nietzsche nin hayatının belirli bir kesitini ele aldığını ifade eden kitap ve sinema filmidir. her ne kadar zaman ve mekanda karıştırmalar kullanılarak freud ile aynı dönemde aynı mekanda yaşadığı yansıtıldıysa da gerçeklik ile bir alakası yoktur.
sadece hikayesi ve yazın gücü ile değil, başka yönleriyle de başyapıt diyebileceğimiz bir kitap.
misalen kitapta bahsi geçen karakterler ve keşifler, kitabın konusunun geçtiği yıllarda gerçekleştirilmiştir. yazar kurguyu yaparken tamamen o günlerin dünyasını yaşatmıştır düşünde ve kaleme almıştır.
gerçekte olan bir çok şeyi kaleme aldığı gibi, gerçek bir hayatı da uyarlamış ve düşleriyle harmanlayarak okuyucuya sunmuştur. aynı zamanda nietzsche, freud gibi isimlerin bakış açılarını kendi düşsel gözlem süzgecinden geçirerek yenidem yorumlamıştır ve karakterlere can vermiştir.
Kitabı kadar filmi de iyidir. Nietzsche, Breuer, Lou Salome, Sigmund Freud hepsini canlandıracak oyuncular özenle seçilmiş. Oyunculuk çok başarılı, yönetmen de gayet iyi bir iş çıkarmış filmin finalinde Nietzsche ile birlikte siz de ağlıyorsunuz.
Değilsin tabi. Hem de hiç olmadın. Mutluluk diye bir şey yoktu zaten. Hiççi diyorlar senin için. Hepçiydin belki, kim bilir. Köpekler gibi mutsuz oldun, boğularak ağladın, kimseler seni anlamadı. şimdi ise (kimilerince) ikonlaştırılmış bir filozof ölümsüzü, bir isyankar starsın. mutlu musun? Ya da şöyle soralım tatmin oldun mu?
Doğru dürüst niçe okumadan niçe ağladığında'yı okuyan o çakma niçe'ciler var ya, hah, işte onlardan biri de benim. Bu hiç okumiycağım manasına gelmiyor. niçe'nin ne anlatmak istediğini öngörmediğim manasına gelmediği gibi. daha fazla anlamak ve daha fazla soğumak için biraz daha zaman istiyorum sadece. Lanet olasıca dünyevi hırslarım var hala dostum. Hoş niçe'nin de vardı. Oha, ne kadar çok artık yanımız var seninle kanka. iyi Zevzedim ha. Ama bu sana saygı duymadığım manasına gelmiyor. varoluşunun, kendisiyle ve evrenle yüzleşmekten korkmayan bir insan, manasına geldiği gibi...
"niçe ağladığında",
Kitabı, bir şah eser.
Filmi ise Samanyolu TV canlandırmalarından halsizce. O derece.
"Niçin ağlıyorsun niçe mutlu değil misin?"
değilsin tabi mına koyim. hem de hiç olmadın. mutluluk diye bir şey yoktur, az nokta vardır.
her nietzsche bahsi geçtiğinde cehaletini gizlemek isteyen insanın ben okudum dediği kitap. Hemen hemen herkes okumuş ve nietzsche ve düşünceleri hakkında kitaptaki cümleleri dışında bir şey öğrenememiştir. Düşünceleri üzerine başlanan konu kitabın hikayesi ve kitabı okumuş cuhelanın ben de bir şeyler biliyorum bakışıyla sona erer. Salome efsanesinin bahsi artık klişe sayılmaktadır bu muhabbetlerde.
--spoiler--
size düşen ödev kendinizi kabullenmenizdir, benim sizi kabullenmemim yollarını aramak değil. (kendinden hoşlanmayan pek çok insan gördüm; bunlar önce başkalarını kendileri hakkında iyi düşünmelerini sağlarlar.bunu başarınca da bu sefer kendileri de kendileri hakkında iyi düşünmeye başlarlar. ama bu sahte bir çözümdür; bu başkalarının otoritesinin altına girmeyi kabullenmektir.)
--spoiler--
felsefe kitaplarından hoşlanmayanların bile seve seve okuyacağı bir kitap. "başkası olma kendin ol böyle çok daha güzelsin" sözlerini felsefik bir şekilde yazarsak, kitabın özeti olabilir.*
kitabını uzun süre önce hayran kala kala okudugum, an itibariyle de filmini izledigim şaheserdir. ilk yorumum kendime küfürle başladı. Daha önce neden izlemedigim için kendime kızdım. Bol vaktiniz varken dikkatle izlemeniz gereken bir film. Her sahnesi farklı düşüncelere sürükleyebiliyor. izledikten sonra bir süre herşeye farklı bakmaya başlayacagınızı hissedeceksiniz. Umarım geçicidir. Aynı hissi yaşamaktayım şu anda.
'edebiyatla da düşünülebileceğini gösteren bir roman.' açıklaması yer almaktadır kitabın arka kısmında ve çok yerinde çok başarılı bir açıklamadır. insana çok şey katabilecek nitelikte bir kitaptır.