içinde bulunduğumuz dakikalarda banu güven ve oylum taluarasında gidip gelen yazar. gergin gözüküyor. Dinledikleri müzikler hariç aralarında fark olmadığını anlaması umarım uzun sürmez.
(#6220393) nolu entry ile açtıgı başlıktan anlaşıldıgı kadari ile müslüman olmayan, aynı nolu entry de uydurdugu hikayeler ile de 10 numara bir islam düşmanı oldugu ortada bünyedir. bari sus da demokrat desinler.
sadece bir tanesini biliyorum ve gözlerimden yaşlar dökülüyor, her anlatıldığında. bir gün bir barda semra teyzenin oğlu ata türk isimli türkiyenin damadı unvanlı genç arkadaşımız içkisini yudumluyor. hayallerinin peşinden koşmayı seven erkek görünümlü bir dönme de gelip pişt tatlı fıstık gel de bana iki dürt diyor. ata türk isimli genç ise, ulan ben sana niye dürtüyüm diyerek sinirleniyor ve bunu dövmeye başlıyor. sonra bir anda aralarında bir yakınlaşma oluyor ve ata türk isimli şu sıralarda rahmetli olan genç arkadaşımız bu zalim topa çakıyor, veriyor da veriştiriyor. ama adını kesinlikle söylemeyen bu zalim top, zevkten dört köşe olmuşken ata türk isimli genç de tabi gaza geliyor ve ağzından şu inanılmaz şarkının sözleri dökülüyor. "what dreams never come" lalalalala....
arkasından bu duruma çok öfkelenen ibne ve aynı zamanda da zalim genç topuklu ayakkabısından çıkardığı aşırı dozda uyuşturucuyu ata türk isimli gencin içmesi için veriyor, sonuçta da işte ata türk isimli genç söylediği şarkı yüzünden ölümü tadıyor. gencecik bir fidan ölüyor.
ibne genç ne mi oluyor? tabiki de ata türk düşmanı oluyor. ata'nın bütün yaptığı hareketleri eleştiriyor. arada gidip abbas'a, hasan'a falan da veriyor. özele girmeyelim. bu kadar ibret öyküsü yeter.
komünizm'in kominizm değil de komünizm olarak yazıldığını öğrendiği gün küba nın ya da sscb nin komünizme geçemediğini ya da geçemeden yıkıldığını kavrayacak yazar.
komünizm e bok attığı yol, harun yahyacıların, türkçülerin, islamcıların, kemalistlerin yoluyla aynıdır.'her ideoloji boktur' dan ziyade daha akılcı eleştiriler bekliyordum oysa ki kendinden.
özel mesaj ile her kıl olduğuna çocuk, velet falan diyor. sanırım nickle beraber incelersek kendinin durumu bu olduğundan bir nevi ters psikoloji ile saldırıyor.
sözlüğü neden bu kadar ciddiye aldığını anlamadığım yazar. şöyle ki kimsenin düşüncesi onun için önemli değil o zaman kimsenin entrysini beğenmeyeceksinde neden burda yazar olmaya kalkıştın be adam. zaten sözlüğün amacı farklı konularda senden farklı düşünen insanların düşüncelerini görmekdir. haa yok ben bunun için yazar olmadım sözlüğü bombalamaya geldim diyorsan al işte gördün kim kimi bombalıyormuş. ya yürüyün biraz ilerleyin, çıkarın at gözlüklerini olaylara macro pencerelerden bakın hoşunuza gitmezsede gelin beni bulun.
'gerizekalı' deyip 15 gün çaylak olup da döndüğünde 'hede hödö yapan orospu çocukları' diyen sen değilsin. ardından yazdığın entry'leri birer birer silen de sen değilsin.
hadi sıkı giyin, ü$ütme.
lafmaç editi: radyo yayınına guest nickiyle gelenlere sor. aa yoksa senmiydin o ? bu arada ergenim ben. klsdjfş ke$ke..
herhangi birisine orospu çocuğu dediği entry'sini getirene sözlük hesabını siliyor. ergenlik bunalımından kurtulamamı$ insanlarla daha fazla muhattap olmak istemeyen yazardır.
not: kuyruk acısının ne olduğunu bilirim. başka sözlüklerden uçurulduktan sonra "what dreams never come kesin moderatör işi, beni almıyor sözlüğe orospu çocuğu" diye konuştuğun arkadaş ortamlarını da iyi bilirim. (ben demiyorum, malum sözlükteki dostların söylüyor.) paranoyak şizofren insanlarla pek muhattap olmuyor.
