bu şarkının bana kalırsa insanın içine işleyen en güzel kısmı 2.50 ve 3.20 arası. o ses dünya üzerinde sayılı şarkıda yakalanacak bir ses. ton, sözler, müzik bu saniyelerde tam anlamıyla kusursuz.
şarkının başındaki ıslık solosu sizi alıp bir yere götürür bırakır. tam orada şarkıya girilince ilginç bir hayalperestlik içinizi kaplar ya işte öyle bir şey.
az once offspring dinlerken sol framden gelen baslikla bir anda kendimi dust in the wind ile buldum ardina bu geldi. gereksiz yere bi huzun geldi sizin yuzunuzden yine ya.
yunanistandan ipsala sinir kapisindan turkiye ye giris yaparken yunan bir gencten yolda dinlemek uzere aldigimiz mp3 tomarinin icinden cikip ansizin calmaya baslayan sarki.
Tüm zamanların en iyi 10 şarkısından biridir, scorpions'ın da net en iyi eseridir.
hikayesi, sözleri, melodisi neyi varsa karakter sahibi şarkıdır, hayal edin; berlin duvarının yıkılmasının ardından moskova meydanında binlerce kişinin karşısına çıkan scorpions wind of change yani değişim rüzgarları diyor.
i follow the Moskva
Down to Gorky Park
Listening to the wind of change diye başlayan, bağıra bağıra söylenmesi gereken zamanının politik duruşudur wind of change.
Morten Harket'le yaptıkları şöyle bir canlı performansı da vardır, ee iyidir;
Scorpions'ın The Sails of Charon ile birlikte en güzel şarkısı. Klaus Meine her zaman ki gibi şahane fakat ben asıl intro da ki ıslık bölümünü övmek istiyorum. Şarkının en güzel yeri o ıslıklar resmen.