insanı şaşırtan komşu kızıdır. siz mal mal sözlükte takılırken, birden kapı çalar, o ara tam da bir sözlük kızına '' ahaha çok güzel yazmışın '' diye mesaj çekmektesinizdir. zil sesinin duyunca sinirlenirsiniz ve ha siktir deyip kapıya koşarsınız. gelen üst kat komşu kızıdır ve üzerinde bornoz vardır. saçları felan hep sabunludur ve dudaklarını ısırıp masum bi şekilde '' rahatsız ettim kusura bakma ama sular kesildi ve banyoda kaldım, sizin evin de maşallahı var, giren çıkan damacanaların hiç haddi hesabı yok. mümkünse bi tanesini kullanabilir miyim '' der. siz de bi kıza bakarsınız bi damacanaya bakarsınız. sonra hafif hisli bi şekilde '' hayırrrrrrr'' diye çığlık atıp kızın sıfıtına kapıyı kapatırsınız. kız sik gibi kala kalır kapıda. sonra hızlıca koşup pc karşına geçersiniz ve yazarların penis boyları başlığına '' kafası hariç 21 cm '' yazarsınız. salaksınızdır çünkü. öyle mutlu olursunuz.
Sözlüğü bırakıp kızla mı uğraşılır allasen en iyisini yapılmış başarılı bir yazar olmak ve hızlıca başarı merdivenlerini çıkmak isteniyor ise doğal olan bu yoldur .
annesiyle beraber sokakta pazar tahtaları üzerinde halı yıkayan kızdır. annenizi çağırmanızı ister ve ona "annemle halı yıkıyorduk da sizde halı fırçası var mıydı ayşe teyze?" diye sorar.
yani bir film senaryosu yazılsa böyle yazılmaz. allah insanlara hayvanlardan ayıran tek özellik olan aklı vermiştir. şimdi efendim aklı selim kafayla düşünülürse hangi yurdum kızı deli bile olsa sabunlu halde gelip evinizin kapısını çalar. diyelim ki sabunlu halde gelip kapınızı çaldı sizin yapmanız gereken evden havlu getirip üstünü örtmeniz hiçbir şeyden haberiniz yokmuş görmemiş gibi davranarak buyrun bir arzunuz mu vardı diyerek sorunuzu sormaktır.
internette "o site senin, bu site benim, yazık la bu site kimin çocuğuysa herkes cırılmış burda" şeklinde ciddiyetsiz ciddiyetsiz dolaşırken kapı çaldı. "herhalde mert geldi, akşam uğrarım demişti" diye aklımdan geçirerek kapıya gittim ve açtım.
direk şu tepkiyi verdim; "ahassktr güzelliğe bug" evet ağzım burnum kaymıştı, sonra hemen toparlandım. bornozun içindeki afet kız, sağ eliyle sol elinin yüzük parmak tırnağını utangaç utangaç oynarken "şeeeyyyyy" dedi. bir adım öne atıp kolumu uzatarak işaret parmağımı kızın dudaklarının üzerine koyup sus işareti yaptım ve "biliyorum canısı biliyorum. sen banyodayken sular kesildi" dedim ve parmagımı kızın dudaklarından indirip elimle içeriyi işaret ederek "buyur" dedim.
kız içeri girdi ve terliklerini çıkardı. hemen portmantodan eve gelen dişiler için aldığım pespembik terlikleri aldım ve eğilip gülümseyerek "müsade et ben giydireyim" dedim ve elimi uzattım. kız "hihih" diye kıkırdayarak ayağını avcumun içine getirdi. "hülp" diye yutasım geldi ayağını. ardından elimi yukarı doğru getirip bileğini hafifçe kavrarken "ayyhh" dedi kız ve yine kıkırdadı ve terliğini giydi.
ardından banyo şu tarafta diyerek gideceği yeri gösterdim. teşekkür etti ve gitti. ben de kendime bir bira açıp tekrar bilgisayarın başına geçtim.
bir süre sonra "pat" diye elektrikler gidiverdi. içerden "ayyy ben yine köpüklü kaldıııım" diye bir ses geldi. hemen koşup şartele baktım atmamıştı. sonra koşup mum yakıp banyonun kapısının önüne gittim. "dikkat et düşme, ben kapının önündeyim çık hadi" diye seslendim. "ayy bornozumu bulamıyorum, burası çok karanlıııık" dedi. sevinçten roadrunner gibi mik mik diyerek evin içinde elimde mumla deli deli koşasım geldi. sonra kız "ah buldum, buldum" deyince uçurumdan düşen çakal vilie gibi havada kaldım ama moralimi bozmadım. kız tıkırt diye kapıyı açtı. korkunçlu gözükmeyelim diye mumu hafif yukarda tutuyordum, ardından kıza "kendini yalnız hissetme" diyerek gömleğimin düğmelerini açtım. gülümsedi, sonra kızı kollarıma aldım. kız da muma püf deyip üfledi.