uludağ sözlük'te nickaltlarına yazdığım son yazıdır. istediğiniz kadar çabalayın.
bak $unu sana ilk ve son kez söylüyorum, öldüreceksin beni. kendi nickaltına yazarak aslında $i$irdiğin egona bu yeminlerle falan kamuflaj mı çektiğini sanıyorsun ? eğer öyleyse çok üzgünüm: bu konuda çok ba$arısızsın. ba$ka sözlüklerle ilgili kuyruk acılarına gelince, ahah. yahu sen ne kadar kolay yalan söylüyorsun öyle. vallahi hayran kaldım. daha biraz evvel afagca nickli yazar hakkında bir tarafında patlayan entry'ni sildin ve $imdi söylediklerimi 'iftira' ekseninde ele alıp hiçbir $ey yokmu$ gibi 'hadi çıkar önüme' diyebiliyorsun ha ?
ne diyeyim bamba$kaymı$sın arkada$! peki mâdem, tamam ağbi; her türlü boku yiyelim mâdem bundan sonra. ardından gelip iki cümle kurmak yerine gidelim entry'leri silelim. oh ne âlâ memleket!
hazımsızsın. o kadar hazımsızsın ki psikolojin bile ters i$liyor, kar$ındakileri ayna sanıyorsun. halbuki ayna görevi gören kimse yok, salt senin halüsinasyonların bunlar. evet, yıllarca bu gerçeği senden sakladık.
bak insan, tek bi' $ey dicem ama alınma tamam mı: 'takıl'.
baydıvey 3 aydır $ikayetçi olduğum ki$i sen değilsin, 23hapo. kesin kollanıyordur. lşkjsadf.
ps: özel mesajla attığın 'formata senden daha hakimim çocuuk' minvalindeki su$i kokan mesajını tuvalet kağıdı yaptım, evdeki rulolar bitince kullanıcam.
uludağ sözlük'te (lafmacun demiyorum farkındaysanız) tek bir yazara küfür etmemiş, tek bir yazara hakaret dahi etmemiş yazardır. buna karşın, velet, götümle gülüyorum gibi sözleri ağır argo sebebiyle kendisini 10 gün ve 1 haftalık çaylaklık dönemlerine sokmuştur?! bazı sözlük yazarlarının başka sözlüklerden kalma kuyruk acılarını "3 aydır bir derdim var'da şikayetim var ama gıkımı çıkarmıyorum." diye ortaya çıkarmalarına hiç gerek yok. belli bir yaşa ulaşmana karşın hakkını aramayı öğrenememişsen bu kesinlikle senin problemindir.
ben burda hiç kimse benim düşüncemi beğensin diye yazı yazmıyorum. hayatımda asla böyle bir gayem de olmadı. salak düşüncelerin arkasına saklanarak kendimi belli yerlerde hissetme ihtiyacına hiç sahip olmadım. bu yüzden yalnızca düşüncelerim ve hiç kimsenin düşüncesine saygı duymadığım gerçeği yüzünden bana karşı olan varsa yalnızca bu yüzden "sana müstahaktır" diyecek karakterde insanlar varsa burda sorun bende değil, onlardadır. hayatımda hiçbir zaman karşımdaki insan haksız yere bazı cezalar aldığında susmadım. asla da susmam.
hele ki, dandik bir sanal platformda insanlar haklarımı veya başkalarının haklarını çiğnerken yalnızca sözlük hesabım kapatılmasın diye "aman susayım" diyebilecek karakterde biri hiç değilim.
benim burdaki amacım, sözlüklerin moderasyonlar diktasından çıkarılıp yazarların haklarının olduklarını da göstermek. insanlar sözlük hesapları kapatılacak diye gördükleri haksızlıkları söyleyemiyorlar, susuyorlar. niçin? bir grup moderatörün keyfi kararlar almasından korktukları için. onlar kim? onların sözlüğe katkısı ne? hiç kimse bu soruları kendisine sormuyor, soramıyor. yalnızca susuyor.
burda insanlardan tek bir şey istiyorum. "demokrasi beklemeyin." diye rahat bir tutum sergileyebilen, kuralları kafasına göre yorumlayabilen moderatörlere karşı susmayın. sizler sözlüğü sözlük yapan kişilersiniz, yazarlarsınız. binlerce moderatör çıkabilir sizin içinizden ancak 4 tane moderatörden binlerce yazar çıkamaz.
