james robinson ve ermeni asıllı türk akademisyen şu sıralar massachusetts institute of technology'de ekonomi profesörlüğü yapan daron acemoğlu'nun beraber çalışıp ortaya çıkarttığı bazı ulusların neden zengin olurken bazı ulusların neden zengin olamadığını araştıran ekonomi kitabı.
bu araştırmayı yaparken daha çok odaklandıkların konu ise kuzey kore ve güney kore veya doğu almanya ve batı almanya gibi aynı coğrafyaları paylaşan aynı halka sahip olan ülkelerin farklı zenginlik, refah seviyelerine sahip olmasıydı. coğrafya onların araştırmasında yer edinmiyordu onların esas odaklandıkları ana başlık ise ülke içindeki ekonomik ve siyasi kurumlardı. bu kurumları ise extractive* ve inclusive* olmak üzere ikiye ayırıyorlar. extractive institutions dediğimiz kurumlar daha az insanların katılımı ile ortaya çıkan ve daha az insana ulaşana merkezi şekilde yönetilen yeniliğe kapalı olan kurumlardır. inclusive institutions dediğimiz ise çok fazla insana ulaşan ve çok fazla insanın katılımına açık olan kurumlardır.
bu iki kurumlar tanım ile pek kafada canlanmıyor güney ve kuzey kore örneğinden gidersek insanlar güney kore'de iyi bir eğitim alıp, işe başlayıp ürün veya hizmet satıp kendi mülklerini edinebilirler veya yatırım yapıp gelen yatırımla kazançlarını ev alarak değerlendirebilirler. kuzey kore'de ise bu pek mümkün değil.
güney kore'de kurumlar insanları daha kapsayan bir eğilim gösterir. kuzey kore'de ise insanları harici bırakan bir eğilim vardır. extractive ve inclusive institutions kavramlarının aslı budur. oran olarak ne kadar çok insanı kapsayabilirse devlet o kadar yeniliğe* açık olur.
kitabın yazıldığı ülke olan abd'de ise üniversite eğitimi bir zamanlar daha inclusive iken özellikle son 30 yılda gitgide daha extractive olma eğilime gitmektedir. bunun nedeni ise devletin üniversitelere veya kolejlere yeteri kadar yardım sağlamaması nedeniyle okulların ücretlerini ortalama gelirin üstünde bir oranla arttırmasıdır. Stanford üniversitesi'nden bir sosyolog olan sean reardon'a kulak verelim: "it's becoming increasingly unlikely that a low-income student, no matter how intrinsically bright, moves up the socioeconomic ladder. What we're talking about is a threat to the American dream." türkçe meali ile "günümüzde artık düşük gelirli öğrencinin ne kadar parlak zekaya sahip olursa olsun kendi sosyo-ekonomik basamağından yukarı çıkabilmesi olasılığı yitiriliyor. bu konuştuğumuz şey ise amerikan rüyası'nın bir tehdidi."
abd'de yüksek eğitim kurumları gitgide extractive olma eğilimi gösteriyor. tam da abd üniversitelerinde çalışan akademisyenlerin yazdığı why nations fail kitabına göre bu eğilim abd'nin gelecekte daha başarısız olmasına neden olucak.
ayrıca kitap tam olarak osmanlı devleti'nin neden çöktüğünü de açıklıyor. son 300 yılında tek inclusive institution'ı din olan bir devletin fazla bile ayakta durduğu fark edilebilir.