boş filmdir. zira aklımda kalan şeyler sadece rörşak denen karakter ve o mavi pipidir..
ayrıca filmi sevmeyenleri ima ederek "herkes anlamaz bunu, zeka gerektirir" demeye çalışanlara bi siktir git bakınızı ile cevap vermek istiyorum. zira ne seriler, ne exclusive sayılar gördük biz. o yüzdendir ki "bir film izledim hayatım değişti" triplerine girmeyiniz.
bir süper kahraman filminin de gayet baba senaryoya ve derinliğe sahip olabileceğini göstermiş filmdir. emeği geçen herkesin gözlerinden öperim.
ayrıca zack snyder dümbeleğinin dawn of the dead(1978 versiyonunu izleyen ne demek istediğimi anlar) ve 300(kafayı aksiyonla bozmayan ne dediğimi anlar) gibi boklar sıçtıktan sonra böyle güzel bir iş çıkarması bizi sevindirdi.
sağlam bir kafayla izleyin bu filmi. spider man izler gibi izlerseniz, "bu ne mına koyim" der yarım saat sonra kapatırsınız.
bu satırları filmini izlememiş ama çizgi romanını yarılamış biri olarak yazıyorum. felsefi göndermeleri,sistemi yorucu eleştiriler getirmesi ve ayrıntılı çizimleriyle müthiş bir eser olduğu su götürmez. benim gibi uzun zamandır çizgi roman dan uzak kalmışsanız watchmen le halvet olmak, yeniden çizgi roman tutkunuzu kamçılayabilir.
klasik çizgi roman çevirilerinden farklı olmuş filmdir. salt dünyayı kurtarma üzerinde durulmamıştır, ayrıca karakterlerin yaşamı, psikolojisi ile de izleyiciyi buluşturmuştur. zaten kahramanlar içerisinde dr manhattan dışında çok ahım şahım güçlere sahip karakter yok. bir de alışagelmiş çizgi roman çevirilerinin aksine çıplaklık ve sevişme sahneleri de mevcut. ayrıca mavi pipi var lan.
-Rorschach olmuş. hem de ne güzel olmuş.
-Silk spectre ların ikiside olmamış.
-Zack snyder yine olmamış aslanım.
-The comedian cast ekranında Robert Downey Jr. diye yazsa yicem o derece benzerlik.
-dr. manhattan ın pipisi olmuş.
az buçuk varlığından haberiniz varsa watchmen'in, gidip izlemenizi tavsiye ettiğim filmdir.
watchmenle sinemada tanışanların beğenisi kazanmasını pek beklememek gerek. çünkü diğer çizgi romanların aksine daha ciddi, daha karmaşık, daha siyasi ve birazcık daha mantıklı. bu da işin eğlencesini, miktarını belirleyemeyeceğimiz bir ölçüde sömürüyor.
yinede 2009 yılında vizyona giren bir çizgi roman uyarlamasından çok daha şey bekliyordum. nostalji tadındaki çekiminde kaliteden ödün vermeyi bi yana bırak, dr.manhatten'ın vücud ölçüleri yer yer orantısız kalmış.
Filme boş boş laf atanları kınıyorum ve onlar için laflar hazırladım... işin geyiği bir tarafa,, tekrar ve tekrar sadece zeki ve kültürlü insanların anlayabileceği nadir filmlerden birisi. Çizgi romanın ilk 2 kitabı neredeyese ilk yarıyı doldurmasıyla geriye kalan 10 kitap biraz geri itilmiş, çok pis edilen laflar geride bırakılmıştır. ilk çizgi romanını okumanızı tavsiye ederim.
Bu arada spiderman gibi abidik kubidik bir çizgiroman misali film bekliyorsanız uzak durun. Bu filmde DR Manhattan haricinde super kahraman yok, hapsi sadece kostum giyinmiş polis
filme koyulmamış bir sahne ki çok üzdü
Dr. Manhattan: You sound bitter. You are a strange man, Blake. You have strange attitudes to life and war. ***
The Comedian: Strange? Listen... Once you figure out what a joke everything is, being the comedian is the only thing makes sense.***
--spoiler--
normalde süper kahraman filmlerine ( örümcek adam hariç ) pek sıcak bakmazken, artık itibar edebilecegimi bana göstermiş olan film.
