gelmiş geçmiş en iyi slow parçalardan biridir. hayatımın fon müziği tadında bir yerlerdedir. aynı zamanda en iyi pink floyd albümlerinden birisidir. dark side of the moon ile yükselişe geçen grup, bu albümle kült olmuştur bana kalırsa.
ve tabi ismini geçirmeden edemeyeceğim, albümün en mühim ismi şüphesiz roger waters olmuştur.
şarkı döner dolaşır ve şunu söyler esasında;
" keşke burada olsaydın "
efenim bu parça gönül telini titretir, kendini dinlettikçe dinletir. **
üst üste dinlenen, insanı altüst eden şarkıdır. kendisine böyle bir şarkı ithaf edildiği için syd barrett'e kıskançlıkla karışık saygı duymayı da beraberinde getirir.
I wish YOU! Wish You! diyerek bağıra çağıra söylenmesi gereken insanlık tarihine adını altın harflerle kazımış olan Pink Floyd'un bir parçası. Daha önce Pink Floyd dinlemedim/dinleyemedim diyenler için iyi bir başlangıç olacaktır.
ilk dinlediğimde bir aşk parçası sandığım,sonra çok ağır laflar ettiğini görünce daha bir sevdiğim, (bkz: hey you)ile hep paralel ilişkiler kurduğum,dinlemekten bıkmadığım,bir iki bölümünü kendime göre değiştirdiğim,dün bir alışveriş merkezine girince çaldığını görüp bir garip olduğum bambaşka bir şeydir.*
ilk sayfadaki bazı entrylerde olduğu gibi büyük bir yanılsamanın kurbanı oluş şarkı,bence öyle olsa daha bir anlamlı olurdu ya neyse...
Bilenler bilir syd barret özünde uzunsaçlarıyla,sakallarla felan son derece yakışıklı bir adamdı fakat gruptan ayrıldıktan sonraki dark side of the moon çıktı,albüm malumunuz çatladı patladı ve dark side of the moon döneminin sonrasında stüdyo giren floyd üyeleri bir anda karşılarında kel,şişman ve saçları beyazlamaya başlamış birini gördüler.Önce buna anlam veremediler ama sonra o adamın syd barret olduğu anlaşıldı.Waters,barret'a sarıldı ve hepsi bir anda ağlamaya başladı.
Ardından geçen günlerde david gilmour*bir anda şarkı için düşündükleri bir sırada wish you were here'ın başlangıcındaki dırı dı dın diye giden o başlangıç melodisini çaldı ve yarattığı çarpıcı etkiyle önce wish you were here sonra have a cigar hemen ardından shine on you crazy diamond,yapıldı.
Ama bunlar olduktan sonra syd'a ne oldu?
Hayır,anlatılanların aksine syd ölmediği sadece kendini sınırsız bir istirahate veya sınırsız bir hapse sevketti.Geriye kalansa iki kayıp ruh oldu,yıllar boyu...
not: syd barret 2006 yılında öldü.Hayatı boyunca uyuşturucuya devam etti.
albümün ilk parçası olan shine on you crazy diamond 1 in girişi bir ağıt, bir destan niteliğinde olan, klasik müzik sınıfına girebilecek değerde muhteşem bir gitar soloları ile devam eden, progressive rock müziğinin harika bir yorumu olan muhteşem albüm.
so, so you think you can tell
heaven from hell,
blue skies from pain.
can you tell a green field
from a cold steel rail?
a smile from a veil?
do you think you can tell?
and did they get you to trade
your heroes for ghosts?
hot ashes for trees?
hot air for a cool breeze?
cold comfort for change?
and did you exchange
a walk on part in the war
for a lead role in a cage?
how i wish, how i wish you were here.
we're just two lost souls
swimming in a fish bowl,
year after year,
running over the same old ground.
what have we found?
the same old fears.
wish you were here.
Şarkıyı sanırım roger söylüyordu.Neyse,şu yüzden söyledimbaştaki diyalogtan sonraki dırı nı nım dın dın dım gibi giden kısımı dikkatlice dinlersek orada watersın barreta yaptığı bir gönderme midir bilinmez bir şekilde sıkıntılı şekilde ofladığını duyulmaktadır.Buda anektod olsun...
'we're just two lost souls,swimming in a fish bowl,year after year...'
I dig my toes into the sand
The ocean looks like a thousand diamonds strewn across a blue blanket
I lean against the wind
Pretend that I am weightless
And in this moment I am happy...happy
I wish you were here
I lay my head into the sand
The sky resembles a backlit canopy with holes punched in it
I'm counting UFO's
I signal them with my lighter
And in this moment I am happy...happy
I wish you were here
The world's a roller coaster and I am not strapped in
Maybe I should hold with care but my hands are busy in the air..
david gilmour'un acı çeken sesiyle daha bir anlam kazanan şaheser olmasının yanında, aşk meşk anlatmaz.
ötesinde, dostluk duygularının ne kadar ulvi hale gelebileceğine denk düşen bir ruhaniyeti vardır. o kadar derin anlamları içerisinde barındırır ki, kişi dünyevi tüm kurgunun, karmaşa ayracında insanların koşturdukları safsata bütünü olduğunu idrak eder. ikilemlerin şarkısıdır, sadece bir "tekil" kişiyi çağırarak, anarak.
syd barrett için yazılmış, onun için söylenmiştir.