artık şunu anlayın: sözlüklerde demokrasi olmak zorunda. sözlüklerde yazarların, moderatörlerin keyfi kararlarıyla uçurulmasını engelleyecek kurallar olmak zorunda. "demokrasi yoktur." demek işin komik yanıdır. hepimiz öyle ya da böyle bir şekilde bu sözleşmeyi imzalıyoruz ancak bu sözleşmeyi imzalarken şunu bilmeliyiz "ben bu sözlüğe giriyorum ve sözlüğe değer katıyorum. ben olmazsan bu sözlük olmaz, moderatörler kural uygulayıcı kişilerdir, onun dışında benden farklı değillerdir."
moderasyona karşı son dönemde aldığım bu tavır yalnızca şunlar içindir:
- kuralsız bir sözlüğü hiçbirimiz düşünemeyiz. ancak sözlükte belli kurallar olacaksa, bu kurallar moderatörlerin keyfi kararları olmamalı ve kişiden kişiye değişkenliği olan kurallar olmamalılar. "ağır argo" diye bir kural olamaz. bazısı "lan" diyince, bazısı "velet" diyince ağır argo cezasıyla yazarı uçurur. bazısı "orospu çocuğu" lafına karşın sessiz kalır. kurallar açık, net ve anlaşılır olmalıdır. hiç kimseye göre değişkenlik göstermemelidir.
- cezalarda bir standart olmalıdır. "velet" diye ceza alan yazarla "orospu çocuğu" diyen yazar aynı süre ceza alıyorsa burda bir adaletsizlik vardır.
- entry silme için değil, ancak bir yazarın uçurulması ya da çaylak yapılması için en az 3 moderatörün onayı gerekmelidir. aksi takdirde keyfi hareketler ya da o gün iyi bir gün geçirmeyen moderatörlerin cezasını yazarlar çeker.
- "ben" butonunda yazarın hangi entry'den niçin ceza aldığı belirtilmelidir. şeffaflığın zamanı geldi artık.
ve tekrar belirteyim: bizler sözlükleri sözlük yapanız. susarak, pısarak hiçbir yere varamazsınız. sanal ortamdaki bir kullanıcınızın silinmesi sizi bu kadar korkutmasın. hakkınızı aramayı öğrenin. onlar hiçbir şey değiller. kendilerini ne zannederlerse zannetsinler, hiçbir şey değiller.
not: önceki sözlüklerden canı yanan arkadaşlar, umarım bol küfürlü, bol baharatlı entrylerimi bana yollayarak beni "göt" ederler.
not2: hiçbir insanı düşünceleri ya da yaptıklarıyla yargılama hakkına sahip değilsiniz. bunu sakın unutmayın. hiçbirinizin düşüncesini sevmiyorum, tüm ideolojilerden nefret ediyorum ancak bugün biriniz moderatörün keyfi uygulamasıyla sözlükten atılsanız emin olun en önde beni bulursunuz sizi savunurken.
not3: nickaltlarına yazmama yeminimi bu sıralar çok fazla bozdum, kusura bakmayın.
şimdi kendimi kasıp uzun uzun açıklamak istemiyorum. burda 2 aydan fazla duran herkes ortada bi ilginçlik olmadığının farkındadır. dün gelip de bugün bi heycanla bok atmaya çalışmak komiklik.
(#6633504) araştırmacı ateist yazar. her ne kadar (#6220393) adlı başlığıyla görüşlerine katılmasamda, son yaşadığı olayla kendini savunmasını haklı bulduğum şahıs.
şöyle bir görüşümde var artık dini istismar eden entrylere izin verilmemeli. çünkü açılan her başlıkta küfürler havada uçuşabiliyor. sonucunda da böyle kötü hadiseler oluşuyor. yazarın birazda katlanması gerektiğini düşündüğüm bir durum meydana geliyor.
an itibariyle yazdığım entrye gelen artı oy eksiye çevrilmiştir.
var bir durumlar ama hadi bakalım..
kimsenin gitmesi ya da kalmasına karar verme yetkisi bizde değil ancak ettiği şikayete göre eğer moderatör söylediği gibiyse gönderirler olur biter değil mi?
olumsuz eleştiriyi tutmazlar boşu boşuna.
akp taktiği bir nevi. muhalif sesleri susturma gayreti.
yoksa şahısa karşı bir art niyet yok burada yanlış anlaşılmasın.
moderasyon için olgun ve tarafsız davranıp dinleyerek ve subjektiflikten kaçarak karar vermesi için büyük ortam yaratan yazar.
sonunda yine silikse zaten haklı olup kazanmıştır, sozlukte kaldıgında ise başarılıdır yine kazanmıştır.
