2009 konfederasyon kupasi' na damgasini simdiden vurmus, 2010 fifa dunya sampiyonasi'nda calinmamasi icin simdiden onlem calismalarinin baslatildigi calgidir.
gayet berbat sesi sebebiyle dünya kupası zevkine de büyük bir yara vurmuştur.
"çalanların bi yerinde patlasın inşallah" diye gece gündüz dua ettiğimiz alet.
hayır kardeşim, 15-20 dakika çalsanız neyse. stada giriyorsunuz; bir başlıyorsunuz ki 2 saat boyu kafa beyin kalmıyor milyarlarca insanda. ayıp denen bir şey var yahu.
televizyon başında bile kafamı şişirdiğine göre allah saha içindeki futbolculara yardım etsin dediğim çalgı zımbırtısı. hayır, bir estetik beklediğimden değil, saha içi futbolu katlediyor ona yanıyorum.
bu düdüğü işitme sınırlarım içinde çalanı çok değişik sikerim.
la afrikalı kardeşlerim; yemin ederim, sömürülmenizden kaynaklanan sempatimi tamamen yok ettiniz. ileride süper güç bi devletim olursa, sırf şu düdük yüzünden hepinizi iliğinize kadar sömürücem.
türkçe bilip de uludağ sözlük'ü okuyan afrika'lılar için uyarımızı da yapalım; bi daha çalarsanız ananızı zikerim!
ilk 2009 konfederasyon kupası maçını izlediğimde stadın içerisinde arı kovanları var zannettim. Birazda kafam güzeldi ve mantık yürütmeye başladım. Belki adamların arı kovanlarını koyacak daha uygun bir yeri yoktur diye.
yerliler tarafindan lepetata olarakta bilinen yaklasik 1 metre uzunlugundaki stadyum calgisi. bir elin nesi var iki elin sesi var olayi burda daha bi baskin aslinda. cunku tek basina calindiginde gayet saksafon havasinda. ama otuz bin tanesi birlesince of ki of
futbolseverlerin beynine tecavüz etme görevini üstlenen çalgı aleti. bu aleti çalan siyah kardeşlerimiz de bizden bol bol dua almaktadır.
(bkz: kulakları çınnasın)
fabrika çıkışı birbirinin aynısı bir yaşama ve kültüre alışmış insanlar tarafından yadırganabilir. her yer küçük bir abd. aynı şeyi yiyoruz aynı şeyi giyiyoruz. artık bütün organizasyonlar da birbirine benziyor. formula 1 istanbulda da düzenlense monacoda da düzenlense arada bir fark yok. aynı seyirci aynı arabalar benzer pisler benzer yemekler....
işte bu güney afrika dünya kupası bu kadar standart bir dünya içinde uzun bir zamandan sonra ilk kez kişisel ve özel bir turnuva vaad ediyor. meksika dünya kupasının tarihini, finalistlerini hatta şampiyonunu bilmiyor olabilirsiniz. ama meksika dalgasını hepiniz biliyorsunuz. işte 20-30 yıl sonra güney afrika dünya kupası da torunlarınıza anlatacağınız ilginç bir deneyim olmayı vaad ediyor. almanya, japonya-kore, abd, italya hepsi birbirinin aynısı kupa organizasyonlarıydı. bu ise vuvuzelasıyla gürültüsüyle kara kıtada ilk defa yapılacak dev organizasyonuyla hepsinden ayrı olacak. farklı bir şeyler yaşanacak sikik sıradan hayatlarımızda. ne diye tatava ediliyor ki.
vuvuzela gürültülü diyenlere ise cevabım, o senin kendi gürültün canım abicim. 120 desibel ses ile stadları inleten vuvuzelanın yasaklanmasını önce endüstriyel futbol taraftarları istiyor. çünkü sesten rahatsız oluyorlar, bir tiyatro mantığıyla futbol izlemek istiyorlar. ikinci sırada ise rakip takımlar geliyor. çünkü vuvuzelanın yarattığı gürültü rakip üzerinde olumsuz etkiye neden oluyor.
şu iki linki insaniyet namına bir kere dahi inceleyin. en altta da fifa'nın resmi cevabı yer alıyor.
dırdır yapan eşe sahip bütün erkeklerin edinmesi gereken kafa sikici bir alettir. erkekler doğaları gereği pek dırdır yapamazlar ve dırdıra karşı etkili birs savunma mekanizması geliştirememişlerdir. bir kere sesleri gereken tizlikte değildir, çemkirirken kulak tırmalamaz. bu alet sayesinde bikbik yapan eşlerini anında susturabilirler.
+ hurşit yine çoraplarını salonda çıkartıp oraya attın değil mi? kaç kere söylicem sana dağıtma evi.
- öfff
+ öfleme bana. banyoda çıkartıp ayağını yıkasan ölür müsün? hem kaç gündür musluğu tamir edecem diyorsun ama koltuğundan götünü kaldırıp bir işin ucundan tutmuyorsun.
- bi huzur ver be kadın, tamam yapacam.
+ hep laf hep laf, dışarı da çıkartmıyorsun zaten kaç gündür beni. bak ruşen amca'nın oğlu sedat karısını haftada iki kere dıraşı çıkartıyomuş.
medeniyet bilmez afrikalıların başka bir işkencesidir. dünya kupasının içine edeceklerdir, belli olmuştur, ne atmosfer bırakıyor bu rezil alet ortada ne bişey...