ekşi sözlük'teki rocko'nun son derece başarısız bir kopyası. rocko'nun tüm entrylerini, www wwwwwwwwww www'nun ise özellikle son zamanlarda girdiği entryleri incelerseniz siz de görebilirsiniz.
komik adam vesselam, yazdıklarında mantık aramıyorum okurken, gülmek için okuyorum sadece.
hakaret olarak algılamasın, komik olmak zor iştir şaklabanlaşmadan.
oluyo mu sizde bilmiyom, hani hoca denilen rütbe arkası kişiler vardır ya, tuttururlar dedikleri doğru diye. ulan siyaha gri diyorlar, hayır diyorsun, yok o doğru diyorlar. ulan göte göt, boka bok denir. tamam okumuş olabilirsin, nasıl geldiğin muamma o ünvana ama öğrenciler bi bok bilmiyor değil ki güzel hocam benim. ha karşı oldun mu da takıyolar, geçmen zor gari o dersi. ulan üniversite üniversite dedikleri bu muymuş? fikir beyan edilmeden koyun misali anlayacağınız..
bazı insanların rütbeye verdikleri değeri, önemi anlamayan kişi. rütbeden kasıt, mevki, kıyafet, evlilik felam işte. ben rütbe diyorum onlara. gram değer vermem, insanın kıyafetine, mevkisine göre yargılanmasını, değerlendirilmesini. lan bi kız 18 yaşında, evli değil. şöyle büyüklerin yanında otursun, aga dinleyen olmuyo, ya da he deniliyo geçiliyo. aynı kız evlensin, ahanda değer başlıyo, saygı duyuluyo. ne garip bişi lan.
sonra öğretmenim, profesörüm diye kendini bir şey sananlar. herkes değil tabi de bunun arkasında olanlar. adam olmak rütbeye göre anasını satayım. bi bok değilken o kıyafetine saygı duyulmasını isteyen çok vallaha.
öte yandan bu tiplere saygı gösterenlerde mi suç diye de soramadan edemiyorum. her tarafı boklu değnek..
geçen şey duydum. geçen dediysem bundan baya önce, 4 5 sene önce. aga insanın kafası kopunca hemen ölmüyormuş. bu göz varya etrafındaki şeyleri felam görüyormuş. işlevini hemen yitirmiyormuş. mesela kafan koptu, uçtu gitti, eğer açı müsaitse kafasız bedenini görebilirmişsin. hemi de 30 saniyeye kadar. ilk duyunca yok artık dedim hala emin değilim, yani kafamı kopartıp o otuz saniye de ''evet lan doğruymuş'' diye doğrulamicam da bazı filmlerde felam da bu konu dile getirilmiş, gösterilmiştir. mesela bu hacivat karagöz neden öldürüldü de, orada da değiniliyor bu konu. başka filmler varda yabancı olduğundan ismini unuttum. hehe. çok garip la valla, kafan kopuyo hala etrafındakileri görüyon, sesleri duyuyon. o 30 saniye çok garip olur yalnız insan için. son şeyleri görüp, son sözleri duymanın verdiği boktanlık..
canı sıkılmış yazar. öyle valla miss. mod elleşme entry ye cevap vermedim. tanım o.
buradan sesleniyorum amaç dikkat çekmek değil olm valla. okumadan geç istiyorsan, istiyorsan bas eksiye, hatta bütün entrylerimi eksile, umursamıyorum karmayı marmayı. içimden geçeni yazıyom.
hani arabaların arkalarında bebek var dikkat, beybi on bord felam gibi yazılar vardır. acaba diyorum bunu yapanlar mı gerizekalı.. evet onu üreten firma bence gerizekalı. şimdi ben de yaptım, ben de yapıştırdım felam demeyin. size demiyorum gerizekalı diye. ama abi onu takınca arkadaki sürücü arkadaş ''haa bebek varmış çarpmayalım'' demeyece ki? ya da ''bebek yokmuş gir kıçından şu arabaya'' da demeyecek. hakimiyeti kaybetmiş sürücü du lan du bebek var arabada diyerekten süpersonik gücünü kullanmayacak ki..
yani onu oraya yapıştırmaktaki amaç bizim çocuğumuz vardan başka bir şey değil ey okuyucu. hiçbir trafik canavarı o arabada bebek var diye çarpmamazlık yapmaz. kaza güzel kardeşim bu. allah kimseye vermesin de o sıtikırlar bir şeye yaramaz yani. yapan firmalara sesleniyorum, olmamış be azizim..
geçen lavaboda marul yıkıyodum. salata yapıcam üzerinize afiyet. bu söz de amma saçma lan. üzerinize afiyet. neyse işte marul yıkarken hoop düş lavaboya.
arkadaş at onu dedi,
niye lan dedim,
pis olm lavabo dedi,
la mallaşma ne pisi lan dedim,
lan olm her şeyi yıkıyoz dedi. pis valla at onu dedi.
lan ağzınla sölüyon işte her şeyi buradan yıkıyoz, üstüne bulaşık yıkıyoz burda, anliican evdeki en temiz yer burasıdır lan dedim.
öyle aga, bana göre evdeki en temiz yer mutfak lavabosudur valla. valla değil de öyledir tahminen. abi öğrenci evini sittr et ama böyle normal anneli babalı evde en temiz yer bana göre lavabodur lan. anne olm hergün bulaşık yıkıyo, hergün bir şey yıkanıyo orda. karşı gelmeyin la, bence zaten. anneli bir evde heryer temizdir zaten de en temizi diyom ben..
sıradan bir yazar. salaklık yapıp bi süreliğine buradan yazacaktır ne yazacaksa. kafasına takılan sorular falan vardır, sıyırmıştır.
hani arkadaş topluluğu içinde bazen kendini yalnız hissedersin ya, bazen acaba bu bana oynanan bi oyun mu dersin, yeri gelir arkadaşlarına gıcık olursun, yeri gelir arkadaşların sana gıcık olmuş gibi hissedersin.. bana olmuyor anasını satayım bu, son zamanlar. neden bilmiyorum ama olmuyor. zamanında olurdu ama artık olmuyor. herkes ya maskesiyle oynuyor oyununu ya da ben salaklaştım. herkes mi çok iyi lan, herkes mi süpersonik..
aklıma takılan soru ise acaba arkadaşlara dostlara karşı hani şu çok gıcık hislerimiz vardır ya, bazen kıskançlık, bazen gıcıklık, böyle ağzından küfür çıkacak gibi olup üslubuyla söylemek yani küfrü söyleyememek. kız arkadaşından gıcık kapmak ama dile getirememek. konuşmasından nefret etmek, onun o anda her şeyi biliyormuşcasına nutuk atarken ağzının ortasına patlamamak. bi bok bildiğin yok lan diye hömkürmek..vs işte. yani bu gibi durumlarda ne kadar sabırlı oluyoruz lan, içimizdekileri diyemiyoruz. desek ne olur? biter tahminen arkadaşlık dostluk. ya da bitmez ne bileyim. kandırıyoruz olum kendimizi, ne kadar yapmak isteyip, yapıcağımız şeyin gerçek anlamda kötülük için değil o anlık kendimizden nefret etme ya da sinir harbinden dolayı olsa da puştun tekiyiz. kandırıyoruz hem kendimizi hem dostumuzu, dostlarımızı. söyleyelim demiyorum ama harbici değiliz lan, onu biliyorum..