why, mr. Anderson, why? why, why do you do it? why, why get up? why keep fighting? do you believe you're fighting for something, for more than your survival? can you tell me what it is, do you even know? is it freedom or truth, perhaps peace - could it be for love? illusions, mr. Anderson, vagaries of perception. temporary constructs of a feeble human intellect trying desperately to justify an existence that is without meaning or purpose. and all of them as artificial as the matrix itself. although, only a human mind could invent something as insipid as love. you must be able to see it, mr. Anderson, you must know it by now! you can't win, it's pointless to keep fighting! why, mr. Anderson, why, why do you persist?
türkçe anlamı:
Niye mr anderson, niye? niye, niye bunu yapıyorsun? Niye hala ayağa kalkmaya çalışıyorsun? Niye dövüşmeye devam ediyorsun? Hayatından daha önemli bir şey için dövüştüğüne mi inanıyorsun? Ne olduğunu söyleyebilir misin ? bildiğini zannetmiyorum. Özgürlük ya da gerçeklik mi ? belki barıştır. Aşk olabilir mi? yanılsamalar, mr anderson... sezgileriniz sizi yanıltıyor. cılız insan zekasının geçici üretimleri umutsuzca, amaçsız ve anlamsız bir varoluşu savunmaya çalışıyor. Bunların hepsi aslında matrix in kendi sisteminin birer yapay ürünü. Yalnızca bir insan beyni aşk gibi anlamsız bir ifadeyi uydurabilir. Görüyor olmalısınız mr anderson. artık öğrenmek zorundasınız. Kazanamazsınız. dövüşmeye devam etmek anlamsız değil mi? niye mr anderson, niye? Niye ısrar ediyorsunuz?
+vay mr. anderson vay...
-noldu hacım?
+matriks falan derken ne günlere geldik dimi
-sorma yahu, biz zion mion derdindeyken, millet yukarda malı götürmüş be
+vay be...
-hem de ne vay...
aslında smith soruyu neo'ya değil kendisine soruyor. matrix'in ne kadar b*ktan bir yer olduğu anlatırken aslında kendi haline acıyor. neo'nun bir seçim yaptığını ve bu uğurda ölmeyi göze aldığını gördükçe, kendisinin kolayı seçtiğini fark edip suçluluk duyuyor.