taraf ın 17.03.2011 tarihli wikileaks belgelerini yayınlaması ile ortaya çıkmıştır....
komplo teorilerinin ve karşıtlarının iddialarının tam aksine fethullah gülen ve hareketinin amerika tarafından kuşku ile izlendiği,amerika ile irtibatlı sekülarist ve dindar kimseler tarafından iki yüzlülük ve sinsilikle suçlandığı,abd hükümetinin ve fbi ın green card hususunda fethullah gülen e sorun çıkarttığı,abd ye seyahat eden gülen hareketi mensuplarının detayları ile incelendiği,nihai hedefler noktasında yahudi cemaatiyle beraber endişelerinin olduğu,türk okullarının ve cemaat faaliyetlerinin ciddiyetle takip edildiği,kısa bir süre önce italya da süikaste uğrayarak yatalak kalan vatikan ın istanbul temsilcisi georges marovitch in güleni papa ile buluşturmaya çalışmasına rağmen bu girişimin vatikanın türkiye büyükelçiliğince engellendiği,gene muhterem gülen in üst düzey görüşmelerine aracılık eden işadamı üzeyir garih in şüpheli bir süikaste kurban gittiği ifade edilmektedir.
evet görüldüğü üzere iftiraların aksine ne gülen abd ye hizmet ediyor. ne cia ajanları türk okullarında çalışıyor. ne okullarda incil okutuluyor.
amerikalı diplomatların kuşku ile yaklaştıkları fethullah gülen in arkasında abd nin olduğunun zannedilmesinden rahatsızlık duyduğu anlaşılıyor.
daha evvel amerikancı denilen hükümetin amerika tarafından ulusalcılarla aynı paralelde etiketlendiği ortaya çıkınca amerikancı iddiasının fos çıktığı ortaya çıkmıştı. şimdide amerika tarafından temkinli ve kuşkuyla takip edilen fethullah gülen hakkında amerikancı iddiası fos çıktı. yahudi cemaatininde fethullah gülen in nihai hedefleri konusunda duyduğu kuşkununda belgelere yansımasından hareketle gülen hakkında israilci olduğu iddialarının fos çıkmasına neden oldu. papa-gülen görüşmesini dönemin vatikan büyükelçiliğinin engellemeye çalışmasının ortaya çıkmasıylada fethullah gülen in gizli kardinal olduğu ve diyalogun vatikan ın asyayı hıristiyanlaştırma projesi olduğu iddiası fos çıktı.
şimdi bu tabloda komplocu,iftiracılar ne diyecek şimdiden söyleyelim...
dünyayı sallayan wikileaks belgeleri fethullah gülen i aklamak için ortaya çıkmıştır.(!)
eğer yakışı kalsa bu savlara şimdiden bir belediye başkanının repliği ile cevap verirdik ama icap etmez
amerika gülen'in vizesini iptal edecekmiş de avukatıyla itiraz edince yeşil kart almış bilmem neymiş. bu muymuş yani amerika'nın destek olayı sadece? bu neyi kanıtlar anlamak imkansız. ayrıca neden taraf gazetesi?
hükümetin başında olan başbakan seçim öncesi amerikaya gidip oralarda bazı siyasi çevrelerce tanınan isimlerle görüşsün sonra wikileaks bilmem ne dedi diye amerikancı olmasın. ne güzel dünya.
sanılanın aksine bambaşka bir tabloyu gözler önüne seren hareket.
taraf ı akp ile işbirlikçi yapanlar wikileaks a arka çıkanlar nerdesiniz gözlerim sizi arıyor.
--spoiler--
sanılanın aksine bambaşka bir tabloyu gözler önüne seren hareke.
taraf ı akp ile işbirlikçi yapanlar wikileaks a arka çıkanlar nerdesiniz gözlerim sizi arıyor.
