Esasında bir Eric clapton şarkısıdır fakat ben işin kurban yorumuyla ilgileniyorum şu an.
Girişi itibariyle egzotik bir havaya sokan. Durun lan durun baştan açıp öyle yazacam...
Heh oldu, "ne oldu bitti sandın di mi? Bu ses biter mi. Kesilir mi bu ses? hı?... Bu sesi kesmek kolay mı lan? Niye bitsin lan bu ses hı?" diye diye şarkıya ağır adımlar eşliğinde büyük bir çekicilikle giren deniz yılmaz abimiz yine yapmış yapacağını. Daha doğrusu yapmışlar, zamanında yapmış adamlar yani. Sonrasında şarkıya ön hazırlık niteliğinde transa giriş kısmı başlar. Vee ardından adamlar yardırmaya başlar. Şarkının bu bol eğlenceli hali gecelerinize bir meteor gibi düşer, çok ciddiyim. En ağır platoniği bile sözleriyle uyumlu olmasıyla beraber keyiflendirir. Böylesine güzel yorumladıkları bu şarkı var ya bu şarkı ah... Bu şarkı işte;
Ruhumun kölesi olduğu şarkıdır.ve sadece orada bahsedilen kadardı bağzen aşk söylemleri. bende kendimi mütemadiyen severken buldum.ve Tanrı da bana güldü..hiç bu kadar saftan bir kız görmediği için..
su anda dinlemekte oldugum benim için en romantik ikinci şarkıdır. her dinleyisimde aynı şeyleri hatrima getirir ama yine de her seferinde ilk sefermis gibi tuylerim diken diken dinlerim.
not : sarkinin yarisi bitti amk iki kelime yazina kadar.
Şehirler arası otobüse bindiyseniz mutlaka playlistinizde olsun. Kulaklığınızı takın mutlak suretle gece yolculuğu olsun.
Mersinden Muğlaya giderken kulaklığımı takarım. Camdan dışarı baktığım zaman otoyolun o sarı ışıkları, yağmurun o ışıkların arasından kırılarak süzülmesi, camın buhusu ve daha sayılamayacak bir sürü şey... vücudumda oluşan tepkilere kulak vermenizi istiyorum. Eric abimiz tam electro gitarıyla soloya girerken beynimde canlanan milyonlarca nöronlar beni saçma hayallere sürekliyor.
Misal Isparta 300 km yazısına bakıyorum "ulan diyorum bu yol nasıl çekilecek " derken kurduğum hayallerle adeta zamanı büküyorum bildiğiniz albert einsteinın izafiyet teorisini yaşıyorum. Bir bakmışsınız deniz kenarındayım hafif hava puslu bir bakmışsınız sıcak bir yaz akşamı... bazende dozajında bırakıyorum o kadar hayaller arasına gerçekleri de serpiştiriyorum. Eski anılarımı tekrar bu şarkıyla canlandırıyorum bunlar hepsi birleşince geçmişim önümden film kolajı gibi akıp gidiyor.... Evet o sesi duyuyorum "Isparta Demireller Dinlenme tesisine hoş geldiniz " ve benim çekilmez o yolum anılar ve hayallerle süsleniyor...