irlandali 20.yy sairi. nobel edebiyat odulunu alanda ilk irlandali. en sevdigim dizesi de sudur;
"kim bilir kac kisi seni sevdi
kac kisi guzelligini sevdi
belki gercek askla, belki degil
ama bir tek kisi senin ruhunu sevdi
bir tek kisi degişen yüzündeki hüznü sevdi."
niye suçlayayım onu derde boğduğundan
günümü, ya da bu cühela ordusuna
vahşi yollar öğretip durduğundan
küçük yolları büyüğüne çatmasından veya
bakalım cesaretleri arzularına eş mi ki
nedir huzur getirecek zihnine
o ki bir yalın ateşten asaleti
ve gerili bir yay gibi güzelliğiyle
-ki olağanüstü böylesi bu yaş için-
neden böyle seçkin yalnız ve vahşi
neler yapmış olmalı kendisi olmak için
yakacak başka truva kalmış mıydı ki
--spoiler--
Come away, O human child!
To the waters and the wild
With a faery, hand in hand.
For the world's more full of weeping than you can understand.
--spoiler--
1865-1939 arasinda yasamis dublin dogumlu irlandali sairdir.21 yasinda ilk siir kitabi "a poem" yayinlanir.londrada yasadigi bu donemde yazarlarin takildigi bir klupte arkadaslik kurdugu oscar wilde,arthur symonsgibi adamlarla iliskiler kurar.1902 de irlanda cagdas tiyatrosu kurulus asamalarinda onemli gorevler ustlenir(irish national theatre society)asil ilgi alani mythler ve efsaneledir.fakat garip bir sekilde kulturel yonunden cok politik yonunu on plana cikartmistir.senator olarak politikada aktif yer alan yazar, nobel odulunu 1923 yilinda edebiyat alaninda kazanir.mitoloji uzerine derin bilgisini karmasik bir dil yerine anlasilir ve guclu hikayelerle sunmustur.kelimelerin usta dizgicisi diye anilir ozelestirisini saygi duyulacak sanatsal ifadelerle sunmasi bir nevi sanat ve yaraticilik gucunu gosterir.
soyle der hatta *cevirimin kusurlarini gozardi ederseniz turkce soylemeye calisayim*
" gunluk konusmayi tutku ile cakistirilmis bir siir dili yapmaya calistim" (i tried to make the language of poetry coincide with that of passionate,normal speech)
siirleri ve tiyatro eserleri olumunun ardindan toplu basimlarla yayinlanmistir keza mektuplari ve denemeleri de
irlanda'lı şair ve oyun yazarı. 1865-1939 yılları arasında yaşamış.
kendisi ve şiirleri hakkında epey bilgi verilmiş, ben biraz farklı bir konudan bahsetmek istiyorum. istanbul ve william butler yeats.
geçtiğimiz günlerde richard tillinghast'ın istanbul hakkında bir kitabını okudum. kendisi william butler yeats'den alıntılar yaptığı gibi, kitabın bir sayfasında ise kısaca onun konstantinapolis aşkından da bahsetmiş.
hayatı boyunca istanbul'u dünya gözüyle görmemiş olmasına rağmen, bu şehre karşı büyük bir tutku beslermiş. palermo ve ravenna'da gördüğü mozaikler vesilesiyle bizans sanatı ile tanışmış.
'istanbul'un tarihi, kültürü ve yaşamı' adlı kitaptan alıntılıyorum; 'dünyadaki varlığını, sanat ve mimarisiyle halen sürdüren bizans, îrlandalı ustanın o harika şiirlerinin yarattığı etkiye benzer bir nevi ebedi bir hediye, ilham veren bir mucize ve görkem anlayışı barındırır. yeats, bizans’ın hiyeratik mozaik sanatından etkilendi ve onun bu sanatta tasvir edilen kişilerle ilgili sihirli sözleri, parlayan binlerce küçük renkli kareyle tasvir edilenin ruhani ifadesiyle birleşti. yeats’in “tanrının kutsal ateşinde duran bilgeler / bir duvardaki altın mozaikte durur gibi” dizeleri, resmedilenle anlamı arasındaki ilişkiyi çok güzel anlatıyor.'
--spoiler--
ve ben yelkenle geçtim deryayı,
geldim kutsal bizans şehrine bundan dolayı.
--spoiler--