" eğer algı kapılarını temizlersek her şey insana sonsuz görünecektir." ingiliz edebiyatının gözardı edilen isimlerinden. deli diye damgalanıp dışlanmıştır.
"madem işim yaratmaktı ve madem insan bir şey yapmaya hep geç kalırdı, bu kez geç kalınmamalı diye düşünerek yola çiktim."
sözlerine sahip, şair olarak tanınsa da usta bir gravürcü ve heykeltıraş olan zat.
aynı zamanda şöyle bir sözün sahibidir;
"en güzel aşk söylenmemiş olandır."
asla ugrasma askini anlatmaya
ask varolur yalnizca dile gelmeden ;
nasil hareket ederse soylu ruzgar
sessizce,gorunmeden
anlattim askimi,anlattim askimi,
anlattim ona tum yuregimdekileri;
titreyerek dehsetli korkularla,buz gibi
ah! yanimdan ayrildi
uzaklastiktan az sonra benden,
bir gezginonu elde etti,
sessizce,gorunmeden
ah! bu inkar edilmezdi.
william blake
birkac satirda olsa bu adam hakkinda birseyler soylemem gerekirse
oyle siradan bir adam degildi ..anarsist ,romantik,kilise dusmani ,
hayal gucu yasadigi 1700 lu yillarin otesinde bir sair,ressamdi .marquis de sade ,franz kafkaile ayni tartida gorulecek edebiyatin kotuler,kakalar bolumune centiklenmistir anlamayanlarca. cennetle cehennemi evlendirme imgesi bile saygi duymaya yeterli
o kadar cok muzisyeni, edebiyatciyi etkilemistir salinger gibi the doors(jim morrison)gibi
soylede aykiri ama oldukca dusundurucu bir laf etmistir anlayana:
hapishaneler yasalarin taslari ile,genelevler dinin biriketleri ile insa edilmistir .
"sadece bu soz icin sevebilirim seni".cemal sureya
senden butun istegim;
kucuk bir sevgidir
gelen ve agir agir buyuyen degil,
gelen ve giden
ve senden butun istegim;
umit dolu gunesli bir gun
sevgi dolu bir kucaklayis degil
kucaklayis sonrada gidis..
senden butun istegim;beni kirmamak
beni bekletmemek
yarin cok gec olabilir
unutma ki vermek almaktir
senden butun istegim kucuk bir sevgidir
gelen ve agir agir buyuyen degil ,
gelen ve giden
kendine has bir romantizm anlayışına sahip, dünyanın en önemli sanatçılarından biri. kesinlikle orjinal dilinde okumak gerekir, çözebilmek biraz zaman alsada asıl tad simgeler çözülünce, diline alışılınca alınmaya başlar. şiirleri dışında illustrasyonları da nasıl bir deli(deha) olduğunun kanıtıdır. burjuva anarşisti olarak tanımlıyabileceğimiz blake hayatı boyunca her tür otoriteyle sorun yaşamıştı. aslında başka birine benzetmenin imkansız olduğu bir sanatçıdır (belki Swedenborg. çok zorlarsak sade'ı anımsattığını da söyleyebiliriz) onu tanımlamak imkansız olsada sanırım en uygun sıfat iyinin ve kötünün ötesinde olur.