eğlenmeniz olası, müzikler harika. tyler bates
farklı bi kurgu.
karakterlerin sıradan olması göze çarpıyor. Nat King Cole - Unforgettable
fragmanları pek bir süperdi. hatta kesin gideceğime dair aklımın bir ucuna not almıştım. notumu unutmadım ve gittim. spoiler verecek birşey yok zira 3 saate yakın atraksiyon bekliyorsunuz sadece. başka da bir numarası yok. film bitti, sinemadan çıktım, eve geldim. üzerimi değiştirdim, koltuğuma oturdum ben hala atraksiyon bekliyorum. halk günü falan vardı agora sinemalarında bundan ötürü 1 lira kardayım sadece. fenaydı tek kelimeyle. karakter tahlilleri daha kısa tutulabilirmiş. yada ne bileyim hepsini tek filmde öğrenmeye gerek yoktu en azından. filmin başında öldürülen siyahlı ablaya hasta kaldık o ayrı. düzeltmemi yapayım o halde; o siyahlı abla hariç heyecan yaratan hiçbirşey olmadı benim açımdan. nokta, bitti.
2 saat 43 dakika bir taraflarınızı uyuşturduğuna tam manasıyla değen film. romanı okumamış olsam da, gerçekten senaryodan etkilendiğimi belirtmek isterim. rorschach ise favori karakterimdi. hoş bir uyarlama olmuş.
kısaca bu türün seveni için her kuruşuna değer bir film.
çizgi romanını okumadan izlediğim ve çok beğendiğim film. sürükleyici bir senaryonun içine zekice yerleştirilmiş iğnelemeler belkide filmin en güzel yanıydı. izlenmesi, arşive eklenmesi gereken film.
mavi parlayan adamın yaprağını film boyunca izleyebileceğimiz bol cancanlı aksiyon filmi. arada ufak tefek felsefik şeyler var ama anlamak için yorumlamak lazım. biraz da uzun sanki.
Gücü elinde bulunduranlardan kim hesap soracak temasıyla yoğrulmuş, paranoyak toplumların en büyük korkularını süper kahramanları kullanarak gözler önüne seren alan moore filmi.
her anindan, her sahnesinden kalite akan bir film. slow motion tekniginin 1 saniyeligine kullanilmasiyla olusan cok ilginc bir cekim teknigi kullanilmistir. ornegin dovus sahnelerinde her yumrukta 1 ya da 0.5 saniye yavaslatilir goruntu. 300 ile bir cok ortak yonu vardir, ozellikle de siddet dozu, bu yuzden 18 yas siniri vardir.
salt görselliğe yaslanmış, içi boş, şekilci film. görsellik ile derinlik arasındaki ince çizgide sola çeken, başarısız bir yapıt olmuş. ilk 2 saat boyunca karakterler tanılıtıyor; sonlara doğru olaylar sıkıştırılıyor ve çorba halini alıyor bu film. 300'de görselci sinema anlayışını gözler önüne seren Zack Snyder, kendine hiçbir şey katmıyor.
bekliyorduk, gittik, izledik.. ben çizgi romanını okumamıştım, hatta böyle bir çizgi romanın varlığından filmin fragmanıyla haberim olmuştu.. çizgi romanı tecrübe etmemiş biri olarak ben bittim filme, bayıldım..
tamam, yönetmenin zack snyder (300) olması, çizgi romanı alan moore'un yazması bizi klasik bir macera/aksiyon filminin beklemediğinin kanıtıydı ama bu kadar kalıplara uymayan, değişik bir hikaye ve hikaye anlatım biçimi de beklemiyordum doğrusu..
yüzeysel spoiler
kısaca özetlemek gerekirse olay örgüsü nixon'ın üçüncü dönem amerika'sında, sovyet paranoyasının doruğa ulaştığı ve nükleer savaşın her an patlak verebileceği bir dönemde geçiyor.. 1940'larda kurulmuş 'maskeli polis' (watchmen) konseptinin çektiği aşırı ilgi nedeniyle maskeli kahraman furyası başlamış halde, hükümet de bunu destekleyen bir politika çiziyor.. hatta ünlü 'süper'kahramanları vietnam'a bile göndermiş, içlerinden süper güçlere sahip tek kahraman olan dr. manhattan sayesinde de (ki kendisi tanrıdır, ve daha önemlisi amerikalıdır) savaşı kazanmış (bu noktaya dayanarak tarihsel gerçekliklerden ötürü, filmde de zaman zaman bahsi geçen 'paralel evren'lerden birini hikaye olarak izlediğimizi ön görmek çok saçma olmaz)..
