en başta şu bijuteriden konuşalım biraz. bijuteri deyince istisnasız -belki bijuteri işletenler hariç- her erkeğin aklına gelen ilk şey "işte böyle ıvır zıvır falan" cümlesi gelir. bizim için bijuteriler, ıvır zıvırın satıldığı, dakka harcanması gerekmeyen yerlerken, hatun kısmı için içinde kaybolunacak uçsuz bir deryadır.
ben bijuteriye böyle bakarken, vitrinine "x gelmiştir" diye yazı asan adama hepten şaşırmam çok doğal. yani bijuteriye öyle bir şey gelecek ki, o kadar çok talep olacak ki, o gelen şey önemli bir şey olacak ki adam dayanamayıp, hevesle "x gelmiştir" diye yazı asacak. aklım havsalam almıyor aga.
geçen gördüm yine. incik boncuk satıyor adam, beyaz bir a4 gördüm uzaktan. üşenmedim dükkanın önüne gittim. ben "kiralık dükkan", "satılık ev" ya da "taş gibi bayan eleman aranıyor" falan gibi bir yazı beklerken adam erinmeden "sonsuzluk kolyesi gelmiştir" deyu yazı asmış. sonsuzluk kolyesi nedir amına koyim ya! nediri geçtim sen niye bunu ilanen duyurma gereksinimi duyuyorsun?
tam bir bijuteri dedim. bijuteri. dandik mandik şeyler satıyor ama söylemesi çok zevkli. bijuteri.
matematik bölümü mezunu bijuteri sahibinin yazısıdır.
"x" nedir diye sorulduğunda da, sıfır sonsuz aralığında ydx integralidir diye cevap verir. denklemi çözmeye kalkmayın, alışveriş yapamazsınız şerefsizim.
