hop hop hop, önce o ayarları bi indirin. az önce 'webcam da yarrak görmek' şeklinde açtığım başlığı, moderasyon; 'entry sözlük formatına ayhırrrr' diye sildi, valla ne diyeyim, allah sizi bildiği gibi yapsın, umarım bir gece camınızda bir erkek cinsel organı belirir.
neyse amk, bütün moralim alt üst oldu, şimdi deminki yazıyı aynen kopyalayıp buraya yapıştırmak.. ne bileyim, kötü oldum lan.
önce bir tanım manım yapalım da, sonra 'özet geç piç' demeleri için, bir iki yaşanmışlıktan bahsedelim ayarcı sözlük yazarlarına.
bahsettiğimiz konu; özellikle mirc sonrası mynet dönemlerinde sıkça yaşanan, karşıdakini hatun sanıp, büyük umutlarla açtırılan camda salım salım sallanan bir adet hevesli yarrak görme durumudur, ki allah düşmanımın camına vermesin, etkisi kolay atlatılır bir hadise değildir.
mircte çok takılmadım, yalan olmasın, bi şeyi hatırlarım, zurna mıydı neydi, mirc deyince aklıma hep zurna gelir o kadar.
biz mynet'ciydik hacı, mynet gecelerinde estirirdik alahıma. benim internetle olan ilişkim aha bu mynet denen şeyinen başladı, okey mokey derken, mynet chat manyağı olup çıktık.
yaş grupları, şehirler, özel odalar, ilişkiler, ibneler, lezbiyenler, orospu çocukları.. diye giden bir sıralaması vardı bu mynetin, kafana göre gider istediğinde yazardın.
o zamanlar şimdiki gibi robotların elinde değildi, böyle soğuk bir otomasyon yoğudu o vakitler, oplar vardı, adminler neyin varıdı. bek artis adamlarıdı bunlar, istediklerini banlarlardı, kill atarlardı, silerlerdi, sikerlerdi. sevdiklerine +v verirlerdi falan filan... çok özenirdik bu op abilere, nasıl bir karizmaları vardı anlatamam, allah gibi dolanırlardı ortada tövbe haşa.
ben eskiden gece çalışırdım, iş yerinde çok bir uğraşım olmazdı, o yüzden alıştım zaten bu merete. üç dört kişi bi evde kalıyoruz ankara'da, ben hariç evdeki herkes öğrenci. işimiz gücümüz play station oynamak ve mynette chat yapmak, günlerimiz bu şekilde geçiyor. birbirimize maceralarımızı anlatıyoruz. ve daha çok geceleri aktifiz. amma var ya, geceleri daha bir güzel olurdu ortam. hatta bazen, hiç konuşmayan o allah abilerle sohbet falan ederdik.
-ohaaaa gördün mü lan 'insane' herkese iyi geceler dedi
+he lan, 'beko' da bana selam verdiydi geçen ehehehe
-vay amk, insanmış lan bunlar!
ama tabii bizim bütün derdimiz, hatun düşürmek. ne yaparsak yapalım, bu amaç doğrultusunda yapıyoruz, hedefe kilitlenmiş durumdayız, uçanı kaçanı sikmek niyetindeyiz.
tabii sikmek derken, lan sadece yazdıklarımıza karşılık alabilmek bile bir başarı yani, o derece. msn falan almışsan zaten kralsın bro.
bak anlatayım;
girersin kanala, bakarsın kim var kim yok, kontrol edersin yukardan aşağı dinazor daşşağı diye bi espri vardı ortaokul dönemlerinde, o espriyi yapmış olanların allah belasını versin, nerden geldi ki lan aklıma? neyse, kontrol edersin yukardan aşağı dedemin daşşağı vardı bir de, bunu yapmış olanların da... hay sikeydim... kontrol edersin yukardan aşağı, nicklere göre potansiyel kurban belirlemeye çalışırsın;
06_m (geç)
ahmet28 (geç)
ali_baba (geç)
babafingo_25cm (uzak dur)
beril_35 (hmm hem hatun hem izmirli ehehe, yaz buna)
dheryhaaa (yerim seni ben, yaz bunu da)
kamasullah (babayın götüne koyyim)
meltem_06_f (geri zekalı bi de f yazmış, neyse saf bu, yaz yaz)
-bu liste gider böyle z'ye kadar-
zikim_var_cok_buyuk ( ... )
seçtin mi kurbanları? heee, şimdi asıl baba, asıl allah ne verdiyse, bi ona, bi ötekine, bi ona, bi ötekine.
