xenon paradox olararak da gecen paradokstur. m.ö 450 yıllarında yasamıs filozof zenon bu paradoksta, hareketli bir cismin bir noktadan bir noktaya gidebilmesi icin once aradaki mesafenin yarisini, daha sonra kalan mesafenin yarisini katetmesi gerektigini soyler. cismin sonsuz kez yarı mesafe katetmesi gerekeceginden, teoride hicbir zaman diger noktaya ulasamayacaktır paradoksa gore.
yalnız bu konu matematige sonsuzluk kavramı girdikten sonra cozulmustur. belirli bir limit degerine yakınsayan ve geometrik dizi oluşturan sayıların sonsuz seri toplamını bulmak mumkun oldugundan, bu paradoks uzun bir suredir gecerli degildir. *
polis filminde musa rami* tarafından bahsedilen paradoks.
--spoiler--
"bak şimdi, herhangi bir şeyi ikiye bölerek sıfıra ulaşamazsın. her defasında daha küçük parçalar elde edersin ama bunlar hiç bitmez. hareket eden nesneler için de böyle. şimdi bir düşün, mesela tabancanın namlusundan çıkan kurşun hedefine nazlı nazlı ilerlerken katettiği mesafeyi daima ikiye böler. eee bir şeyi ikiye bölerek sıfıra ulaşılamayacağına göre, o kurşunun hedefi bulması teorik olarak mümkün değildir."
--spoiler--
aslında böyle bir paradoks mantıken yok. çünkü sınırlı bir mekan sonsuz kere bölünemez. çünkü sınırlı bir yerin sonsuz kere bölünmesi, çok küçük de olsa sonsuz parça içermesi anlamına gelir. sonsuz parça içeren bir yer ise sonsuz demek olur.
bir proesor * olarak sizlere şu şekilde açıklayabilirim :
atomaları ya da bunları oluşturan elektron ya da protonları düşündüğümüzde bu parçacıklar birbirlerine temas etmezler, dönerler, zıplarlar vs. yani arada farkedemeyeceğimiz kadar küçük de olsa boşluklar vardır. yani bir şeyin olduğu yerde başka birşey olamaz. yani paradoks doğrudur. sadece gitmek istediğimiz yerin yakınına gidebiliriz ama o noktaya gidemeyiz. burdan ayak üstü elde edilen sonuç : insan da boşluklardan oluşur, yani ben camın, duvarın içinden geçerim. saygılar. *
ne yazık ki doğru paradokstur. pek de uzun süreli olmayan kafa patlatmaları sonucunda bunun doğruluğuna karar verdim. şöyle ki;
bir tokat çarpacağı surata gideceği mesafenin sürekli yarısını katederek yol alır ve en sonunda surat ile elin hücrelerinin en küçük organellerinin arasındaki boşluk kadar mesafe kalana kadar devam eder. gerisini zaten biliyorsunuz.