her sene bir tane film yapması hosumuza cok gıden mumkunse senede 12 fılm bekledıgımız essız sahsıyet.son olarak match point var galiba bu sene yanlıs hatırlamıyorsam.
new york'ludur. musevidir. neredeyse tüm filmleri new york'ta geçer. annie hall gibi muhteşem bir filmi vardır. genellikle filmlerinin yönetmenliğini, yapımcılığını ve senaristliğini aynı anda üstlenir. en etkilendiği yönetmen ingmar bergman'dır, şüphesiz. uzunca bir dönem aşık olduğu diane keaton'la çalışmıştır, filmlerindeki yeni gözdesi scarlett johansson adındaki güzeller güzeli aktristtir.
tüysüz isimli kitabında bahsettiği frean isimli mitolojik bir canlı vardır. ve o canlı şu şekildedir.. "frean, vücudu yengeç, kafası ise diplomalı bir muhasebeci olan bir deniz canavarıdır."
kız evlatlık alarak büyütmüş,sonrada kızıyla evlenmiş olan kişiliktir.
-soruyu bilmiyorum ama cevabı seks
-aşk,yanıttır.ama yanıtı beklerken,seks de gayet güzel sorular hazırlayabilir
-eğer seksten sonra sigara içiyorsanız, çok hızlısınız demektir
-tanri öldü. marx öldü. ve ben kendimi hic iyi hissetmiyorum
kitapları filmlerinden bile güzel olan adam. (siz düşünün artık)
dünyadaki tek kahramandır. çelimsiz, kısa, kel, gözlüklü. kadınların yanında kekeleyen, hızlı konuşan, bilmiş insanlara tahammül edemeyen. annie hall başyapıtıdır. hollywood ending de tacıdır. radio days ise ta kendisidir. yeni filmlerinden uzak durmakta fayda var.
filmlerinde; hızlı hızlı konuşan, sürekli endişeli bir yüz ifadesiyle gezen, güzel kadınların yanında kekeleyen bir adamdır. bana kendimi o kadar çok hatırlatır ki bazen woody allen'ı sevmemim sebebinin sadece bu olduğunu düşünürüm. sonra da gerçek hayatında filmlerdekinden farklı olarak pompacı, güçlü, dahi bir adam olduğunu görünce durulur belki de bir gün ben de öyle olurum diye woody allen sevdiğimi düşünürüm.
vakt-i zamanında (tdk'ya göre vaktizamanında) pazartesi gününe denk gelen
oscar ödül törenine her pazartesi grubuyla beraber
jazz icra etmekte olduğu mekanda çalmak için gitmeyen new york gurusu.