zaten dayanamıyorlar, en sonunda cevap yazıyorlar. sonrası sana kalmış artık, dilin öneminin anlaşıldığı ilk evre başlamış demektir.
neyse, işte böyle geçerdi günlerimiz gecelerimiz. sabahlara kadar hatunlarla ve hatun sandığımız adamlarla muhabbet ederdik. sonra günün hasılatını hesaplar, kendi aramızda bir üstünlük kurmaya çalışırdık.
-3 hatun msni aldım olum, biri izmir'de okuyo, biri ankara'da ben kızım diye dolaşıyo, biri de almanya'da memeleri çok büyük
+bende bişi yok bugün hacı, kamasullah diye biri dadandı, senin nicki sorup duruyo amk
-oha niye ki?
+babasına sövmüşsün
-lan?
tabii bu bahsettiğimiz izmirli, ankaralı, alamancı hatun maceralarını yaşamak o kadar da kolay değil.
camda bir meme ucu görmek, efendime söyleyeyim, pembe tangası araya kaçmış bembeyaz, yumuyumşak bir göte bakmak, hmm biraz daha aç, hmmm benim yerime onu parmaklar mısın? ooohh şimdi o şişeyi sokmanı istiyorum.. falan diye aşka gelmek kolay olmuyor.
arada ürkünç ve tiksinç olduğu kadar, gece düşlerine girip dudak uçurtma potansiyeli hayli yüksek, kalın ve damarlı birtakım şekiller de çıkıyor karşına.
ulan bir dönem, ilçe ve semtlere göre yarrak boylarını ezberlemiştim amk. gop 16 cm, bahçelievler 17 cm, mamak 15, sincan 18, etimesgut 19, ulus'a sesleniş; baba siz ne yiyor ne içiyorsunuz amk? helal olsun; 25 cm.
yalana kulak asmayın arkadaşlar, görmedim diyen yalan söyler. itiraf edip rahatlamak en güzeli. farz ı misal 50 tane amlı, memeli ve götlü hatun görmüşsem, ortalama 7850 adet de irili ufaklı yarak ve yarakcık görmüşümdür.
loş bilgisayar ışığı altında, yüzleri görünmeyen mynet yiğitlerinin kıllı bacaklarının arasında, sahibi tarafından başı sıvazlanan coşkun taylar gibi, habire atılıp duran ve ne desen boşalmaya hazır binlerce yarrak... aman danrııııım.
işte öyle böyle derken tecrübe sahibi oluyorsun artık, daha doğrusu, ortamın kaşarı oluyorsun. nerden ne çıkacağını gözün kapalı bilecek duruma geliyorsun (gözünü kapatma gibi bir alışkanlık ediniyorsun nedense) ama işte bu tecrübeyi de bizzat yaşa'yarak öğreniyorsun.
bu uzun ve boş yazıyı, mevzubahis konuyla ilgili gülünç bir anımı anlatarak bitirmek isterim;
o bahsettiğimiz öğrenci evinde sürekli olarak bir gırgır şamata halindeyiz, gelen giden belli değil.
erdi diye bir arkadaşımız var (bizim çocuklardan birinin sınıf arkadaşı) gide gele kanka olduk elemanla. allah sahibine bağışlasın, çok tatlı bi çocuk, zehir gibi de beyni var hayvanın. hani bu, filmlerde dünyaya doğru yaklaşan meteoru, klavyeye bakmadan, ışık hızında tuşlara basarak durduran, kayık tipler vardır ya, çay tabağı gözlüklü.. hah işte tıpkısının aynısı. yalnız tek farkı, bu bizim erdi bilgisayarla uzaktan yakından ilişkili değil, tam bir teknoloji özürlü.
bizimle beraber bu da alıştı mynet chat olayına. fakat bu hemen olsun istiyor, hemen bir hatun düşsün, mümkünse ben yerimden kımıldamayayım, bi zahmet gelsin versin.. he oldu amk.
