ya şimdi bu vuvuzela olayını çok abartıyorsunuz arkadaşlar. yok kafa sikiyormuş, yok maç seyir zevkini azaltıyormuş cart curt. bu fikirlere katılmıyorum baştan belirteyim. afrikalı kardeşlerimiz bizzat gördüm vuvuzela çalarken gayet kendilerinden geçiyorlar. aynı şekilde avrupalı ve diğer kıtalardan katılan kardeşlerimizde büyük bir zevkle çalıyorlar bu aleti. yani kısaca abartıya gerek yok vuvuzela olayını.
işlerim gereği dünya kupasını yerinden takip edebiliyorum. hatta bu entry'yi yazarken portekiz ve kuzey kore karşısında oynanacak maç için son hazırlıklar yapılıyor. binlerce afrikalı cafe, bar ortamında hazırlanmış, imkanı olanlar stadda yerlerini almış vaziyetteler. biz de görevli olduğumuz için her maç için stadda ki yerimizi almak durumundayız. kısaca demek istediğim güney afrika dünya kupasını bizzat çıplak gözle izleme fırsatı yakalıyorum. sizin şu kafa sikiyor dediğiniz vuvuzelalardan da bolca edindim memleketteki eşe dosta göndermek amacıyla. isteyen olursada alayım sizlerede hediyem olsun. çok pahalı bir meret değil sonuçta..
dediğim gibi vuvuzela diyarında geçiriyorum günlerimi. haliyle güney afrikalı arkadaşlar ile sohbet etme imkanı bulabiliyorum, onların duygu ve düşüncelerine ortak oluyorum. tabi ilk olarak vuvuzela hakkındaki görüşlerini merak ettim.
tahmin edebileceğiniz gibi vuvuzela onlar için namus kadar önemli. kendi kültürlerini, kendi yaşamlarından bir parçalarını tüm dünyaya duyurabilmek, ondan haberdar edebilmek afrikalı dostlarmızı çok mutlu etmiş ve heyecanlandırmış. son günlerde çıkan vuvuzela yasaklanabilir söylentilerine ise oldukça tepkililer. vuvuzelasız dünyayı başınıza yıkarız gibi sert ve vurucu tavırlarını ortaya koymaktan çekinmiyorlar.
tabi en merak edilen soruyu sizler için afrikalı dostlarımıza sordum. bu kadar uzun süre vuvuzelayı nasıl çalmaya dayanabiliyorsunuz diye sorduğumda gelen cevap sıradışı;
vuvuzela ezilen halkların güçlü sesi olduğunu ima ediyorlar. afrikalı kölelerin yıllar boyu çektikleri acıları, zulümleri anlatıyormuş vuvuzela. çıkan o sinir bozucu ses afrikalının zulme karşı çıkardıkları içli ve acı bir ses. devrimci bir nota. bu yöresel çalgıyı bütün ezilen halklara itaf ettiklerini belirtiyorlar. bizim türk olduğumuzu öğrendiklerinde kürt illerinde vuvuzela çalmanın ileriki zamanda yaygınlaşacağını söylediler. şöyleki kürt dostlar vuvuzelanın bu devrimci özelliğinden haberdar olmuşlar ve oldukça büyük bir talepte bulunmuşlar. ileriki zamanlarda diyarbakırspor'un maçlarında vuvuzela sesleri duyarsanız şaşırmayın.
afrikalı dostlar özellikle emperyalist ülkelerin takımlarının maçları sırasında çalmaya daha çok özen gösteriyorlar. ingiltere milli takımının kaldığı otelin önünde sabaha kadar vuvuzela şenlikleri yapıldığı bile olmuş.
afrikalı dostlarımızın vuvuzelalarını bırakmaya niyetleri yok. ayrıca eklemek gerekirse afrikalı dostlarımızda ileride kurulacağına inandıkları büyük afrika imparatorluğu sayesinde vuvuzela tüm dünyada yaygın bir çalgı olacağı görüşü hakim.
umarım vuvuzelaların bu önemli özelliğini öğrenip hala aşağılayıcı yorumlar yapmazsınız. çıkan o bzzzzzzzzzzzzzzzzzz sesinin arkasında tarihi acılar ve üzüntüler bulunuyor. bir başkaldırının bir halkın uyanışının kanıtı onlar.
halkla, kardeşlikle, barışla, özgürlükle, bağımsızlıkla, başkaldırıyla, ıvırla, zıvırla hiçbir alakası olmayan palavra bir cümledir. belki vuvuzellanın afrika için büyük önemi olabilir fakat maçın içine sıçtığı da bir gerçektir. bu sebeple vuvuzella ile bu derin konuları bağdaştırmak saçmalıktır.
(bkz: karate bir barış sanatıdır)