena boneleri... cok ozledim hepsini... ama geriye donemem artik...
trapezius bilhassa latismus dorsi kaslarini mantikli bi seviyeye kadar gelistirir...
latismus dorsi yi dis yollardan calismak sadece benim bildigim 3 egzersizle olur: pull up bunlardan biridir...
yani yüzün...adam gibi ama. splint atın, attırın...
Havuza her gittiğimde bir kez olsun bu işi düzgün yapana rastlamadığım spordur. Kime baksam suyla boğuşuyor. Çırpınıyor ya da suyla dövüşüyor. Yok yani gerçekten biriyle dövüşse, boğuşsa bu kadar yormayacak kendini.