eniştem sayesinde haberdar olduğum oscar'a aday olmadan önce 50 defa izle dediği film.
filmde başarılı olmak isteyen drummer bir kardeşimizin fantastik derecede sert hocası anlatılıyor.
başarının hiç bir zaman kolay olmayacağını güzel bir şekilde anlatıyor. bir de benim gibi bateri meraklı gençlerin ilgisini çeken drummer kardeşimiz var tabi ki.
neyse ilerde beni de o yerlerde görmeniz ümidi ile.
hepinize esenlikler diler filmi izlemenizi tavsiye ederim.
bir jazz müziğidir film olmanın yanı sıra. ( enişte baldan tatlıdır . )
Filmden cikali yarim saat oldu ama hala kalbim duzensiz atiyor. O nasil son bir kere! Acik ve bariz bir kufur cikti agzimdan. Durum gerilimi diye bir sey varsa bu film o film! Ayrica muziklerine, whiplashe ozellikle, ayri hasta oldum. Ozellikle sinemada izlemek istedim, bekledim indirmedim ama birkac defa da evde izleyecegim sanirsam. Son olarak sadece "pic herif!" Demek istiyorum.
sıkılarak izlerim diye başladığım fakat sıkılmadığım hatta hoşlandığım bir film. davulda kullanılan zil bosphorus diye bir türk firması olması ayrıca güzel fakat sanırım türkiyede satılmıyormuş o da ayrı bir ilginç. bilginin kaynağı ise bosphorus cymbols'un sitesi.
iki defa izlediğim film. çok özgün bir senaryo falan değil öncelikle ama kendini izletiyor. oyunculuklara gelince izleyenlerin çoğu ile aynı fikirdeyim j.k. simmons döktürmüş. en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü alırsa zaten hak etmiştiden başka yorum yapılamaz bence. ergen irisi arkadaş ise baterinin başında olmadığı her sahnede bildiğin kabız gibi rol kesmiş. ama hakkını yemeyelim bateri başına geçince sahnenin hakkını veriyor. son olarak akademi bu filme en iyi yardımcı erkek ve en iyi ses miksajının da içinde bulunduğu 3 ödül vermezse haksızlık yapmış olur.
aptal insanlarla izlenemeyen filmdir. Sıkıcı falan derler sinirlenirsiniz. o yüzden tek başınıza izleyin. karakterler efsane, oyunculuk oldukça güzel. Kurgu da başarılı. özellikle orkestra şefine bayıldım. hayranlıkla seyrettim oyunculuğunu.
sırf heyecanı baskı ve baskıya maruz kalmayı anlatan filmdir. konusu, kıçı başı önemsiz. spoiler vermenin imkansız olduğu bir filmdir.
kısacası bu filmi yapan adamlar çocukluk hayalimi gerçekleştirmişlerdir.
edit: yanlış anlaşılmasın diye söylüyorum bunlar iyi şeyler.
edit2: beyler filmi övüyorum ya neden anlamıyosunuz. film bir ilki başarmış, bir duyguyu en güzel şekilde anlatıyor bunu en komplike konuyla bile anlatamazsın o yüzden benim için bu filmle ilgili spoiler veremezsin.
7 8 yaşımdayken batman'im ile çin malı oyuncağımı dövüştürmezdim ben. dışarıdan öyle görünürdü ama hiçbir zaman ağzımdan tükürükler çıkararak dövüş filmi efektleri yapmadım ben. onlarla uzun metraj dram filmleri çekerdim. uzak planları ayrı çeker yakın planları tek gözümü kapayarak çekerdim.
şimdi evde malak gibi yatmaktan başka hiçbir şey yapmıyorum.
yürü hala ne sözlükte oynaştasın
elalemin whiplash çektiği yaştasın
Öncelikle güzel film mi, evet güzel film. Ama şu da bir gerçekçi öyle abartıldığı kadar müthiş, kusursuz, oscarlık (J. K. Simmons hariç) bir film de değil. IMDB'de an itibariyle 8.6 almış, bence hakkı 7,5 civarı birşey olacaktır.
Filmin en büyük artıları J. K. Simmons'un müthiş oyunculuğu ve filmdeki müzikal başarı. Onun dışındaki her şey ise bence vasat ve bunlar olmasa filmin notu 6 civarı bir şey olurdu.