--spoiler--
--spoiler--
ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, WikiLeaks belgelerine yansıyan bir basın değerlendirmesinde bu durumu, Gülen, Yeşil Kart'ını hükümet kararıyla değil, ABD mahkemelerinin kararıyla aldı. ABD hükümeti onu korumadı. ABD hükümeti, Gülen'in Yeşil Kart talebini reddedince, o kişisel olarak ABD mahkemesine başvurdu ve mahkeme kararıyla Yeşil Kart'ını elde etti diye özetliyor.
--spoiler--
"vay anasını meğer isem fethullah hocam ataistlerin didiği kibin amerikan acanı degilmiş... fikiliks bile yazmış amk..."
düz mantık bakıldığı zaman evet, amerika ve israil'in çıkarlarını kundaklayan ya da böyle bir niyeti olan bir hareket görüntüsü çıkıyor. tekrar ediyorum; düz mantık ile böyle.
wikileaks belgeleri ile fettulah gülen i aklamaya çalışanların ne denli zavallı duruma düştüğünün göstergesidir.
henüz okumadım, birazdan okurum yazılanları. ancak sormak lazım wiki üzerinden bugün gülen hareketini savunanlara:
abdülkadir aksu hakkında sübyancı dendiğinde o belgelerde neredeydiniz?
tayyip erdoğan ın isviçre de 8 tane hesabı olduğu iddia edildiğinde neredeydiniz?
aynı belgelerde kimi devlet bakanları için "sübyancı" ifadesi kullanıldığında "elin gavuruna inanmamak" gerektiğini belirtenleri aşka getirmiş olandır.
hayır, ben şahsen amerika olsam ve türkiye'nin kaderini etkileyen bir planlamaya çanak tutup da el altından desteklesem içeriden karıştırmaya çalıştığım ülkenin gözünü boyamak için pekâla çıkıp da "bu hareketi ben de tedirginlikle izliyorum." derdim muhtemel ki.
hani 11 eylül saldırıları vardı ya. dönemin amerika'sı sözümona bu saldırıları da endişe ile izlemişti. ama ufak detaylar bizi bu işin altında dönemin amerika'sının, imzası olduğu gerçeğine götürüyor.
velhasılı isteyen belgelere imân edebilir. ve fakat wikileaks ilk gününden bu yana planlı ve destekli bir oluşum olarak görünmektedir şahsıma. bu haberde de aynı durum mevcudiyetini korumaktadır.
fethullah gülen'in amerika'yla ilgisinin olmadığını söylemiş.
şahsen umrumda değil bağlantısının olup olmadığı. bu adam bir tarikat lideri olarak amerika'ya gitti mi gitti, onlar da kabul etti mi etti.
gülen'in geniş bir nüfuz alanı var ve türkiye'deki iktidara yön veriyor.
türkiye'deki iktidar nasıl? tam abd'nin istediği gibi ılımlı islamcı.
velhasıl yani demem o ki abd'nin istediği türkiye'ye modeliyle fethullah gülen'in istediği türkiye modeli farklı şeyler değil. alıyor mu aklınız hayaliniz? benim pek almıyor da...
neyse söyleyeceklerim bitti, anlayan anladı, hadi eyvallah.
amerika birleşik devletlerinin resmi belgelerinin wikileaks e kimler tarafından servis edildiğinin ve belgelerdeki iddialarının doğruluğu ve yanlışlığının hiç bir ehemmiyeti yok zira belgeler amerika tarafından kabul edilmiş mi,yayınlanması rahatsızlık vermiş mi evet. buradaki mesele belgelerin kim tarafından servis edildiği,hatta belgelerdeki iddiaların doğruluğu değil belgelerin düzenlenip düzenlenmediğidir. zira belgeler düzenlenmiş olmasından ortaya çıkan sonuç son derece açıktır, gülen hareketinin amerika tarafından kurdurulduğu,himaye edildiği kuyruklu bir yalan ve iftiradır. dinler arası diyalog vatikanın asyayı hıristiyanlaştırma projesidir fethullah gülen bu projenin baş aktörüdür savı temelden yıkılmıştır. elbette insanoğlunun yarılan göğü dahi sihirle açıklama gibi bir lüksü var ve hiç bir hüccet kişi beyninde kesinleşmiş yargıyı değiştirmeyecektir ama bu yayınlanan belgeler müfterilerin müfteri olduğunu ortaya çıkartıcı bir hüccet, insaf ehli için ise yeterli delildir
müslümanın bu anlık, sceneik, panogramik yaşam algısını çok kıskanıyorum lan ben.
