türkiye'de yedinci hayat ismi ile vizyona girmiş, 2017 yılı yapımı film.
distopik, korku ütopyası türünde bir film diyebiliriz. filmde dünya insan nüfusunun aşırı artmış olması problemi ile karşı karşıya. bunun sonucu ise kıtlık. kıtlığı önlemek için tohumların ıslah edilmesi sonuç veriyor ancak bu sefer de insanlar gdo lu ürünler ile beslendiği için bir batında 4-5 çocuk doğuruyor. tam burada guzel bir cümle geçiyor: "çözüm sorunu beslemeye başladı." haliyle tek çocuk yasası çıkartılarak dünya nüfusunun kontrol altına alınması amaçlanıyor. bunu sağlamakla görevli devlet organı "büro" olarak anılıyor.
Konu yakın gelecekte gerçek olacak potansiyele sahipse de bence film distopik türü içinde anılmayı hak ediyor.
noomi rapace müthiş bir oyuncu. 7 farklı karakteri oynuyor ve filmi izlerken lan bunların hepsi aynı kadın düşüncesine kapılmıyorsunuz hiç. Karakterler arasındaki farklılıkları size gayet iyi bir şekilde veriyor.
Film halen vizyonda. Sinemada izlemek isterseniz paranıza yazık olmaz.
bir suru ovguyu hak eden filmdir.
ama sonu cok turk filmi bunu belirtmeden gecemeyecegim.
--spoiler--
bir de insanlari nasil sonradan cocuklari diriltecegiz diye kandirabilirsin ki ilk sahnede öldüruleceklerini anlamistim.ve sahnelerde ne olacagini iyi bir izleyici iseniz tahmin edebilir ve yanilmazsiniz.
--spoiler--
Türkçe vizyon adı Yedinci Hayattır.
bu isimleri allah aşkına kim çeviriyor?
nolur çevirmeyin lütfen böyle çevirecekseniz.
neyse.. filme gelirsek, Noomi Rapace enfes oyunculuk sergilediği, konu olarak son zamanlarda izlediğim en orjinal filmlerden biri.
noomi ablamız zaten kendisini daha millennium trilogy de belli etmişti çok iyi bir oyuncu olduğunu. her rölün altından rahatlıkla kalkabilecek nadir kadın tiplerinden biri.
noomi rapace'ın yine ışıl ışıl parladığı, netflix eli ayağı düzgün nadir bilim kurgu filmlerinden. Yakın Gelecekte, Sert Nüfus planlamasının ortasında "Yediz" olarak doğan kardeşlerin hikayesiniz izliyoruz. Bu bakımdan hikayesi ve sonu spoiler olacağından fazla bir şey okumamanızı öneririm. Size sadece filmin açılış konuşmasını yazayım:
Son 50 yılda, nüfusumuz ikiye katlandı.
Su ve gıda kullanımımız
üç katına çıktı.
Fosil yakıt kullanımımız ise
dört katına çıktı.
Her dört günde bir, gezegendeki
insan nüfusu 1 milyon artıyor.
Dünya bununla
nasıl baş edecek peki?
BM'nin tahminine göre,
10 yılın sonunda nüfusumuz 10 milyar olacak.
iklim değişikliğinin gerçe olduğuna inanan biriyim.
Bunun sebebi de insan davranışları.
Hükümet, Güney Amerika'nın çoğu
yerini felaket bölgesi ilan etti.
Aşırı kuraklık ve büyük toz fırtınaları dünyadaki tüm tarım alanlarını
kullanılmaz hale getirdi.
Çok fazla insan var,
ama yeterli gıda yok.
Gıda sıkıntısı ile mücadele etmek için
Avrupa Federasyonu, dünyanın
geleceğini, bilim dünyasının elllerine bıraktı.
Gelişimi daha hızlı,
ve verimi yüksek olan genetiği değiştirilmiş bitkiler
dünya çapında hızla yayılıyor.
Bir zamanlar boş olan
raflar artık dolu.
Fakat doğayla böyle oynama
uzun vadeli sonuçlar doğurdu.
Tüm dünyada, çoklu doğumlarda
ve genetik bozukluklarda inanılmaz bir artış
meydana geldi.
Çözüm artık sorunu besliyor.
Bu, insanlık tarihindeki
en büyük kriz.
Siyasi aktivist ve ünlü koruyucu biyolog Dr. Nicolette Cayman Federasyonu, "Çocuk Ayrım
Yasası" adı verilen "aile başına bir çocuk"
politikasını devreye sokması için ikna etmeye çalışıyor.
Hepimiz bu dünyayı
paylaşan bir aileyiz.
Bugün, hep birlikte
tarih yazacağız.
"Çocuk Ayrım Yasası", çocuklarımıza
daha iyi bir gelecek bırakma ve gezegenimizi koruma
yolunda atılmış ilk ve en önemli adımdır.
Yeni yasa hızla yürürlüğe girdi.
Ülkenin geneline kontrol
noktaları inşa edildi.
Tüm vatandaşlar, Büro'nun verdiği
kimlik bilekliğini takmak zorunda.
Ve bugünden itibaren, yasadışı dünyaya gelmiş kardeşler
Büro'nun dondurucularında tutulacak.
Çocuklar çok değerlidir.
Çünkü geleceğimiz onlar.
Bu dondurucularda çocuğunuz
huzur içinde dinlenecek.