4 yıldır bateri çalan, az çok müzikten anlayan biri olarak diyebileceğim şey ise senaryonun saçmalıklardan ibaret olması. Bir kere hızlı olmak iyi bateri çalmak demek değildir, hele hele müziği hissetmeden sadece notalara bakarak makineleşmek kesinlikle müzisyenlik değildir. Filmdeki Fletcher'ın her türlü zorbalıklarına sanki askerdeymiş gibi hiç bir şey dememek ise saçmalığın daniskası. Hadi başroldeki Andrew kafayı yemiş de, bu adama yıllardır kimse mi bir şey söylemiyor, isyan bayrağını çekmiyor, insanda bir gurur olur. Onun dışında iyi kötü bateriyle azcık uğraşan herkes bilir ki belli bir seviyeye geldiysen iyi kötü her türlü şarkıya bir şekilde eşlik edebilecek seviyede olursun. Sen tut efsane seviyesinde virtüöz ol, notalarla çalışmayınca anca zillere davullara rastgele vur. Bu noktadan bakınca film klasik bir hollywood klişesi olmakta, işlenen bateride gelişme konusu ivan drogo'nun yumruklarına kafa atan rocky'den öteye gidememektedir. Peki film bunları çok gerçekçi yapmak zorunda mıydı? Eğer ki bateri odaklı bir film yapıyorsan ( ki ciddi ciddi 100 dk sadece ona odaklanmışsın, filmde neredeyse başka karakter ve olay yok) iyi not alman için bu konuları gerçekçi işlemen gerek. Hadi müzikal bazı realiteleri yok sayalım, bu kadar kendi başarısını ve imajını sapıklık derecesinde düşünen bir orkestra şefi böyle önemli bir konserde bateristi bilerek sabote etmez. Bu açıdan bakınca da film son sahnesinde bütün film boyunca işlediği Fletcher'daki mükemmeliyetçiliği ve bencilliği çok ucuz bir şekilde yıkmaktadır.
Film'de en keyif aldığım noktalar ise bateri soloları ve J.K Simmons oldu. Bence kesinlikle J.K. Simmons oscar'ı hakedecek bir oyunculuk sergilemiş. Filmi vasatın üzerine çıkaran, hatta bildiğin güzel film yapan noktalar ise sadece bunlar. Onun dışında her ne kadar güzel bir film olsa da yılın en overrated filmi.
sondaki soloda (bkz: o neydi gız) dedirtiyo arkadaş. müzikle birlikte gerilime doyurması ayrı bir mevzu. mümkünse güzel bir ses sistemi ya da iyi bir kulaklıkla izleyin derim ama izleyin yani hertürlü. o derece.
lan sözlükte kimse mi izlememiş bunu dedirten sinema filmidir.
---ucundan spoiler---
filmdeki caz bateristini canlandıran oyuncunun gerçek hayatında 12 senedir bateri çaldığı ve bu film için 4 ay boyunca özel bateri dersi aldığı söyleniyor.
ayrıca filmdeki kanlı sahneler de gerçekmiş okuduğuma göre. insan gerçekten hayret ediyor.
---ucundan spoiler---
dram seviyorsanız, hele bir de müzikle ilgileniyorsanız kaçırılmaması gereken bir film.
Bu yılın Oscar'daki en güçlü adaylarından biri, çok başarılı ve ilham verici bir film. Hedefler uğrunda asla pes etmememiz gerektiğini bana hatırlattı. Mutlaka izlenmesi gerekli aman izlememezlik yapmayın.
19'umda andrew neyman gibi olabilseymişim şu an dünya için çok faydalı bir insan olabilirmişim.
jazz sevenlerin özellikle kaçırmaması gereken film. özellikle de geleceğine yön vermek adına sabah akşam düşündüğü halde tembellik yapan gençlerin izlemesi lazım bu filmi.
filmi şimdi bitirdim hemen entrysini giriyim. ne söylenebilir bilmiyorum, uzun zamandır böyle sağlam bir film izlememiştim. Afişinde yazan tüm övgü tanımlarını hak ediyor bence. izlerken insanı gerim gerim germesinin yanında, aforizma niyetine sağa sola yazmalık tonla replik de barındırıyor bu film. hırsın bazen ne menem bir şey olduğunu bazen de insanı başarıya götürenin hırsın ta kendisi olduğunu anlıyoruz filmi izlerken. keşke hepimiz neyman kadar hırslı olabilsek.
fularlı bir eleştirmen havasında söyleyeceklerim ise çekimlerin ve oyunculukların son derece başarılı olduğu. akademi bu filme hakkını verir mi bilinmez ama benim gözümde 3 oscarı var.
ayrıca bateriye olan ilgimi de artırmıştır bu film. neyse sabah uyanınca geçer.
ama nasıl etkisinde kaldıysam film biteli yarım saat oldu ben hala tempo tutuyorum. iyisi mi daha fazla beklemeyin izleyin.