elbette ki tersi de aynı derecede doğru olan empati çağrısı.
sözlükte entrylerden anlaşıldığı kadarıyla genel kanaat seçmenlerin çoğunun değişikliklerin mahiyetini pek anlamadan dinlemeden "evet" ya da "hayır" dediği. tabii burada cehalet, kömür, vs faktörler muhakkak var. ama bundan başka neler var, hem evetçilerin hem de hayırcıların bir durup düşünmesi gerekir galiba.
mesela evet verenlerin epeycesi anayasa mahkemesi ve hsyk ile ilgili maddelerin bırakın yeni halini, eski halini de okusa muhtemelen anlamamıştır. ama acaba şunu düşünmüş olamaz mı:"yahu ben bir partiye oy veriyorum, meclise sokuyorum; kapatıyorlar. bir insanın cumhurbaşkanı olmasını istiyorum; olur olmaz engeller çıkarıyorlar. duyarlı olduğum bir konuda mahkeme oluyor; savcının, hakimin başını yiyorlar. demek ki sorun var. değişsin anasını satayım o zaman.". şimdi bu rasyonel bir yaklaşım mıdır, genel anlamda hayır. ama yine de insanların tercihlerinin ülke yönetimine yansımasına durmadan seçim harici bazı müdahalelerin yapılmasına bilinçaltıyla gösterdiği bir tepkidir, anlaşılmalıdır.
evet deyip gözünü yuman ve bağırıp çağıranlar da hayır diyenlerin yaşam tarzlarını koruyamama konusundaki kaygı ve endişelerinin hala sürdüğünü ve sürebildiğine göre altında yatan bazı bilinçaltı faktörlerin ve fiili göstergelerin olduğunu anlamalıdır.
yoksa kayıkçı kavgası gibi , birbirinin hassasiyetlerini anlamadan dinlemeden hakaret yağdırmakla bu iş olmaz.