ancak daha sonra bu süperkahraman grubunun kontrolden çıkması korkusu ile (who watches the watchmen) hükümet bu programı bitiriyor, bu ikinci jenerasyon watchmen'i emekli ediyor.. film de watchmen'in en aykırı ve kötülüğe kayan üyesi görünümündeki comedian'ın evinde süikasta uğraması ile başlıyor, arkada her an çıkabilecek nükleer savaş korkusu ve bunu engellemek için bir araya tekrar gelen süperkahramanlar arka planı ile.. hikaye hem flashbacklerle son derece zengin bir yapıya sahip olan watchmen karakterlerine ile geçmişin politik yapısına ışık tutuyor, hem de günümüzde (1985) savaşa yaklaşarak ilerliyor..
watchmen karakterleri için ise:
1) bir deney sırasında geçirdiği kaza ile zaman/mekan kavramlarının amına koyan, istediği gibi şekil değiştirip, değiştirtebilen, geleceğini görebilen, her evreni ve her zamanı algılayabilen ama bu bilgelikle insanlığından iyice uzaklaşıp, dünya skime minare götüme bir tavır sergilemeye başlayan dr. manhattan..
2) bir sosyopat olan, olanca karizmasıyla rorschach..
3) gözünü kırpmadan hamile bıraktığı kızı karnında bebeğini taşıdığı halde, sadece canını sıktığı için, vuran şiddete son derece meyilli, ama aynı zamanda grubun insanlığı en iyi kavramış ve en filozof ruhlu üyesi, güldürürken düşündüren the comedian..
4) ilk watchmen'deki sally jupiter'in kızı laurie jupiter (kendisinin inanılmaz vücudu dışında pek kayda değer bi numarası yok)..
5) yine ilk watchmen'deki halefinden formayı kapmış, grubun en iyi kalpli azası, sağduyunun sesi nite owl..
6) ve dünyanın en zeki adamı ozymandias.. yüzeysel spoiler
baba spoiler
burdan itibaren filmi izlediğinizi var sayıyorum.. abi ne filmdi amına koyim di mi lan? hepimizi ters köşeye yatıran veidt'in (ozymandias) planı tutmuş gibi gözüktü en başta.. bu planın varlığını çakıp bozmaya giden rorschach'ın her şey bittikten sonra bile manyaklığından ödün vermeyip, dr. manhattan'ın kendisini buharlaştırmasına izin vermesi inanılmazdı (ki karda bir rorschach testi oluşturdu kanları, inanılmaz bir kareydi).. film garip bir şekilde nerdeyse 'kötü adam' ozymandias'ın haklı olduğunu düşündürtüyor.. ki grubun geri kalan üyeleri bunu tam benimsemese de dünyanın en zeki adamının yaptığı plan dahilinde, ellerinden başka bir şey gelmiyor, rorschach dışında tabi ki.. tabi ki en sonda rorschach'ın yayınlanan günlüğü imajı, bizim şu anda neden halen barışın sağlanamadığı sorusuna cevap veriyor (günlükte veidt'in her şeyin arkasında olduğu açıklanmıştı).. rorschach da istediğini alıyor, halkın her şeyi bilmesi.. baba spoiler
çok acayip film lan valla gidin.. sosyal eleştirili, saf kötü süper kahramanları da barındıran (öyle yalandan batman karanlığı değil, harbi psikopat), artık yaşlanan kahramanın, yine yaşlanan ve izbe bir evde kanserden ölmek üzere olan arch enemy'sinin yanına gidip ağladığı bir süperkahraman filmi..
son olarak:
''men get arrested, dogs get shot..''
ve tabi ki;
''you don't get it do you? i'm not locked up in here with you.. you're locked up in here with me..''
by walter 'rorschach' kovacs..
son bir not, filmdeki başrollerden biri de dr. manhattan'ın 'kafası'.. içim döndü her sahnede mavi mavi parıldayan çük görmekten..
