wish you were here

(bkz: wish you were beer)

Şarkıyı sanırım roger söylüyordu.Neyse,şu yüzden söyledimbaştaki diyalogtan sonraki dırı nı nım dın dın dım gibi giden kısımı dikkatlice dinlersek orada watersın barreta yaptığı bir gönderme midir bilinmez bir şekilde sıkıntılı şekilde ofladığını duyulmaktadır.Buda anektod olsun...

'we're just two lost souls,swimming in a fish bowl,year after year...'

pink floyd un olaninin sozleri:

so, so you think you can tell
heaven from hell,
blue skies from pain.
can you tell a green field
from a cold steel rail?
a smile from a veil?
do you think you can tell?

and did they get you to trade
your heroes for ghosts?
hot ashes for trees?
hot air for a cool breeze?
cold comfort for change?
and did you exchange
a walk on part in the war
for a lead role in a cage?

how i wish, how i wish you were here.
we're just two lost souls
swimming in a fish bowl,
year after year,
running over the same old ground.
what have we found?
the same old fears.
wish you were here.

albümün ilk parçası olan shine on you crazy diamond 1 in girişi bir ağıt, bir destan niteliğinde olan, klasik müzik sınıfına girebilecek değerde muhteşem bir gitar soloları ile devam eden, progressive rock müziğinin harika bir yorumu olan muhteşem albüm.

ilk sayfadaki bazı entrylerde olduğu gibi büyük bir yanılsamanın kurbanı oluş şarkı,bence öyle olsa daha bir anlamlı olurdu ya neyse...
Bilenler bilir syd barret özünde uzunsaçlarıyla,sakallarla felan son derece yakışıklı bir adamdı fakat gruptan ayrıldıktan sonraki dark side of the moon çıktı,albüm malumunuz çatladı patladı ve dark side of the moon döneminin sonrasında stüdyo giren floyd üyeleri bir anda karşılarında kel,şişman ve saçları beyazlamaya başlamış birini gördüler.Önce buna anlam veremediler ama sonra o adamın syd barret olduğu anlaşıldı.Waters,barret'a sarıldı ve hepsi bir anda ağlamaya başladı.
Ardından geçen günlerde david gilmour*bir anda şarkı için düşündükleri bir sırada wish you were here'ın başlangıcındaki dırı dı dın diye giden o başlangıç melodisini çaldı ve yarattığı çarpıcı etkiyle önce wish you were here sonra have a cigar hemen ardından shine on you crazy diamond,yapıldı.
Ama bunlar olduktan sonra syd'a ne oldu?
Hayır,anlatılanların aksine syd ölmediği sadece kendini sınırsız bir istirahate veya sınırsız bir hapse sevketti.Geriye kalansa iki kayıp ruh oldu,yıllar boyu...

not: syd barret 2006 yılında öldü.Hayatı boyunca uyuşturucuya devam etti.

edit: düzeltmeyi yapan yazar dostuma teşekkürler.

harika bir pink floyd albümü. dinlemeden ölmemek gerek.

tracklist'i doğru sırası ile şu şekilde olan güzel albüm:

shine on you crazy diamond part i*
welcome to the machine
have a cigar
wish you were here
shine on you crazy diamond part ii*

ilk dinlediğimde bir aşk parçası sandığım,sonra çok ağır laflar ettiğini görünce daha bir sevdiğim, (bkz: hey you)ile hep paralel ilişkiler kurduğum,dinlemekten bıkmadığım,bir iki bölümünü kendime göre değiştirdiğim,dün bir alışveriş merkezine girince çaldığını görüp bir garip olduğum bambaşka bir şeydir.*

roger waters'ın mümkün mertebe söylememesi gereken şarkıdır.

david gilmour'un sesindeki ızdırabı duymak için, gözleri kapatmak yeterlidir*. aksine roger waters söylerken dinleyici ızdırabı bizzat yaşar*.

I wish YOU! Wish You! diyerek bağıra çağıra söylenmesi gereken insanlık tarihine adını altın harflerle kazımış olan Pink Floyd'un bir parçası. Daha önce Pink Floyd dinlemedim/dinleyemedim diyenler için iyi bir başlangıç olacaktır.

