hızlı tempoda yürümenin koşmaktan daha fazla kalori yaktığı söylenir uzmanlar tarafından.
ayrıca, psikolojiye ve ruh haline iyi gelen bir eylemdir yürümek.
Gençler grup halinde, yetişkinler ikişer ikişer, ihtiyarlar ise tek başlarına yürür. ihtiyarların tek başlarına yürümesi, hayata tek başına doğmaktaki yalnızlığa eşittir.
kafa dinlemek için sessiz ve doğayla içiçe bir yerde yapıldığında muhteşem sonuçlar alınan spor.
üstelik bedava. ne zaman altından kalkamayacağım bir sorun olsa ve bunu anlatarak çözemeyeceğime inansam, ıssız yerlerde uzun uzun yürürüm, bazen gaza gelip koşarım bile, inanılmaz rahatlatır beni. sonra evime döner duşumu alırım, kahvemi içerim, kitabımı okurum. yürümeyi tek başına düşünemiyorum yani ben, beni rahatlatan davranışlara yönelten, tetiği çeken bir etmen yürümek.
övgüde girişken ve doğal, yergide çekingen, kasıntı ve yapmacık olmaktır.jenga gibidir.kırılgan ve hassastır, denge politikasıdır.hakkında ince iş denmesi boşa değildir.
maltepe sahildeki şelale kafenin oradan pendik minibüs durakları hedeflenerek yapıldığında müzik ve adım sıklığı eşliğindeki gençlik enerjisiyle iki buçuk saat süren eylem.
bu kelime zamanla "dur ben şu kıza bir yürüyeyim, bu kıza yürünür abi" tarzı bir hal alıp erkek kişilerinin yavşama eylemleri olarak anlamını değiştirmiştir.
bazen bir cesaret gelir ve yanınıza ekipman almadan bisikletle evinizden 50 km uzağa gidersiniz. sonra lastiğiniz patlar ve güneş başınızı pişirirken siz evinize doğru yürümeye başlarsınız. ilk önce küfür ede ede gidersiniz, gittikçe ayaklarınız yanmaya başlar, suyunuz azalır, kendi kendinize konuşmaya başlarsınız, hadi biraz daha diye mırıldanırken ayaklarınız artık sizi götüremez ve yol kenarına oturursunuz. hava kararmadan bir kamyonet gelir kurtarıcı olarak. ilk film bitti.
(bkz: bir işkence yöntemi olarak yürümek)