wikileaks belgeleri sızar, başbakanın isviçrede 8 ayr ıhesabı var, bakanlardan biri uyuşturucu baronu ve sübyancı, tayyip allaha güvenmez yazmaktadır.
müslümanlar hoplar zıplar. yalan der. amerikan oyunu, israil tezgahı der.
aylar sonra bir türk gazetesi wikileaks belgelerini yayınlamak için sözleşme imzalar. ilk yayınladığı belge fethullah hakkındadır (neden?)
müslümanlar çerçeveyi değiştirirler. bak wikileaks ne kadar doğru derler.
hayır evladım. ilk çerçvene dön. wikileaks israil oyunu de tekrar, sonra da bu son belgeyi öyle oku.
ben neye inanıyorum kısmına gelince; wikileaks belgelerinin tamamının doğru olduğuna. fethullah gülen hakkında amerika lan ne olur ne olmaz diye düşündüğüne.
fethullah gülenin vize başvurusu sırasında graham fullerin referans olduğunu bilin önce. sonra da çerçevenizle birlikte siktirin gidin. iki yüzlü haysiyetsizler sizi.
wikileaks belgelerinden cımbızla çekebildikleri partiküllerle dev yazı dizisi yazırlamak için de yeterli kurgu altyapısı olan pek çok "heberci" bünyelerinde mevcut nasılsa.
Mehmet Baransu denen muhabirin Hanefi avcı'nın kitabına 400 sayfa cevap döşediği Mösyö kitabını piyasaya sürmesi yaklaşık bir ay zamanını almıştı hepi topu...
recep tayyip erdoğan'ın isviçre'de -sözde- hesapları olduğunu iddia eden kişi, türkiye'de görev yaparken tüm devlet kurumlarıyla ters düşmüş, giderken de posta koymuş ve güvenilir olmayan amerikalı bir büyükelçi iken, cemaate dair görüşler ise "sekülarist, dindar ya da yahudi cemiyetlerinin" genel geçer görüşlerinden yansıtılmış wikileaks'de..
yani burada akıl ve mantığı olan kimse ikisinin ayrımına varmalı, aksi halde bazılarının tam bir moron olduğuna kesin olarak inanmaya başlayacağım.
malumun ilanı olmuş. fethullah gülen'i bir öcü diye gözlerde büyüten ve bunu akp ile ilişkilendirmeye çalışan bir propaganda var. buna inanan din düşmanı insanlar olmasına şaşırmam. bunların çevresine aktardıklarıyla fethullah gülen ve etrafındakiler hakkında yapılan cemaaat iddiasına inanan sıradan insanların da bolca çıkması şaşırtıcı değil.
sonuçta öyle çok insan "fethullah gülen cemaati" iddiasında bulundu ki inananlarda çoğaldı. bu propagandayı yapanlar ergenekoncu mudur yoksa sadece din düşmanı mıdır bilemem. defalarca fethullah gülen cemaati diye bir cemaat olmadığını söylesek de birileri bu ismi yakıştırdı.
fethullah gülen aynı erbakan gibi bir kanaat önderi. erbakan gibi bir fikir ortaya atmış ve kendine taraftar kazanmış bir görüşü var. siyasi partiler aslına bakarsanız bir sivil toplum kuruluşudur. fethullah gülen hareketi'de bir sivil toplum kuruluşudur. fakat bu ülkede dindarların birleşip bir hareket etmesini önlemek için özellikle ismet inönü döneminde yoğun bir mücadele her zaman oldu. bir cemaat olmak suç görüldü. iki müslüman yan yana gelip konuşmasın diyerek camiler kapatıldı veya sadece namaz sırasında hizmet veren binalar haline getirildi. osmanlı'ya karşı arasıra olan ayaklanmalara bakalım. ayaklanan halklar cami çevresinde toplanır padişahtan hoşnutsuzluğunu bildirmek için harekete geçerdi. bugun arap ülkelerin ayaklanan halklarına bakarsanız isyanın toplanıp harekete geçtiği başlangıç yeri hep camiiler.
