şu ana kadar başlık açılmamasına şaşırdığım usa network'ün yeni dizilerinden. ilk 7 bölümünü tamamlamış ve son bölümü ile inanılmaz şaşırtmıştır. sonbahar finali ile sezon arası vererek ocak ayının ortasında tekrar dönecektir. başrollerinde chuck'tan tanıdığımız matthew bomer ve çeşitli dizilerde gördüğümüz fakat en bilindik olarak carnivale'den tanıdığımız tim dekay bulunmakta.
--spoiler--
alışılagelmiş polis-suçlu içerikli dizilerden farklı olarak biraz eğlenceli biraz da dramatik bir dizi ile karşı karşıyayız. white collar, dolandırıcı neal caffrey ve peter burke adlı eski kafa bir fbi ajanın aralarındaki kedi-fare oyununa artık son verip birlikte iş yapmasını gözler önüne serecek.
Dizide, sıkı güvenlikli bir hapishaneden kaçan neal, tekrar ajan peter tarafından haklanınca ona bir anlaşma önerir. neal artık ajan peter'la beraber, eskiden kendisi gibi dolandırıcı olan beyaz-yakalı suçluları beraber yakalamak ister. tabi karşılığında özgür olmak şartıyla. fakat işler peter'ın pek sandığı gibi ilerlemeyecektir.
--spoiler--
şahsi fikrim ise gerçekten çok keyifli bir dizi. oyuncuları kendini hemen benimsetiyor. zaten matt bomer'ın oyunculuğu karizması ve sevecenliği ile diziye ısınmamak mümkün değil. konuların detaylı ve mantıklı bir şekilde bağlanması ve her bölümün farklı konulara sahip olmasına rağmen müthiş şaşırtıcı bir ana konuyu barındırmasıyla benden 10 üzerinden 9 alan bir yapım oldu. severek izliyoruz*
the mentalist, bones ve white collar. hepsi aynı tarz diziler, hepsinin de hastasıyım. hasılı siz de bunlardan birini izliyorsanız, diğer ikisini de izleyin.
hakkında bu kadar az entry girilmesine şaşırdığım dizidir.
öyle bir oturuşta 5-6 bölüm izletebilecek bir dizi değil ama izledikten sonra güzel bir tat bırakıyor kısa bir süreliğinede olsa kendine kitliyor dizi.
fbı ajanı ve donanımlı hırsız arkadaşımız her bölüm yeni olaylarla ilgilensede genellikle bölüm sonlarına doğru dizinin bölüm bölüm ilerleyen bulmaca tadında bir bölümü var.
an itibariyle 2.sezonun 12. bölümü yayınlanmış catch me if you can özentisi olduğunu düşündüğüm ve bunu düşünürken de izlerken zevk aldığım dizi. basit kurgusunun üzerine olaylardaki üçkağıtçılığın izlenmeye değer hazda olduğunu düşünüyorum.*
imdb'nin kötülediği, ancak yanıldığını düşündüğüm dizilerden biridir. 2. sezonunda 3 bölümü geride bırakmış olan dizi bir açıdan fringe dizisine benzemektedir. nasıl fringe'te ilk sezonun tüm bölümleri bağımsız/ayrık görünüp sonra sonra birleştiyse, white collar'da da aynı özellik söz konusudur. içinde catch me if you can filmini barındıran bir yapısı olsa da, bunda dialoglar ve rol dağılımı çok daha geniş bir alana yayılmıştır. senaristlerin güldürmek için ayrıca çabaladıkları aşikardır.
white collar 2. sezon 3. bölüm
--spoiler--
bölüm içinde birkaç yerde neal'ın peter'a ters ters bakması ve bölümün sonuna doğru da tespit edilemeyen şahsın profil fotoğrafından neal'ın profiline bir geçiş yapılması, bölümün başında ajanları takip edenin neal olduğunu ve müzik kutusunu ajanların çaldığından şüphelendiğini ortaya koyuyor.
--spoiler--
bugün indirmek için zamunda'ya uğradığımda beni hayal kırıklığına uğratan dizi. ilk sezon bitmiş lan ! kendileri ilk sezonu 14 bölümle tamamlamışlardır. yaza doğru 2. sezon başlayacakmış fakat tarihi henüz belirli değil. ayrıca umarım varolan arada senaryoya daha da sağlamlaştırırlar da ekran başında 'hassiktir' diye şaşırmamıza yardım ederler.
zira ilk sezonun başı karakter tanıtımı, olaylara ufaktan girişle başladı. sonra ortaya 'müzik kutusu' denilen alet çıktı. senaryo üstüne biraz gidilirse, güzelim dizi tek şeyin etrafında dönmezse harkülade olur.
