nba hayallerini gerçekleştirmek isteyen oyuncu. yeterli süre alırsa kesinlikle 10 sayı 5 asist barajını aşar. ancak türkiye'ye geri dönmesini diliyoruz. fenerbahce ülker kadrosunda green yerine olsaydı neler olurdu diye düşünmesi bile gerçekten muhteşem.
fenerbahçe ülker in transfer etmek istediği ancak nba de mutlu olduğunu soyleyerek bu teklifi geri çeviren basketbolcu. hayır anlamadığım 5 dk oynama yada kenardan havlu sallama ile mutluluğun zirvesinde geziniyorsa yalnız bırakın kendisini diyorum.
artık sacramento kings forması giyecektir. kendisi ilk başta patrick o'bryant karşılığında boston celtics yolunu tutmuş, ordan da 2. tur draft hakkı karşılığında sacramento'ya geçmiştir.
fenerbahce ülker'den kesin olarak ayrilmis basketbolcu. kendisinden bosalan yere ise 2 sezon önce ted koley formasi giymis Marques Green ile 2 yilligina anlasilmistir.
eğer kendisine 8-10 dk'lık bir dinlenme şansı verilebilirse karşısındaki her takımı yıkabilecek; spektaküler, skorer, atletik, savunmacı, yürekli guard. hakkında oluşmuş bencil genel kanısının aksine, son 1 yıllık performansı gösteriyor ki takımını oynatmaya öncelik veren basketbolcu. hatta çoğu maçı 10 sayının altında ama 10 asistin üzerinde tamamlar. en kötü özelliği ise karşı takımdan bir oyuncuyla yarışa girdiğinde ya da ters hakem kararları karşısında kendini kolayca kaybedebilmesidir. bu durumlarda koç tarafından yapılması gereken en akıllıca hareket kendisini 1-2 dakika bençte oturtmak olacaktır. "allen iverson'un beni bir tek ben durdurabilirim." demecinin avrupa versiyonu. türk basketbolseverler hele de fenerbahçeliler için büyük şans.
"bir point guard bir takımı nasıl rezil eder" konulu bir kompozisyon yarışması düzenlense, kendisi hakkında yazılacak bir eser kesin olarak ilk üçe girer diye düşünüyorum. birinci olur mu bilemem zira sıkı rakipleri var, misal horace jenkins!
şimdi bu arkadaş kaç yıldır bu ülkede basketbol oynuyor bilmiyorum, ama dünyanın her yerinde takımı için hayati bir maçı kaybettikten sonra eğlenmeye giden adamı hadi kibar bir dil kullanalım ayıplarlar. top 16 şansını yitirmişin , ama sen topluk yapıp eğlenmeye gitmişin, gitmişinde efendi gibi durmuşunmu durmamışın. yoksa benim gibi o saatte evinde pijamasını giymiş uykuya dalmış adamın senin taksimde ne bok yediğinden nasıl haberi olabilirdi.
şimdi konuyu ata'nın klasik sözü '' ben sporcunun zeki çevik ve de ahlaklısını severim'' özdeyişine getirip bağlayalım. spor denen olgu her ne kadar profeyonelleşen kişiler tarafından yapılmış olsada , biz hala amatör ruhuyla maçlardan sonra gözyaşı döken insanlar istiyoruz. hadi geçtim en azından yalandan bi kaç gün evinin tuvaletine işeyip evden çıkmayan insanlar istiyoruz. bahis oynayan oyuncuyu , şortunun içinde tombala çeken oyuncuyu, sahada kendini sahte bir şekilde atan oyuncuyu istemediğimiz gibi , takımı için üzülmeyen oyuncuyuda istemiyoruz.
kısacası yüzüncü yılını kutlayan bir kulüpte görev yapmayı haketmeyen bir oyuncudur solomon denen şahsiyet.