Bunun yüzünden dünya kupası maçlarını en fazla 10 dakika izleyebildiğim allettir. Türkiyede sezonun başlamasıyla birlikte tribünlerimizde yerini alacaktır.
osururmuş gibi ses çıkarıyoruz ya ağzımızdan, öyle yaptığınızda ses çıkarıyor. flüt gibi üflerseniz çıkarmıyor. bu afrikalıların her şeyi acayip amına koyim.
acayip eğlenceli yalnız. sokaktan birisi geçmesin, pencereye dayanıp abanıyorum vuvuzelaya. pis pis bakıyorlar, ben de atlet üzerimde, pencereden sırıtıp bir nefes daha veriyorum vuvuma.
peşin söyleyeyim. inönü'de benim 5 metre etrafımdaki insanlardan biri bunu çalmaya kalksın alır makatına sokarım. sonra her osurugu bütün istanbul'dan duyulur. bi daha osuramaz da.
10-15 yıl sonra 2010 dünya kupası denildiğinde akla gelecek ilk alet. tek başına çalındığında 90, toplu çalındığında 130 desibeli bulan gürültüsü hem seyircinin hem de futolcuların keyfini kaçırmaya yetiyor. insanları asıl sinir eden noktası ise vızıltıdan başka birşey olmaması. ne bir melodisi var, ne de bir ritmi.
vuvuzela, bir yandan futbolseverlerin canını sıkarken, diğer yandan güney afrika'ya duyulan sempatinin giderek azalmasına sebep oluyor. ekonomik nedenlerden dolayı güney afrika'ya verilen bu turnuva'da bir milli çalgıyı yasaklamak etik değil. temennimiz dünya kupasından sonra vuvuzelayı bir daha görmemek, duymamak.
dünya kupası maçlarını izlememe sebebi, görüntüsüyle zurnaya benzeyen fakat zurnanın son deliği bile olamayacak bir aygıt. bundan sonra bizim maçlarda da zurna çalalım.
haysiyetsiz sivrisinekler yüzünden gözüne bir damla uyku girmeyen ve sabah eden bünyeyi, gün içinde dünya kupası maçlarında da kafasını sikerek gününü zehir eden alet.
son dakika...
antalya'da mahalle aralarında da çalınmaya başlanmıştır*. tekil olarak çalındığında fil sesini andırmaktadır. evin babasının olay karşısındaki tepkisi şu olmuştur: "şimdi safari kıyafetlerimi giyip, inip vuracağım i.ne fili."
ayrıca; "tek başına çalındığında fil sesine benzeyen bu alet, bir araya gelip çalındığında sivrisinek sesini nasıl çıkarmaktadır?" merak konusudur.
* bi kadın üfleyeyim derken soluk borusunu yırtmış. aman diyeyim eğer alacaksanız veya bi yerden bulup çalacaksanız dikkat edin, yırtmayın bir taraflarınızı. bir de sokaktaki çocukların eline kadar düşmüş bir alet. sabahtan beri öttürüyo yavrucağız. *
özellikle son günlerde tüm söylenenlere yazılanlara rağmen benim çok sevdiğim bir müzik aleti ve bence dünya kupası maçlarına çok hoş bir hava katmaktalar.
aslında doğru kullanılabilse son derece iyi bir ambians yarattırabilecek olan müzik aletimsi aygıt. sadece kornerlerden, frikiklerden önce; takımlar sahaya çıkarken çalınsa gerçekten etkili olabilir ama 90 dakika tek düze sesle üflemek ses kirliliği yaratmaktan başka birşey yapmıyor. olur da türkiyeye gelirse yaratıcı milletimizin besteler bile yapmasını bekliyorum bu aletten.