cemaat olmak bir cemaat kurmak suç mudur? ülkemizde birçok kişi suç olduğunu iddia eder. oysa ne aihm ne türkiye kanunlarında öyle bir suç yok. sivil toplum kuruluşları terörizm dediğimiz silahlı mücadeleleri savunuyor veya arkasında duruyor bile olsa aralarında organik bağ olmadığı sürece kapatılamaz.
fethullah gülen hakkında defalarca yazdım. fakat bunlara inanmak istemeyip ya din düşmanlığı veya akp'ye düşmanlığı için sebep arayanlarca başka birşeye evriliyor. ben ve ailemin hiçbir tarikatla ilgimiz yok. eşim yıllar önce türkiye'de başörtülü olarak okuyamadığı için ve başörtülü olarak çalışamadığı için yurtdışına gitti. gavur memleketlerinde kendi dini kanaatlerini anlatabilen, dini yaşamını kendi ülkesinden daha özgür yaşayabildiği için gidenlere yabancı ülke destekçisi demek kolay olanı. oysa bir insanın kendi memleketinde aynı özgür yaşamını sürdürememesinden utanmanız gerekir.
müslümanların allah'a görevleri vardır. bunlardan biri de dinini yaşayabilmek için gerekiyorsa, imkanların olursa bu ülkeden hicret edeceksin. fethullah gülen türkiye'den amerika'ya hicret ettiyse, buna mecbur bırakanların çıkıp da amerika destekli demesi kınanacak bir olay. amerika kadar bile, müslümanlara müsamaha gösteremeyen bir ülkede yaşıyoruz demektir.
şimdi birileri çıkıp beni fethullahçı, fethullah cemaatinden gibi sıfatlarla etiketlendirecek. oysa ne nurcuyum ne de başka bir cemaatin üyesiyim. sülalem de nakşibendi olanlar olsada geneli benim gibi. fethullah gülen bizim için "hangi cemaatten olursa olsun müslümanların birbirine yakınlaşıp, yardımlaşarak islami yaşamı türk çocuklarına öğretmemizi öğütleyen muhterem bir zat." allah'a inananlar onun öğütlerini düşünüp doğruluyor ve imkanları ölçüsünde müslümanların özellikle çocuklarına eğitim verecek imkanlar sağlıyorlar, okul yurt açıyorlar. fethullah gülen nur cemaatinden bir koldan. bu ülkede bir araştırma yapılsa tüm nur cemaatleri bile 1 milyon insan etmez. oysa fethullah gülen'in öğütlerini dinleyip ona uyanlar milyonlarca kişi.
başka cemaatlerin önceleri fethullah gülen ile çok sorunları ve mücadeleleri olmuştu. hala bir çoğunun sorunları var. her cemaat kendi yolunu ayrı bir koldan yürütmeye çalışıyor kendi içinde birlik istiyor. bu yüzden çoğu cemaatler fethullah gülen'i sevmez. çünkü yaptığı etkiler ortada olduğundan cemaat liderleri güçlerini kaybediyorlar. çoğu cemaat eskiden içine kapanık ve sadece kendi cemaat üyeleriyle bütünlük sağlayıp yönetmeyi amaçlarken, çoğunlukla kendilerine cemaatten maddi kazanç sağlarken şimdi fethullah gülen gibi yardım kuruluşları açmak zorunda kaldılar. cemaat şeyhlerinin kesesinin dolması devri sona eriyor.
