o mahzen gibi yerde ilk gördüğüm insan,çanakkalelerden zirve için gelmiş.organizatör olması nedeniyle bir orada bir buradaydı konuşma imkanım olmadı lakin bir daha geldiğinde kıstıracağım.
orta asya ve balkanların en patetes organizatörüdür kendileri. dokunmaya korktum kırılıp dökülecek diye. * şaka bir yana uzun zamandır görmeyi bekleyip göremediklerimdendi, zirve ilaç gibi geldi diyebilirim. bunu saymıyorum!
sözlüğün en şuursuz elemanı olmasına rağmen naif bir kişiliğe sahiptir. zirvede tanışma olanağına müşerref oldum. gece boyunca tepesinde ızdırap gibi dolaştım durdum paso bira taşıttırdım elemana... sabaha karşı haince bir plan kurup beni uyutmama eylemine geçti ama kaçın kurrasıyım yemedim, boru gibi uyudum. benden dizlerini esirgedi alacaği olsun hesaplaşacağım bunun için!**
edit: bu arada beni uyutmamak için uğraşırken kendi sızıp kalmıştır. eh ben demiştim içkiyle oyun olmaz benle yarışılmaz diye ama dinlemedi...
vermeyi vaad ettigi kupanın üstüne yatmaya ugrasmıs, kem demiş küm demiş, basından damla damla ter akıtmıs, bi logo yaparak işin icinden kurtulmaya calısmıs yazar dicidir.****
en beğenilen entrylerine baktığımda, "allah allah ulan bak şimdi, bu sözlük de nerden biliyor benim en çok bu entryleri sevdiğimi, hakkaten teknoloji çok ilerlemiş" dediğim yazarlardan..
flyleaf, skid row, cold play sevdiğini düşündüğüm, ve diğer sevdiğim grupları da sevdiğini sandığım ya da öle olmasını istediğim zanımca pek kafa dengi sempatik yazar. tanımıyorum etmiyorum ama hem müzik zevkinden hemi de entrylerinden bildiğim kadarıyla gerçek hayatta tanışsak yapışıp zorla arkadaş yapardım kendime. zaten de meslektaşım. *
laf sokmak için yanıp tutuştuğum biri, sanırım yazar! yazılarını takip edecek kadar değerli bulsaydım eğer, sokacak lafta bulurdum ama ne yaparsın...kendisi beni forum yazarı olarak nitelendirmiş, bu kötülük dolu sözler bunun için(hakettin ama) onun dışında fena birine benzemiyor, that's it.
"what if you should decide
that you don't want me there by your side
that you don't want me there in your life" kısmıyla algılarımın içine sıçmış olan coldplay şarkısıdır. kaçıncı kez dinliyorum bilmiyorum ama ekrana mal mal bakmama neden oldu öncelikle. karışık bi' şarkı ondan da olabilir. ama müziğe bıraktığında kendini insan muazzam oluyo. ha son olarak "how can you know it when you don't even try" şeklinde haykırıyor ve yazımı saçmalayarak sonlandırıyorum.
bir gün studyoda arkadaşlarla slep atarkene studyoya bu geldi. yok napıyorsunuz hoş beş felan derken onun ismi slep değil slap diye tutturdu meğer vakti zamanında bas*istmiş. dedim "birader ben aslen elektrocuyum slep mlep anlamam bana öle artizlik yapma yalarımmm!" sonra neyse aldı bası eline başladı slep atmaya. bir atıyor bir atıyor... arkadaşlarla ayakta alkışladık. ha ayakta alkışladık dediğime bakmayın studyodayız acep herkes ayakta zaten. çok sevindi kerata çok mutlu oldu. akabinde dertliymiş eleman dedi bi cafeye gidelim iki dertleşiriş. "aa ne tesadüf bende dertliyim dedim" dedim.
oturduk böle sakin sessiz bi ortama söyledik içkilerimizi. bunun hatun kişiyle sorunu varmış. "aa ne tesadüf benimde hatun kişiyle sorunum var" dedim. sonra yile slep atıştık. meğer bu kız arkadaşından ayrılmak istiyormuş. "aa ne tesadüf bende kız arkadaşımdan" ayrılmak istiyorum dedim.* akabinde bu "ben viskiyi sek severim" dedi. "aa ne tesadüf bende viskiyi sek severim" dedim. bi kaç kadeh içtikten sonra eli elime değdi. aa ne tasadüf benimde elim onun eline değdi. aniden kendimi yatakta slep atışırkene buldum. "lan noluyoruz" dedim. bana yaklaştı ve "ben gayım birader" dedi. "aunagoyinn ben gay may değilim lan şimdi zıçıveyşın" dedim. sonra yavaş yavaş üstüme gelmeye başladı...
an itibariyle radyo aspirin'de bana özel yayın yapan yazar, yok yok bi tarafım kalkmadı sakin ol. ne sevdiğimi nasıl da bilir. saolası varolası yazar, insan hede hödö.