üst üste dinlenen, insanı altüst eden şarkıdır. kendisine böyle bir şarkı ithaf edildiği için syd barrett'e kıskançlıkla karışık saygı duymayı da beraberinde getirir.

gelmiş geçmiş en iyi slow parçalardan biridir. hayatımın fon müziği tadında bir yerlerdedir. aynı zamanda en iyi pink floyd albümlerinden birisidir. dark side of the moon ile yükselişe geçen grup, bu albümle kült olmuştur bana kalırsa.
ve tabi ismini geçirmeden edemeyeceğim, albümün en mühim ismi şüphesiz roger waters olmuştur.
şarkı döner dolaşır ve şunu söyler esasında;
" keşke burada olsaydın "
efenim bu parça gönül telini titretir, kendini dinlettikçe dinletir. **

kırık hayallerle boğuştuğunuz anda dinlerseniz eğer bin kat daha darmadağın eden tapılası şarkıdır.

gavurca sarkiyla duygulanmayi reddeden bunyeleri dahi inceden dagitan sarkidir.

pink floyd' un efsane olduğunun göstergesi bir şarkıdır.

Buyrunuz sözleri;

So, so you think you can tell
Heaven from Hell
Blue skies from pain
Can you tell a green field
From a cold steel rail?
A smile from a veil?
Do you think you can tell?

And did they get you to trade
Your heroes for ghosts?
Hot ashes for trees?
Hot air for a cool breeze?
Cold comfort for change?
And did you exchange
A walk on part in the war
For a lead role in a cage?

How I wish, how I wish you were here.
We're just two lost souls swimming in a fish bowl
Year after year
Running over the same old ground
What we've found?
The same old fears
Wish you were here

bu aralar çok sık söylenendir ve önümüzdeki 3 ay daha söylenecek olandır.

gece kanımızdaki alkol seviyesi gayet yulsekken, winamptan çalmaya başladığında şöyle bir dialoga malzeme olmus harika pink floyd eseri:

a: ya ben bu şarkıyı biliyorum.
b: bende biliyodum lan.
a: neydi olm bunun adı ?
b: nebiliyim unuttum... şerefe...

(bkz: beynin çorbaya döndüğü anlar)

Kesinlikle pink floyd'un en başarılı ve en olgun albümü. Düşünün bu albümden sonraki pink floyd olgunluğunu diğer albümlerde bulmak çok zordur hatta sonraki albümlerin birçoğunda * imkansızdır. Doğru the wall gerçekten konsept olarak mükemmel ve çok başarılı bir albüm ama bu albüm gerek yapısı gerek katı müzik dünyasına getirdiği ciddi eleştirilerle benim gözümde iki parmak daha önde olmuş pink floyd albümüdür.
edit:Pink Floyd'un bütün albümlerinin olduğu box set'i oh by the way'de en özenle şekillenmiş ve sette yerini almış albümdürde aynı zamanda. Ki birçok röportajda gilmour, wright, mason en sevdikleri pink floyd albümünün wish you were here olduğunu ısrarla söylerler.

parça gri tondadır..

black mores night ın cok sevdiğim duygusal şarkısıdır.

abartı pink floyd şarkısı -ki "hocu adamlar yapmış yaa" diyenlerin tam yüzde yetmiş üçü "aşk şarkısı" sanıyor bunu. ha günümüzdeki şarkılarla mı karşılaştırılıp, muhteşem addediliyor bilmiyorum, ama salt pink floyd şarkıları içinde, esamesini okumam ki ben. albüm olarak da, bir animals, bir the piper at the gates of dawn, ne bileyim bir meddle değildir gözümde. "slow" lan, ahhahha.

(bkz: yokum ben burda değilim nerdeyim bilmiyorum)

(bkz: this mess we re in)

entry başlığını gördüğümde bile tüylerimi diken diken yapmayı başarabilmiş fevkaladenin fevkinde pink floyd parçası.

alkol aldıktan sonra dinlenmemesi gereken sarkıdır. bir özlem sarkısıdır ama özlem adına gözyası döktürmez.

how i wish, how i wish you were here..