fethullah gülen'den önce ve sonrasına bir bakalım. eskiden varlıklı cemaat üyeleri maddi varlıklarını veya kazançlarını cemaatin lideri konumundakilere verir, onlar dilediği gibi harcardı. hala böyle bir çok cemaat var. eskiden beri bunlar şirketler kurar kendilerine en yakınları alırdı. fethullah gülen ise bunun yanlış olduğunu sadece para aktararak bir insanın cemaati ve diğer cemaatlere faydası olmadığını söyler. yani yardım edecek kişinin kendinin bizzat yardımlarının nereye gittiğini araştırmasını ve kendi eliyle yapmasını ister. mesela bir örnek vereyim. tanıdığım bir kişi yaşadığım şehrin en varlıklı ailelerinden. nakşibendi liderleriyle çok samimi, nakşibendilerin öğrenci yurtlarına, kuran kursu gibi yatırımlarına maddi destek verirdi. ama fethullah gülen gelip kendisiyle ve arkadaşlarıyla görüştükten sonra birleşerek özel ilkokul,ortaokul ve lise yaptılar, devlette öğretmenlik yapan yakın arkadaşlarını istifa ettirip kendi okullarında görevlendirdiler. özel okul olduğu için kendi kendine idare edebiliyorlar. idare edilemeyen durumlarda tekrar kaynak aktarılıyor. fethullah gülen'le hiçbir bağları yok. fakat okulları kime sorsan fethulahçıların okulu diye geçiyor. fakat bunların hemen hepsini tanıyorum. eski erbakancılardan. erbakan'ın akıncılar diye bir gençlik kolu vardı. ordan birbirini tanıyan yakın arkadaşlar. hiçbirinin nurcularla uzak yakın alakası yok. kendilerine fethullahçı denmesine bazen kızsalar da kime ne anlatacaksın.
neden fethullahçı dendiğinde kızdıklarına gelince. bu insanlar 12 eylül'den önce yeri gelip silahla, bombayla mücadele vermiş insanlar. fethullah gülen'e saygı duysalar da onun soft mücadelesini beğenmiyorlar. erbakan bile yumaşadı diyip ondan uzaklaşırken daha yumuşağı olan gülen'in politikasını tasvip etmeleri mümkün değil. neyse şimdilik mücadeleye gerek yok. fethullah gülen fikirleriyle başarılı oldu. karşındakiyle savaşıp durmak yerine onun çocuklarını eğitip kendinden yaparsın. gelecek nesiller kurtulur. müslüman olmayan her insan bundan rahatsız olur elbet. hem amerika'da hem türkiye'de...
çydd'de fethullah gülen'in metodunu uygulamayı denedi. devlet yardımlarıyla kaynak buldular. müslümanlar gibi mallarının bir kısmını verip yardım etmek onlarda pek yok. o yüzden kaynakları sınırlı. bu sınırlı kaynakları da kendilerinden olanı kollamak için harcıyorlar. fethullah gülen ve onun yolundan gidenlerse üniversitelere kayıt dönemlerinde fakültenin giriş kapısında bekler nerde dinini yaşamayı bilmeyen insanlar görürlerse önce onlara yaklaşır. benim gibi zaten inançlılara yaklaşmazlar. olan benim gibilere oluyor. ne çydd ne fethullahçılar bizimle ilgilenmiyor. hepsi aynı dinini yaşamayan kitleden adam almaya çalışıyor. yine de haklarını yemeyelim. gidip fethullahçılara başvurursak destek olurlar.
tayyip erdoğan'ın milyar dolarlarından bahsedince yalan bunlar diye ağlayanların, fethullah gülen saçmalıklarını görünce aha da wikileaks öyle demiş yeaa diye ortalara dökülmesine neden olan harekettir. bi siktirin gidin ya.
feto ile abd'nin işbirliği yaptığı ve desteklenen feto'nun kontrolden çıkabileceğine dair endişeler taşıyor abd'liler. yani kendi açılarından bakıyorlar olaya.
"Belgelere göre ABD'nin Gülen'e bakışı zamanla yumuşamış." (taraf gazetesi)
sadece bu cümle bile "abd-fethullah gülen işbirliği" iddiasını ortaya atan zihinlerin ne derece aptallaşabildiğini ortaya koyarken, artık koskoca bir belgeyi çarpıtabilmeleri de "aciz çırpınışlar" olarak tanımlanır herhalde.