ben bir tekme ile nefesimin kesildiği bir anı hatırlayabiliyorum.
böyle bir acı yok. göğüs kafesime kadar her yerimin uyuştu.
sonrasında bir süre yerde yattım ve zor bela doğruldum..
Karın bölgemde, Lokalle uyuşmayan yere dikş attırmıştım, zevkliydi.
Ama daha beteri; bilgisayar kasasını 15 cm kadar yükseklikten ayak küçük parmağımın üstüne düşürmüştüm, tam köşesi geldi, hem ezildi hem delindi, resmen uu beybi’lik bir acıydı, evin içinde ooooo Kamboçyaaaa diye bağırdım.
Halı sahada top oynarken maçın en atraksiyonlu zamanında sol bacağımı ters basmam neticesinde menisküsümün yırtılması sırasında ki kitlenme ve acı durumudur. He bide çocukken parkta kovalamaca oynarken ayağım takılıp düşmem sonucu düştüğüm yerdeki cam kırıkları avuç içime batmıştı atılan dikiş hala canımı yakar.
Halısahada seken topu havada tutmak için tek ayağımın üstünde topu almaya çalışırken yerin hafif ıslak olmasından dolayı feci şekilde kalçamın üstüne düşerken hissettiğm acı diyebilirim. Olaydan 10 dakika sonra bile gözlerim kararıyordu, arkadaşlarım anlamasın diye değişik değişik hareketler yapıyordum.
Küçükken sandalyeye çıkıp betona zıplamıştım kafa üstü tabi denize balıklama atlar gibi kafam baya bi acımıştı, dikiş izleri hala duruyor nasıl kafa attıysam artık.