yazamama durumu, düşmanınızın başına verilmeyesice şey.
alelade bir ödevi hazırlarken bile kapasitenizin beş kilometre altında çalıştığınızı bilirsiniz. ki derdiniz yalnızca ödev hazırlamak değildir.
o kalem o boş sayfanın üstünde durur ha durur.
çaresinin o boş kağıda aklınıza ne gelirse yazmak olduğu söylenir.
bir süre yazıdan uzak kalmak daha fazla uzak kalmayı doğuracağından pek de iyi bir tavsiye değildir. bunun yerine çok fazla beyin fırtınası yapmak, konu hakkındaki duyguları çağrıştıran müzikler dinlemek ve umutsuzluğa düşmek, tarafımdan tavsiye edilir. edebiyat umutsuzluktan gelir.
Çok sevdiğim, güzel bir just jack şarkısı. Bu şarkıda eski güzel günlere duyulan özlem anlatılıyor. Yani benim hissettiğim şey. Eskiden hayatım şimdikinden daha güzel falan olduğundan değil dünyanın dönüştüğü şeyi sevmediğimden. Good old england çok güzel. Zaten ingilitere'yi ama en çok londra'yı çok seviyorum. Seviyorum derken hayatımda hiç gitmedim ama biliyorum ki en sevdiğim şehir olan londra'da doğsaydım böyle hissetmeyecektim. Uzaktan büyüleyici ve inanılmaz ilham verici. Burayı arada düşünmek ve evet burası da var demek bile iyi geliyor. Şarkıya dönersek 2006'da yapılmış şarkı. Yani tam da benim güzel çağ dediğim zamanlar ama şarkıyı yapan da o çağı sevmiyor, eskiyi güzel buluyor. Yai geçmişi daha güzel bulmak insani bir duygu ya dünya hep olduğundan daha kötüleşerek ilerlemiş o yüzden her çağın insanı böyle hissediyor. Genellemek doğru olmayabilir belki sadece birazımız için geçerlidir bu.