londranın yaşanılası ilçesidir. en eski dil okulu burada bulunur. güneyde kaldığı için pek göçmen sevmezler bu nedenle neredeyse çoğunluğu ingilizlerden oluşur. old wimbledon ise tarih kokar. hayatım bana hediye ettiği 8 haftalık süreci yaşadığım ve özlediğim yer.
2004 yapımı paul bettany ve dünyanın en tatlı kadını kirsten dunst'un baş rollerinde yer aldığı film. filmde paul başarısız bir tenisçiyi kirsten ise ömrünün baharında genç ve yetenekli bir tenisçiyi canlandırmakta ve ikili arasındaki aşkı tenisle harmanlayarak seyirciye sunmakta.
tenis dünyasının kuşkusuz en prestijli turnuvası. çimde oynanması, ingiliz medeniyetinin yansıması olan devasa bir kompleks, sadece beyaz giyme zorunluluğu olan turnuva. ayrıca güzel yaz aylarında yapıldığı için maçları izlemesi pek keyifli oluyor.
2015 turnuvasının ilk günü dün geride kaldı. djokovic, serena williams ve maria sharapova'nın maçlarını izledim. üçü de sorunsuz turladı. marsel de turladı bakalım onun bu sezon wimbledon macerası nereye kadar devam edecek. favorim ise; roger'ın oynadığı her turnuvada favori zaten roger'dır.
bu sezon 29 haziran-12 temmuz arasında oynanacak turnuva. çok çekişmeli, bol heyecanlı, müthiş bir turnuva bekliyor tenisseverleri. son şampiyon djokovic, rekortmen federer, bu sezonun genelinde yaşadığı hayal kırıklığını unutturmak isteyen nadal, ve son derece formda olan murray kupanın favorileri arasında... kadınlarda ise yine büyük sürprizler bekleniyor...
açık konuşmak gerekirse, diğer tenis turnuvalarının hatta diğer 3 grand slam'in bile yanında hikaye gibi kaldığı tenis sporunun en prestijli ve en saygın turnuvasıdır. diğer grand slam'ler de elbette önemlidir ama wimbledon diğer turnuvalardan çok öndedir herkese göre. en basitinden misal, ünlü bir tenisçiye ''bu sene 1 grand slam kazanacaksın. bu hangisi olsun istersin?'' deseler hiç düşünmeden ''wimbledon'' cevabı verirler. böyle klas bir turnuvadır.
tenisin en kıdemli turnuvası.
tenisin en geleneklerine bağlı turnuvası. (bkz: dress code)
en prestijli turnuva (diğer tunuvaların hepsinde şampiyonluğa bedel olduğu söylenir tek bir şampiyonluğunun) ivan lendl, jim courier, mats wilander gibi efsanelerin hiç kazanamadığı turnuva. roger federer'in arka bahçesi denilen yer. pete sampras'ın king of wimbledon lakabına ev sahipliği yapan yer.
bir ingiliz'in asla kazanamadığı turnuva.
ilk haftasının çimde, ikinci haftasının toprakta oynanmasıyla da ünlüdür.
yarın itibariyle çeyrek final maçlarını izlemek için centre court'ta olacağım tenis turnuvasının isim babasıdır. bu arada unutmadan söyliyim fenerbahçe formamla ordayım *
tenisin all star haftasonudur başka hiç bir turnuva izlerken o keyfi vermez ayrıca paul bettanyi görünce lan bu aklı oyunlarındaki adam değil mi dediğim filmdir.
2004 yapımı başrollerini paul bettany ve kristen dunstun paylaştığı izlenilesi bir filmdir. özellikle tenis severlerin mutlaka seveceği bir filmdir. tenis sevmeyenlerin ise yine seveceği güzel bi romantik komedi türüdür.
bu yaz ntv spor yüzünden izleyemediğim turnuvadır. sinir krizlerine girdim yahu. koskoca wimbledon'ı almışsın, hala 5452121212 değişik adamla günde 521548515441 tane futbol programı yapıyorsun. yeter kardeşim. bıktık dünya kupasından. madem yayınlamayacaktınız, niye aldınız?
(bkz: björn borg) , (bkz: john mcenroe) , (bkz: martina navratilova) , (bkz: boris becker) , (bkz: steffi graf) , (bkz: pete sampras) ve (bkz: goran ivanisevic) gibi isimlerin yıldızlaştığı , sadece beyaz renk kıyafetlerle oynama zorunluluğunun olduğu turnuvadır . beyaz giymeme inadı yüzünden yıllarca (bkz: andre agassi) turnuvaya katılmakta direnmiştir .turnuva süresince her yıl tonlarca çilek ve krema tüketilmektedir . 2000'li yıllardan günümüze ise bu turnuvaya roger federer damgasını vurmuştur .