Kafayı siyasetle bozmuş kişi kafası. Kardeşim hükümetin doğru olmadığını düşündüğüm bir beyanı yahut politikası bana ters geldiğinde ve bunu dile getirdiğinde chpli yahut farklı bir partiden olmuyorum. Muhalefeti eleştirdiğimde de ak partili olmuyorum. Şu kafadan bir kurtulun kardeşim.
Takım gibi. Galatasaray'ı eleştirince oo fenerlisin. Hayır kardeşim değilim. Fener'i eleştirince sizin gs ne yaptı diyor. iyi de ben gsli değilim ki. Bunu bir şekilde inatla anlamayanlar var.
günümüzde " iktidarı eleştirdin o halde vatan hainisin" zihniyetine evrilmiştir. görüyoruz sağda dsolda adamın memlekete 1 liralık hayrı yok askerliği bile bedelli, safi tüketici hiçbir katkısı yok, kendi ile ilgili ayrıcalıklı hissettiği tek nokta iktidar partisine oy vermiş olması.
şimdi bu dürzü kalkıp bize sen hainsin diyor. gel de cinnet geçirme.
Ona aslında binary thinking deniyor. Yani sıfır toplamlı gibi. Zero sum game. 2 seçenek var, birinden diğeri arasında olma zorunluluğu. Bunun temeli aslında immanuel kant’a gidiyor. Foucault “what is enlightenment” yazısında kant okuması yapar ve onun bu ikili düşünme pratiğini eleştirir. O yazıdan beri Postmodernistler bu ikili ayrımların ötesine geçmeye çelıştılar hep.