bir gün yine eve bi geldim, lezbiyenler odasında chat yapıyor bu, ağzı kulaklarında. ama nasıl yazıyor var ya, görsen altına sıçarsın gülmekten. karşıdaki selam yazdı ya, önce o kalın gözlükleriyle, burnunu kırıştırıp ekrana doğru eğilerek onu bi okuyor; 'se-lam' sonra tepki veriyor; 'ıha ıhah' sonra başını klavyeden kaldırmadan ve heceleyerek iki parmakla yazmaya çalışıyor; 'sa-na-da se-lam be-bek' 'ahı ahııh'... abartanın götüne eşşekler kerkinsin, yeminbillah aynen bu şekilde saatlerce chat yapıyor eleman. dayanılır gibi değil.
milli: nabıyon la erdi?
erdi: ıha ıhaa hatunla konuşuyom hacı
m: hmm ne hatunuymuş lan o bakiim
e: lez_zan_mutlu
m: oha lezbiyen kanalına girmişin, olum bunların alayı feyktir lan, yemesinler seni?
e: yok hacı, bu gerçek hatun, sütyen numarasını falan sordum söyledi
m: lan olum mal mısın amk, sütyen numarası falan.. bunlar bayatladı artık, bak kol gibi yarrağı görürsen şaşırma sonra
e: ya bırak, kıskanıyosun amk
m: peki lan, ben karışmam ne bokun varsa ye
e: 'an-ka-ra-ya gel-e-ce-ğim' ıha ıha, 'ger-çek-tenmi?'
m: mi ayrı yazılır yarram
e: ya sana ne amk, siktir gitsene sen kendi bilgisayarına
m: karşında dikili yarrağı görünce görürüm ben seni
e: 'sen-de dil-do varmı?' ıha ıha 'var a-ma mı ay-rı ya-zı-lır ıha ıha =)'
m: göt ya...
neyse, bunlar 3-4 saatlik bir konuşmanın sonunda msn'e geçtiler, bu arada biz bu malı birkaç kere daha uyardık diğer elemanlarla, yapma erdi, etme erdi, yol yakınken dön erdi, ı ıh, dönmedi.
oturduk bu laleyi izliyoruz, deliler gibi seviniyor bu birazdan am göt meme göreceğim diye.
neyse uzatmayalım, baba bir açıldı kamera...
dırınımmmmmm ulus taraflarından bir abimiz, saygılar...
yaldır yaldır sallıyor aleti.. arada bir de eğilip bizimkine bir şeyler yazıyor (lan bir de bu eğilip yazma-okuma olayı vardır camda sevişirken, işte karşıdaki hatun bişiler söyler, seni gazlar, onu şuramda istiyorum, buramda istiyorum, onu yalamak istiyorum falan filan, sen de asılırsın. fakat arada sen de bir şeyler yazmak istersin, komik olur yani, asılmayı bırakıp yapış yapış ellerle klavyeye eğilirsin falan.. hele o, hatun ne yazmış acaba diye 31 çekerken bir yandan da eğilip ekrana bakma anı.. felaket felaket...)
kobracı abi: nooldu lan yarraaaam? hadi yazsana, niye sustun amcık ağızlı? yeter mi lan bu sana?
ahahaha, lan bak yine aklıma geldi o yüz ifadesi, offff amk böyle bir bakış, böyle bir duruş olamaz ya.
o tipi hayal edin, okulun en çalışkan, çay bardağı dibi gözlüklü, kıvırcık saçlı elemanı erdi.. dikmiş dört gözünü de monitöre, nefes almadan, kımıldamadan bakıyor garibim, alt çene iki metre aşağıda... offf
abartısız bir 5 dakika saplanıp kaldı böyle, biz gülmekten altımıza kaç kere sıçtık bilmiyorum. camda yarrak görmek kötüdür de, böylesi bir masumun başına gelince, ulan içim acımıştı be... erdim benim, geri zekalı sevgilim benim, ah ah hahahaha...
ersin karabulutun bu hafta çizdiği öyküden sonra merak edip neymiş bu diyerek ilk defa chatroulette 'ye girdim. çok pişmanım, hala ağlıyorum. girmeyin siz. pipili adamlar çıkıyor hep.